Yaşam koridoru

SENAD OK - MAÇIN ÖYKÜSÜ

Sarı-lacivertli ekip, Gençlerbirliği önünde ilk 45 dakika tek bir pozisyon bulamadı. Islıklarla soyunma odasına giden ev sahibi ikinci yarı biraz hareketlendi, Emre’nin penaltısı ile skor avantajını yakaladı. Antal eşitliği sağladı. Üç puanı getiren golü yine penaltıdan Kuyt attı.

Olimpiyat’a gitmeden kazanılması gereken bir maçtı Fenerbahçe adına. Ancak golü bulana kadar son yılların en etkisiz iç saha performansı vardı sahada.

Oynanan futbol ya da daha doğrusu oynanamayan futbola 35 dakika dayanabildi bir bölüm taraftar. İkinci yarı ise tam tersi bir destekle de takımın sahaya çıkamasını sağladılar ama skor üstünlüğü kaybedildiğinde yine protestolar başladı.

Böyle bir atmosferde sağlıklı bir oyun çıkması da zor oldu sarı-lacivertliler adına. Etkisiz futbol, sadece ev sahibinin performansından kaynaklanmadı. Gençlerbirliği’nin defans anlayışı, Doğa ile Petroviç’in orta sahayı dirençli tutması çok zorladı Fenerbahçe’yi.

Konuk ekip kontralar peşindeydi. Ama bunları yakaladığında bile orta saha ve defansı kesinlikle boş bırakmıyordu. Hatta ilk yarıda yakalanan bir fırsatta iki Gençlerbirliği futbolcusuna karşı Fenerbahçe birden yedi kişi olmuştu. Bu durum da Ankara ekibinin sahaya 1 puan için çıktığını net göstergesiydi.

İki takımın oyununun yanı sıra hakem performansı da tartışmalıydı. İkinci yarıda erken gelen gol dengeleri değiştirdi.

Kaptan Emre 50’de penaltıdan skoru 1-0’a getirmeyi başardı. Bu golden sonra taraftarının desteği ile 68, 74 ve 76’da maçı koparacak fırsatlar yakaladı ev sahibi ama değerlendiremedi.

Son 10 dakikaya girilirken bir anlık savunma hatası ve Antal’ın golü tekrar kâbus görmesine neden oldu Fenerbahçe’nin.

Tribünlerden protestolar ve Ersun Yanal sesleri yükselmişken oyuna yeni giren Emenike’nin kazandırdığı penaltı ve Kuyt’ın golü skoru 86’da 2-1’e getirdi. Son dakikalarda gelen bu gol takımı ve teknik heyeti adeta hayata döndürdü.