Yaşlı Avrupa için Suriyeliler şanstı

Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik, Suriyeli mültecilerin Avrupa’ya dinamizm katacak bir nimet olduğunu ama Avrupa’nın bu nimeti göremediğini savundu. Çelik, “Hep esprisini yaptığımız şey gerçek oldu. Hakikaten şu Avrupa’nın hali ne olacak diye ciddi ciddi düşünüyoruz, kendi derdimizi unutarak...” dedi.
Çelik, Berlin’de bazı gazetecilerle sohbetinde özetle şöyle konuştu:
ALMAN MECLİSİ BOMBALANSAYDI?: Şöyle bir tablo gözünüzün önüne geçirin: 3 milyona yakın mülteci Almanya’da olsa, Berlin’de sokaklarda yaşasa, kamplarda değil. Bundestag (Alman Parlamentosu) savaş uçakları tarafından bombalanmış olsa. Brandenburg kapısında tanklar yerleşse ve sivil insanlara ateş etseler... Böyle bir tablo içinde ne yaparsınız? Bazı Almanya’daki kanaat önderi dostlarımız bizim partilere sert yasalar çıkarmak için birbiriyle yarışırdı. Bütün Avrupa ülkeleri, Almanya ile dayanışma içine girerdi. Türkiye de müttefiklerinden dayanışma bekliyor.
OKUMAYAN SURİYELİLER EL KAİDE’YE YÖNELİR: Tabloyu doğru okuyun diyoruz onlara. 3 milyon mülteciyi ağırlıyoruz. 3 milyar euroluk mali yardım konusu. Bu mültecilerin çocuklarının kayıp nesil olmaması lazım. Kayıp nesil olursa hem haksızlık olur hem de bu nesil eğitim alamadığı için bu coğrafyada El Kaide gibi DAEŞ gibi terör örgütlerinin kapsamı alanına girebilir, dünya için yeni sorunlar ortaya çıkabilir. Ama öylesine bir yavaş mekanizma ki AB’nin mekanizması. Şu anda ilkokul düzeyinde eğitim alması gereken çocuk bu paralar gelene kadar herhalde emeklilik yaşına gelir.
HALEP, SREBRENİTZA’DAN DAHA VAHİM: Srebrenitza’dan daha vahim bir Halep tablosu ortaya çıkıyor. Bir halk soykırıma uğruyor. Bütün dünyanın insan hakları, demokratik kurumlar kazanımları konusunda hiçbiri Halep’e çare olamıyor. Halep’te ortaya çıkan tablo 2. Dünya Savaşı’ndan sonra uluslararası kurumlar bazında elde edilen tüm kazanımların sorgulandığı, Halep’e doğru yaklaşım gösterilmezse aynı zamanda sıfırlandığı bir sürece işaret edecek.
NİMETİ GÖREMEDİLER: Avrupa’nın en büyük sorunlarından biri Avrupa’nın yaşlanmış olması. Hayat onların önüne bir lütuf koydu. Dinamizm size Suriyeliler sayesinde gelecekti. Onlar bunu doğru okuyamadılar. Avrupa’ya dinamizm katacak nimetti bunu göremediler.
BU AVRUPA’NIN HALİ NE OLACAK?: Hep esprisini yaptığımız şey gerçek oldu. Hakikaten şu Avrupa’nın hali ne olacak diye ciddi ciddi düşünüyoruz, kendi derdimizi unutarak... Doğrudan bizi etkileyecek. Balkanlardaki istikrarsızlık, Avrupa’da yeni fay kırıklarının ortaya çıkması ne Türkiye ne dünya için iyi değil.

Üç yeni göç dalgası

Halep’ten yeni göç dalgası gelecek. Musul operasyonu 6 ay sürecek, Irak tarafından göç dalgası gelebilir. Pakistan 3 milyon Afganlıyı sınır dışı edeceğini duyurdu. Bu da yeni bir göç dalgası yaratacak. Akdeniz merkezli Avrupa’ya doğru göç dalgası. Sınırları NATO askerleriyle mi koruyacaksınız? Ölüme mi terk edeceksiniz? Öyle bir şey yok.
PKK, ASİMİLASYON POLİTİKASIDIR: Kürtler uzun zaman boyunca haksızlığa uğratılmış mazlum bir halk. Türkiye’de bir demokratikleşme neticesinde ret, inkar politikalara bitirildi. Çözüm süreci, milli birlik projesi. Kuzey Irak’ta belli istikrar var. Kürtler, kendisine Kürtlerin haklarını temsil ediyorum diyen bir takım örgütler tarafından asimile edildi. PKK, Kürtlere dönük bir asimilasyon politikasıdır, terör örgütü olmasının yanında.
YENİ BAAS: HDP, ‘sen niçin hâlâ hendek politikasını devam ediyorsun, niçin silah bırakmıyorsun?’ diye PKK’ya tavır koyması gerekirken güçlendiğinde tam tersi Kandil’den daha radikal ifadeler kullanmaya başladı. PKK ve diğer bazı terör örgütleri üzerinden Ortadoğu’da bir BAAS yapılanması kurulduğunu düşünüyorum.