Yargı kararlarını hiç yok saymadık

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Zaman zaman mahkemelerimizin, yüksek yargı kurumlarımızın, Anayasa Mahkememizin kararlarını eleştirdiğimiz olmuştur. Ama hiçbir zaman bu kararları yok saymadık. Gereğini yerine getirme konusunda asla tereddüde düşmedik. Herkes gibi biz de mahkememizin kararlarına neticede uyuyoruz, uymaya da devam edeceğiz” diye konuştu.

Yargıtay’ın 150. kuruluş yıl dönümü ve yeni hizmet binasının temelinin atılması için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törene TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi başkanlarıyla yüksek yargı organlarının üyeleri ve çalışanları katıldı.

Erdoğan, konuşmasında Yargıtay’ın kuruluş yıl dönümünü tebrik etti. “Türkiye tarihinde ilk defa yargı kurumlarının darbecilere karşı açık ve net duruşuyla karşılaşmıştır” diyen Erdoğan, “Geçmişte rahmetli Adnan Menderes’in idamı olmak üzere darbe dönemlerinde iyi sınavlar veremeyen yargı camiamızın 15 Temmuz’da gösterdiği cesaret ve dirayet gerçekten takdire şayandır. Terör örgütünün üzerinde en çok çalıştığı kurum olmasına rağmen yargı mensuplarımızın böylesine bir feraset göstermesi milletimizin yazdığı demokrasi zaferini adeta taçlandırmıştır. Üstelik bu başarı adalet teşkilatımızın içine sızmış 4 bin civarındaki terör örgütü üyesi hâkim, savcının tasfiyesine rağmen elde edilmiştir. Bu vesile ile demokrasimize ve geleceğimize sahip çıkan tüm savcı, hâkimlerimize, adalet teşkilatı mensuplarına şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum” dedi. Erdoğan, şunları kaydetti:

ADALET TIKANIRSA ERKLER ÇALIŞMAZ: Yasamanın çıkardığı kanunları adeta ete, kemiğe büründüren gerçek hayattaki karşılıklarını gösteren yargı organlarımızın başarısı, ülkemizin şüphesiz ki en önemli kazancıdır. Adaletin tıkandığı bu kuruma olan güvenin kaybolduğu bir yerde diğer erklerin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi mümkün değildir.

TELAFİSİ YOK: İnsanlık tarihine baktığımız zaman mücadelenin zalimlerle mazlumlar arasında geçtiğini yani hep bir adalet arayışı olduğunu görüyoruz. Adalet elbette herkese hakkını vermektir. Devleti yönetenlerin yaptığı adaletsizlik en azından hukuk yoluyla telafi edilebilirken, yargının sebep olduğu adaletsizliğin telafisi yoktur. Bunun için de adalet rahmet olarak görülür yani ilahi bir önem atfedilir adalete. Eğer bir ülkede halk bunalmış ve ellerini semaya açarak adalet çığlığı atar hale gelmişse oradaki yargı sisteminde bir sorun var demektir. Adaleti kaybettiğimizde her şeyimizi de kaybedeceğimizi bilmek zorundayız.

15 YILDA YARGIDA REFORM YAPTIK: Cumhuriyet tarihinin kuruluş dönemi sonrasındaki en önemli hukuk reformlarını geçtiğimiz 15 yılda gerçekleştirdik. Hem temel kanunları yenilemek hem de adalet teşkilatımızın fiziki imkanlarını düzeltmek suretiyle her alanda olduğu gibi yargıda da yepyeni bir dönemi başlattık. Geç gelen adalet adalet değildir.

ELEŞTİRDİK AMA YOK SAYMADIK: Zaman zaman mahkemelerimizin, yüksek yargı kurumlarımızın, Anayasa Mahkememizin kararlarını eleştirdiğimiz olmuştur. Bundan sonra da olacaktır. Ama hiçbir zaman bu kararları yok saymadık. Gereğini yerine getirme konusunda asla tereddüde düşmedik. Eleştirmek başkadır, tabi olmak başkadır. Biz adaletin tecellisi konusunda farklı bir görüşe sahip olduğumuz için eleştirme hakkına elbette sahibiz. Ama bunlara uyup uymama konusunda layüsel değiliz. Herkes gibi biz de mahkememizin kararlarına neticede uyuyoruz, uymaya da devam edeceğiz. Katılmadığımız hususlardaki mücadelemizi vereceğimiz alanlar bellidir. Eğer sorun kanunda ise yasama organında bu mücadeleyi vereceğiz. Eğer sorun uygulamada ise yürütme organında gereğini yapacağız. Bu süreçte önemli olan hâkim ve savcılarımızın hukukun tesisi konusundaki hassasiyetlerinden, adalet terazisini dengede tutma konusundaki kararlılıklarından asla geri adım atmamalarıdır. Hâkimlerimiz, savcılarımız kendilerinden yaptıkları işin kanuna, hukuka, özellikle de hukuka, vicdanlara ve adalete uygun olduğundan eminseler gerisi yasamanın, yürütmenin işidir onlar rahat olsunlar.

UYAP'ta oyuna geldik

Pek tasvip etmiyorum ama Ulusal Yargı Ağı (UYAP) ile tüm adliyeleri ve ilgili kurumları birbirine bağladığımız için yapılan işlemler şu anda elektronik ortamda rahatça takip ediliyor fakat bana göre çok da sıkıntılarını açıkça görüyoruz. Keşke bu şekilde değil de bizim o klasik sistemle bu iş geç de olsa yürüse daha adil olarak tecelli etse. Tabii ki en büyük reformlarımızdan biri eskiden beri konuşulmasına rağmen bir türlü hayata geçirilemeyen bölge adliye mahkemelerine hizmete almamız olmuştur. Tabii UYAP da bir hassasiyet. O da nedir? O hassasiyet de FETÖ terör örgütünün bu tezgahı iyi kurmuş olmasıdır. Doğrusu özeleştiri olarak söylüyorum. Biz de bu oyuna geldik.

2 yılda bitecek sözü aldı

Konuşmaların ardından Yargıtay’ın İncek’teki yeni hizmet binasının temel atma töreni gerçekleşti. Erdoğan inşaat alanına video konferansla bağlanarak Yargıtay Genel Sekreteri Yusuf Ziyaattin Cenik’e, “Zerrin (Güngör) Hanım, ‘Danıştay’ı da oraya taşıyabiliriz aslında’ diyor. Yani bütüncül bir yaklaşım. İsmail (Rüştü Cirit) Bey de, ‘başımız gözümüz üstüne’ diyor. Tabii alan gerçekten çok büyük. İnşaat alanı 486 bin metrekare” dedi. Erdoğan’ın, “ne kadar zamanda burayı tamamlayacağız?” diye sorması üzerine Rönesans Holding Başkanı Erman Ilıcak, “Bin 100 günde tamamlamayı düşünüyoruz. Tam tarihi 11 Ocak 2021” yanıtını verdi. Bunun üzerine Erdoğan, “Çok uzun, biraz öne çekelim. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni, Erman Bey 17 ayda bitirdi. Burada da süreyi biraz öne çekelim, bunu 2 yılda bitirebilirler inşallah. Anlaştık değil mi?” dedi. Ilıcak da 2 yılda bitirme sözünü verdi.