15.03.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA
Aykut Kocaman bir teknik direktör ama, Fenerbahçe’de kendisini bir teknik direktörden başka işler bekliyor. Onarmak, toparlamak, prestiji ve başarıyı yakalamak adına mutlaka daha fazlası gerekiyor. Aykut Hoca bunu 3 Temmuz sürecinde yaptı, yine yapar. Yeter ki başkan ve yönetim, Samandıra turlarını unutup, önce eski kötü alışkanlıklarından vazgeçsinler, sonra Kocaman’ı rahat bıraksınlar.
Fenerbahçe’yi yeni sezonda Aykut Kocaman’ın çalıştıracağına “kesin” gözüyle bakılıyor. Buna ben de katılıyorum. Bakmayın başkan Aziz Yıldırım’ın bir genel kurulda “Ben varken Aykut Kocaman gelemez, ancak ben gidersem gelir” ifadelerine... Başkan da gitmez, Aykut Kocaman da gelir. Çünkü o günlerin şartları başkaydı, bugünün şartları çok daha başka...
Fenerbahçe’de ortalıkta çok görünmediği, hatta hiç görünmediği için fazlaca dikkati çekmeyen bir isim var; başkan yardımcısı Ali Yıldırım... Başkanın kardeşi... Başkan kadar güçlü bir isim... Fenerbahçe’deki her kararda iradesi olan bir isim... Aykut Kocaman ile Ali Yıldırım, Fenerbahçe’nin “parlak” günlerinde birlikte çalıştılar. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar, birbirlerine çok inanıyorlar, çok yakınlar, çok samimiler ve Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe’yi bıraktığı günlerde bile birbirlerini bırakmadılar.
İhtiyacı yok
Kaldı ki Aykut Kocaman’ın Fenerbahçe gibi, milli takım gibi üst düzey görevlere gelebilmesi için “kişisel ilişkilere”, icazetlere, yönetim dışı desteklere, kulislere hiç ihtiyacı yok. Aykut Hoca, başarılarından önce kişiliğiyle, tavırlarıyla, kararlı ve sportmen duruşuyla, tutarlı davranışlarıyla ve hocalıktaki başarıları ile bu görevi zaten hak ediyor. Bu konuda kişisel ilişkilere asla ihtiyacı yok.
Aykut Hoca’nın oynattığı futbolu beğenmeyenler olduğunu biliyorum. Bunlar futbolun içinde olur, futbolun içinde tartışılır, doğaldır. Ama 3 Temmuz dönemindeki Aykut Kocaman asla ve asla tartışılamaz. Fenerbahçe Başkanı’nın hapse atıldığı, yöneticilerin “çil yavrusu” gibi dağılıp, “tam siper” saklandığı ve uzunca süre hiç ortaya çıkmadığı bir ortamda, o gerçekten sıkıntılı günlerde, Aykut Kocaman, Fenerbahçe’de “aslan” gibi ayakta duran tek adamdı. Öyle ki, o günlerde Fenerbahçe’de başkanlık yaptı, hocalık yaptı, yapması gereken ne varsa hepsini yaptı. Tarih, Aykut Kocaman’ın futbolcuyken gol krallığını yazar, Fenerbahçe’deki şampiyonluğunu ve başarılarını yazar. Ama en başa 3 Temmuz sürecindeki duruşunu yazar.
Kocaman’a uymalılar
Ancak Aykut Hoca gene çok sıkıntılı ve zor bir döneme geliyor. Para yok, UEFA’nın mali kıskacı var ve takımın radikal biçimde yenilenmesi gerekiyor. En önemlisi seyirci tribünleri terk etti. Fenerbahçe Yönetimi bugüne kadar transfere çok para harcadı ama bu harcamayı yaparken “futbol aklını” asla kullanmadı, kadro mühendisliğini asla yapamadı. Transfer ettiği çoğu ünlü oyuncunun bugünlerine değil, geçmişindeki kariyerlerine milyon euroları harcadı ve her defasında ciddi hayal kırıklıkları yaşadı. Aykut Hoca, her şeyden önce bu konuda önceliği almalı... Transferde Aykut Hoca yöneticilere değil, yöneticiler Aykut Hoca’ya uymalı... Transferde kesin tercih, kesin karar mutlaka Aykut Kocaman’da olmalı...
Aykut Kocaman’ın yapması gerekenler elbette bunlarla sınırlı değil... Kabul edelim ki, Fenerbahçe Başkanı ve yönetimi öfkeli tavırları, kendi seyircisi dahil, her kesimle kavgaları, toplumla uzlaşmaz tavırları ile çok ciddi anlamda sempati kaybetti, inandırıcılıktan uzaklaştı. Öyle ki, 3 Temmuz döneminde başkan Aziz Yıldırım’ın haklılığına inanan ve Bağdat Caddesi’nde peşinden yürüyen 400 bini aşkın taraftarın bugün onda biri bile maçlara gelmiyor. Oysa herkes biliyor ki, Fenerbahçeli Fenerbahçe’yi terk etmez. Ne kadar kötü gitse de takımını bırakmaz. Ama büyük bir bölümü başkana ve yönetime kırıldı, inançlarını kaybetti. Bugün Fenerbahçeli taraftarlar arasında “istifa” diye bağıranların üstüne salınan insanların tehditlerini ve küfürlerini içeren videolar dolaşıyor. Olur mu bu? Fenerbahçe seyircisine yapılır mı bu?
F.Bahçe’nin sesi
Aykut Hoca, Fenerbahçe’nin başarısı ve toplumda saygınlığını koruması adına başkan ile yönetimi geri planda kalmaları konusunda mutlaka ikna etmeli... Genel olarak Fenerbahçe’nin toplumdaki yüzü ve sesi Aykut Kocaman olmalı... Çünkü her kesimden ciddi anlamda saygı görüyor. Son derece inandırıcı bulunuyor. Fenerbahçe’nin imajını yenileme adına bu sese, bu yüze ihtiyacı var.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yönetimi çok büyük işler yaptılar, bunu göz ardı etmek ciddi anlamda haksızlık olur ama futbol işini bir türlü beceremediler. Artık “Samandıra turlarını” unutup, soyunma odası koridorlarına girme alışkanlıklarından, futbolcularla bire bir muhatap olmaktan vazgeçip, Fenerbahçe futbol takımını “anahtar teslimi” Aykut Kocaman’a bırakmalılar. Sonuçta Aykut Kocaman bir teknik direktör ama, Fenerbahçe’de kendisini bir teknik direktörün ötesinde çok daha başka işler bekliyor. Onarmak, toparlamak, prestiji ve başarıyı yakalamak adına mutlaka bir teknik direktörden daha fazlası gerekiyor. Aykut Hoca bunu 3 Temmuz sürecinde yaptı, gene yapar. Yeter ki başkan ve yönetim önce eski kötü alışkanlıklarını, sonra Aykut Kocaman’ı rahat bıraksınlar.
‘Omuzlarda uğurlarız’
Anlamayana, anladığı dilden konuşmadıkça bu işlerin durması zor... Yani bütün iş sayın savcılarda... Ama bugüne kadar ne kadar ağır eylem olursa olsun iki günlük gözaltı bile görmedim... Can yakanın canı yanmadıkça bu canlar daha çok sıkılır.