Gündem Yarın, cumhuriyet ilan edeceğiz!

Yarın, cumhuriyet ilan edeceğiz!

07.07.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

28 Ekim 1923 günü Çankaya Köşkü’nde İsmet Paşa ile birlikte anayasa değişikliği metnini hazırlayan Atatürk, akşam yemeğinde sofrada bulunanlara döndü ve “Yarın, cumhuriyet ilan edeceğiz!” dedi... 29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edildi. Aynı günün akşamı Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Oylamaya katılan 158 vekilinin tümünün oyunu alan Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi...

Yarın, cumhuriyet ilan edeceğiz

Yarın, cumhuriyet ilan edeceğiz
Kurtuluş Savaşı’nın ardından 1 Kasım 1922’de saltanatın kaldırılması ile cumhuriyetin önündeki büyük duvar yıkıldı. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması, yeni Türk Devleti’nin devletler arenası içinde tescili oldu. Ancak hala yeni devletin adı yoktu. Meclis Hükümeti adını taşıyan bir hükümetin bulunmasına rağmen devletin ise bir başkanı yoktu. Meclis Hükümeti sistemi içerisinde, Bakanlar Kurulu’nun her bir üyesi için ayrı ayrı oylama yapılması gerekiyordu. Yani her bakan Meclis’te oylanarak göreve seçiliyordu. Bu usul nedeniyle hükümet kuruluşlarında Meclis’te tıkanmalar yaşanabiliyordu. 25 Ekim 1923’te Mustafa Kemal’in isteği ile hükümet istifa etti. Yeni hükümet kurulmasında bunalım yaşanınca Mustafa Kemal, bu fırsatı artık fiilen kurulmuş olan cumhuriyeti resmileştirmek için fırsat olarak değerlendirdi. 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü’nde İsmet Paşa ile birlikte anayasa değişikliği metnini hazırladı. Muhalefet saflarına geçen milli mücadeledeki iki arkadaşı, Rauf Orbay ile Kazım Karabekir Ankara dışındaydı.

Haberin Devamı

28 Ekim akşamı sofrada söyledi

28 Ekim akşamı Atatürk’ün sofrasında bulunan Ruşen Eşref, o geceyi ve cumhuriyetin ilanını şöyle anlatır:

“Söz, İcra Vekilleri Heyeti buhranına geçti. Görülüyordu ki kurulan hükümet makinası bir sedde dayanmış kalmış daha ilerisine aşamıyor. Engelin giderilmesi için herkes bir çare düşünüyordu. O çarenin adını, yemekten sonra açıktan açığa ilk Gazi Hazretleri koydu:‘Yarın, cumhuriyet ilan edeceğiz!’ dedi.

Meclis oturumuna geçildi. Çorum Mebusu İsmet Bey, başkanlık kürsüsüne geçerek celseyi açtı, Kanuni Esasi Encümeni’nin (Anayasa Komisyonu) maddeleri gelince okundu, müzakeresine geçildi. Her maddede söz alan hatiplerin demeçleri, gönüllerdeki coşkunluğu bir kat daha artırıyordu. Milli Şair Mehmet Emin (Yurdakul) Bey’in ateşli sözleri bütün Meclis’i bu başlangıcı kutlamak için ayağa kalkmaya çağıran gür bir haykırış oldu. Bütün Meclis, hep birden saygı ile kıyam ederek yeni tecellayı ayakta karşıladı.

Haberin Devamı

Birinci Büyük Millet Meclisi’nin boyasız tavanı ile asma petrol lambaları yerine, tavanı boyanmış ve ortada asılı gümüş avizesinde bütün parlaklığını daha henüz bulamamış hafif bir elektrik ışığı solgunca belirmekten başka farkı olmayan İkinci Büyük Millet Meclisi’nin de bu aynı salonunda o ilk kuruluş günlerinin büyüklüğüne eş bir coşkunlukla ve azametle saat sekiz buçukta (20.30) cumhuriyet kararı verildi. Cumhurbaşkanı seçiminin isim bildirme olması kararlaşınca, başkanlık kürsüsünün sağ katiplik yerinde alfabe sırası ile seçim yeri belirterek isimleri okudum. Ve oy kutusunda 158 defa Mustafa Kemal adı saydık. Gazi Mustafa Kemal, oy birliği ile ilk Türk Cumhurbaşkanı olmuştu. Dakikalarca süren ve dinleyicilerin dahi iştirak ettiği bir alkış, bir: ‘Yaşa! Var ol!’ diye yükselen bir kutlayış tufanı arasında kürsüye yavaş yavaş büyük bir sükunla geldi.”

Dört kez seçildi

29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edildi. Aynı günün akşamı saat 20.45’te Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Üye sayısı 287 olan Meclis’teki salt çoğunluğu 144 milletvekili oluşturuyordu. Oylamaya katılan 158 milletvekilinin tümünün oyunu alan Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı seçildi. Bu seçim 1921 Anayasası’nın hükümlerine göre yapıldı. 1924’te yeni bir anayasa yürürlüğe girdi. 1927’deki genel seçimin ardından 1 Kasım 1927’de, Meclis’te Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Meclis’in üye sayısı 316’ydı ve seçilmek için gerekli salt çoğunluk ise 159’du. Mustafa Kemal, oylamaya katılan 288 üyenin tamamının oyunu aldı. Böylece ilk turda ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi. 25 Nisan 1931’deki genel seçimin ardından 4 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Meclis üye sayısı 317, salt çoğunluk 159 idi. Oylamaya katılan 289 üyenin tamamının oyunu aldı. 8 Şubat 1935’teki genel seçimin ardından 1 Mart’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Üye sayısı 399, salt çoğunluk 200’dü. 386 üyenin tamamının oyunu alan Mustafa Kemal dördüncü kez Cumhurbaşkanı seçildi.

Haberin Devamı

Dört isim arasında İnönü üzerinde uzlaşı sağlandı

10 Kasım 1938’te Mustafa Kemal Atatürk, vefat etti. TBMM, ertesi günü toplanarak Cumhurbaşkanlığı’na İsmet İnönü’yü seçti. Atatürk ile İnönü’nün arası vefatından önceki yıllarda açılmıştı. Atatürk vefat ettiğinde Başbakanlık koltuğunda Celal Bayar oturuyordu. Atatürk’ün yakın çevresinde bazı gruplar İsmet İnönü’nün cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkıyordu. Atatürk’ün koltuğuna oturacak dört isim öne çıkıyordu: İnönü, Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, Celal Bayar ve İçişleri Bakanı Şükrü Kaya. Fevzi Çakmak ile Celal Bayar, dönemin dengeleri içinde cumhurbaşkanlığı için ısrarcı olmadı. İnönü, bu iki ismin de desteğiyle inzivaya çekildiği bir süreçte cumhurbaşkanı olabildi. Meclis’in toplam üye sayısı 399, salt çoğunluk ise 200 idi. 11 Kasım’da Meclis’te yapılan seçimde İnönü oylamaya katılan 348 üyenin tamamının oyunu aldı. Ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı seçildi. İnönü aynı zamanda CHP Genel Başkanı ve Milli Şef oldu. İnönü; 1939 ve 1943 genel seçimlerin ardından yapılan iki cumhurbaşkanlığı seçiminde de yine Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

Haberin Devamı

Çok adaylı ilk seçim

Haberin Devamı

1946’da çok partili siyasi hayata geçildi. Ve çok partili siyasi hayatın ilk genel seçiminin ardından cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Genel seçim 21 Temmuz 1946’da, cumhurbaşkanlığı seçimi ise 5 Ağustos’ta yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk kez birden fazla aday ile yapılıyordu. İnönü oylamaya katılan 451 milletvekilinin 388’inin oyunu aldı ve 4. kez Cumhurbaşkanı oldu. Mareşal Fevzi Çakmak 59 oyda kaldı. DP milletvekili Yusuf Kemal Tengirşenk’e ise 2 oy çıktı.

Darbeyle indirilen cumhurbaşkanı

Yarın, cumhuriyet ilan edeceğiz

14 Mayıs 1950’de Türk siyasi hayatında yeni bir dönem başladı. Seçimde, oyların yüzde 55.2’sini alan DP, seçim sistemi nedeniyle oy oranının çok üstünde milletvekili çıkardı. 487 milletvekilinin 416’sı DP’dendi. CHP 69, MP bir milletvekili çıkarırken, bir vekil de bağımsız olarak seçildi. Demokrat Parti’nin bir numaralı kurucu ismi olan Celal Bayar, 387 milletvekilinin oyunu alarak cumhurbaşkanı seçildi. Bayar’ın seçildikten sonra Meclis’e gelişi sırasında tuhaf bir durum ortaya çıktı. DP’li vekiller, 1946’daki seçimden sonra İnönü’nün Genel Kurul’a girişi sırasında ayağa kalkmamıştı. DP’li vekiller Bayar’ın Cumhurbaşkanı olarak Meclis Genel Kurul Salonu’na girişi sırasında da ayağa kalkmadı. Bayar’ı oturdukları yerden alkışladı. CHP’liler ise devlet gelenekleri çerçevesinde ayağa kalktı ama Bayar’ı alkışlamadı. 1954 ile 1957 seçimlerinin ardından yapılan iki Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Celal Bayar yeniden Cumhurbaşkanı olarak seçildi.

İdam cezası affedildi

27 Mayıs 1960’da askeri darbe oldu. Darbeyi yapanların hedefindeki ilk noktalardan biri de Çankaya Köşkü idi. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Albay Osman Köksal, darbeyi yapan 38 subaydan oluşan cuntanın çekirdek kadrosu içinde yer alıyordu. Tutuklanmaya karşı direnen Bayar, tartaklanarak bindirildiği askeri araçla Harp Okulu’na götürüldü. Kurtuluş Savaşı’nın Galip Hocası, Atatürk’ün Başbakanı, İş Bankası’nın efsanevi kurucusu, Köşk’ten zorla indirilen ilk Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçecekti. 15 Eylül 1961’de Yassıada’da kurulan mahkemede idama mahkum edildi. Yaşı dikkate alınarak cezası müebbet hapse çevrildi. 7 Kasım 1964’te hastalığı nedeniyle tahliye edildi. 7 Temmuz 1966’da ise dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından affedildi. Adnan Menderes ve arkadaşları darağacına gönderilirken; milli mücadeleye katılmış ve Atatürk tarafından başbakanlığa getirilmiş bir ismi ipe göndermeye ise darbeciler bile cüret edemedi.

YARIN: HANGİ CUMHURBAŞKANI ADAYI SABAHA KARŞI TAKSİYLE ANKARA’DAN KAÇTI?