'Yaşadığım her an çok kıymetli'

Özge Gürel, vizyondaki ‘İlk Öpücük’te geçirdiği kazadan sonra her gün hafızası tekrar sıfırlanan Bahar’ı canlandırıyor. Filmde başrolü Murat Yıldırım’la paylaşan Gürel’le Soho House İstanbul’da buluştuk. Oyuncuyla projelerini, aşka olan inancını ve Serkan Çayoğlu’yla birlikteliğini konuştuk.

- ‘İlk Öpücük’ nasıl bir film?

Aşka dair umut veren, aşka eğlence katan keyifli bir film oldu. İçinde bulunduğum için çok mutluyum.

- Canlandırdığınız Bahar, orijinal hikayedeki gibi hafıza sorunu yaşıyor...

Bahar’ın en keskin çizgisi, hafıza kaybı. Onun için müthiş bir karışıklık söz konusu. Bir tuhaflık olduğunu hissediyor ama adını koyamıyor. Etrafındaki insanlar, ailesi, onu korumak ve üzülmemesi için hiçbir şey olmamış gibi davranmayı tercih ediyor. Hakan’la birlikte kendi hayatıyla ve gerçek aşkla yüzleşiyor.

- Sizin hayatınızda unutmak istediğiniz anılar var mı?

Hayır, yok. İyi ya da kötü tüm anılar bana ait, deneyim için buradayız. Yaşanmışlıklar sayesinde kendimizi oluşturuyoruz, bunlardan vazgeçmek istemem. Yaşadığım her an, bende bir şeylere sebep oldu ve hepsi çok kıymetli.

- Hikayeler değişse de erkeklerin aşık olduğu, peşinde koştuğu kız rollerinde izliyoruz sizi. Özel hayatınızda da durum hep böyle mi oldu?

Evet, öyle denk geliyor. Genelde senaryolarda tekrara düşülen bir şey bu, hep erkekler kızların peşinde koşmalı algısını sevmiyorum. Benim hayatım hep öyle değildi, iyi ki değil! Sıkıcı olurdu. Gerektiğinde ben de aşkımın peşine düştüm ve uğraştım. Zaten aşk, kaçma kovalama oyunu değil benim için. Seviyorsam ve bilmesi gerekiyorsa söylemekten çekinmedim hiç.

- Sevgiliniz Serkan Çayoğlu ile nasıl bir çiftsiniz?

Birlikteyken eğlenen bir çiftiz ve birbirimizi anlamak için özel bir çabaya ihtiyacımız kalmadı. Sanırım en önemlisi bu. Ayrıca birbirimizin en iyi arkadaşıyız ve bu inanılmaz bir güven duygusu veriyor.

- Evlenmeyi düşünüyor musunuz?

Evlilik, öncesi ve sonrasıyla adının çıkarılması için bir süreç gerektiriyor. Öyle bir zaman yok şu an, acele etmiyoruz.

‘Oynarken her şey kendiliğinden aktı’

- Murat Yıldırım’la çalışmak nasıldı?

Paslaşabileceğiniz, birlikte oynamaktan keyif alabileceğiniz biri ve iyi bir insan. Sahneler hakkında sürekli konuştuk, oynarken her şey kendiliğinden aktı.

- Orijinali ‘50 İlk Öpücük’ olan, sevdiğiniz bir film mi?

Her zaman en sevdiğim romantik komediler listesinin başındaydı. Drew Barrymore, ekrandan enerjisini ve sıcaklığını size geçirebilen bir aktris, onu izlerken gülümsersiniz. Filmde de kimyaları müthişti, hâlâ tekrar tekrar izleyebilirim.

- İçinde olmak istediğiniz, sevdiğiniz diğer romantik komedi filmler hangileri?

‘Harry Sally ile Tanışınca’ , ‘Aşk Doktoru’ , ‘En İyi Arkadaşım Evleniyor’ ve ‘Sen Uyurken’.

- ‘Dolunay’ dizisi sizin için nasıl bir tecrübe oluyor?

Yaşamak istediğim bir tecrübeydi. Senaryoyu ilk okuduğumda doğru iş olduğunu anladım. Nazlı’nın üzerinde çalışırken çok fazla şey öğrendim.