Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Açık öğretime olan ilgi neden artıyor

Anadolu Üniversitesi’nde Yılmaz Büyükerşen’in girişimiyle gerçekleşen açık öğretim, 30. yılını kutluyor. İki milyona yakın öğrencisi ve 1.5 milyon mezunu ile dünyanın en fazla öğrenciye sahip üçüncü yükseköğretim kurumu özelliğini taşıyor...
Örgün öğretime olan talep giderek azalırken, örneğin bu yıl üniversitelerde 100 binin üzerinde kontenjan açığı kalırken, açık öğretim kayıtlarında geçen yıla göre 110 bin kontenjan artışı olmuş.
Mezunları arasında rektörler, genel müdürler, profesör ve işadamlarının da bulunduğu açık öğretim sistemi, önümüzdeki yıllarda eğitim durumu gözetmeksizin, herkese açık sertifika programları düzenlemeye hazırlanıyor. Dünyanın çok farklı ülkelerinde de öğrencileri bulunan açık öğretimde,
70’lik öğrencilerde var...
Anadolu Üniversitesi ile TRT’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği açık öğretimin, dünden bugüne geldiği noktayı ve geleceğe yönelik beklentilerini, bu kurumların en tepesindeki isimler, mezunlar ve öğrencilerle konuştuk. İşte programdan satır başları:
Prof. Dr. Davut AYDIN Anadolu Üniversitesi Rektörü
- 30 yıl önce, açık öğretime ilk başladığımızda 10 bin öğrenci bekliyorduk, bir anda 29 bin öğrenciyle karşı karşıya kaldık. O dönemde çok kısıtlı kaynaklarla gece gündüz çalışarak bu modelin mayasının tutmasını sağladık. Emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
- Gelecek yıl bu dönemde 5 binin üzerinde öğretim üyesi, yazarı, editörü ve danışmanı olan bir üniversiteye dönüşmüş oluyoruz. 2 milyon öğrencimiz var.
- Bir araştırmaya göre eğitim süresi uzadıkça ömür uzuyor. Çünkü beyni çalıştırıyorsunuz, yaşama bağlı hale geliyorsunuz. O nedenle okumanın yaşı yok. Buradan herkese çağrı yapıyorum.
- Biz bu kayıt döneminde 78 bin 744 öğrenciyle bir anket yaptık. Çalışma durumunu sorduk. Bizim öğrencilerimizin yüzde 33’ü şu an çalışmıyor. Geriye kalan yüzde 32.5 i özel sektörde çalışıyor, serbest çalışanlar yüzde 7, kamuda çalışanlar yüzde 28, emekli olanlar ise yüzde 0.5. Dolayısıyla özel sektör odaklı bir yaşam boyu üniversitesine doğru hızla gidiyoruz.
- Biz sistemimizi Bologna Süreci’nde dönüştürmeye karar verdik. Bologna Süreci kredi sistemidir, dönem sistemidir. Orta seviyede dil yeterliliklerini gerektirir. Bu dönüşümü gerçekleştirirken Cambridge Üniversitesi’yle 1.5 yıllık bir çalışmanın sonunda, uzaktan öğretim tecrübelerimizle, onların dil tecrübelerini bir araya getirdik, bu konuda TRT de partner olarak katıldı ve Uzaktan Eğitim İngilizce dil programını ortaya sunduk. Şu anda Uzaktan Dil eğitiminde Almanca, Fransızca ve Çince hazırlıklarımız sürüyor.
- 2 hafta önce Milli Eğitim Bakanımızla görüştük. Kendisine sunduğumuz yaşam boyu eğitim vizyonu içerisinde, hizmet içi eğitim kapsamında 700 bin öğretmenin eğitimine talip olduk. Bunun başında da dil eğitimi geliyor.
- Bize dönük en büyük eleştiri toplumda 2. sınıf bir üniversite algısı olmasıdır. Bunu değiştirmenin yolu akredite olmak, uluslararası standartları yakalamak. Artık öğrencilerimizin daha fazla çalışması gerekecek, 30 krediyi dolduramıyorsa süresi uzayacak.
- Açık öğretimde harçlar düşük. Günlük 1 lira 50 kuruşa eğitim hizmeti veriyoruz. İngilizce Öğretmenliği hariç. Dünyanın hiçbir yerinde bu fiyata bu şekilde eğitim hizmeti götüren böyle büyük bir organizasyon yok. Bu hizmetin bir maliyeti var. 1 milyon 200 bin aktif öğrencisi olan, 100 ayrı yerde bürosu olan, koskoca bir organizasyon bu. Sadece bir sınavın maliyeti 30 milyon lira.
- Kredili sistemine geçtiğimiz için öğrencilerimiz artık aldıkları ders kadar harç ödeyecekler.
- Şu anda 71 ilde 6 bin kişiye online sınav yapıyoruz. Klasik sınavların yanında küçük sınavlardan başlayarak sürekli olarak internet üzerinden online sınavlar yapılıyor.
- Çok miktarda sertifika programları getiriyoruz. İMKB ile anlaşma yaptık. Finans okur-yazarlığı programı başlatacağız. Ayrıca doktor, hemşire ve hasta arasındaki iletişim problemleri için iletişim fakültesiyle birlikte sağlık iletişimi sertifika programları getirmeyi düşünüyoruz.
İbrahim Şahin

TRT Genel Müdürü
- Çocuk kanalından sonra en keyif aldığım işlerden biri TRT Okul . Çok cıvıl cıvıl, ışıltılı bir kanal ortaya çıktı.
- 5 ve 1 dakikalık eğitim programlarımız var. Kısaca, hap gibi bilgiler veriyoruz.
- TRT Okulda 12 saati açık öğretime veriyoruz diğer 12 saatin tamamında eğitim programları dizayn ediyoruz. Üniversiteden yıllık belirli bir miktar para alıyoruz ve bu paranın tamamını yine TRT Okul’a ve eğitime harcıyoruz.
- Anadolu Üniversitesi’yle çok güzel bir diyaloğumuz var. Örnek olabilecek bir diyalog. İki kamu kurumu bir şeyi nasıl güzel yapabilirin en güzel örneği.
- Anadolu Üniversitesi, TRT ve Cambridge Üniversitesi ortaklaşa bir dil programı başlattık. AÜ açık öğretim fakültesi öğrencilerine, TRT Okul’u izleyenlere Cambirdge ve Anadolu Üniversitesi’nin yaptığı protokolle çok kaliteli hazırlanmış bir çalışma sunuyoruz. Bunun ilk kitapları çıktı. Upper İntermediate düzeyine kadar eğitim verilecek.
- İşitme engelli olanlara altyazılı, görme engelliler için de alt sesli bir çalışmamız var. Bunu şu anda TRT Okul kanalımız yürütüyor, çok önemli bir proje.
- İngilizce orijinal bir filmi alıp yayınlamayı birkaç kanal yapıyor ama dil öğrenimine katkı amaçlı bu tarz talepler TRT’ye de gelirse yaparız. Bu bir tercih meselesi. Artık teknoloji gelişti altyazı ve alt ses sistemlerini istiyorsanız kumandayla seçebiliyorsunuz. Bununla ilgili arkadaşlarımız şu an çalışıyor.
- Artık her yerde haritalar var. Harita okuyabilecek bir bilgi birikimine sahip olmak gerek. TRT Okul’da harita bilgisi veriyoruz. Bunun gibi onlarca farklı program yapıyoruz.
- Toplumun eğitimi ile ilgili 24 saat yayın yapıyoruz. TRT Okul Kanalı üçer aylık periyotlarla bir konuyu öne çıkarıp işliyor. İlk konumuz da engellilerle ilgili. Onların sorunları, problemleri, istihdam alanları 3 ay yoğun bir şekilde işlenecek. Sonra mesela trafiği işleyeceğiz.
- Napolyon para, para, para demişti. Bende eğitim, eğitim, eğitim diyorum.
Özetin özeti: Aydın ve Şahin’in eğitim konusundaki duyarlılıkları takdire şayandı!..