Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul’da avukatlıktan elde edilen gelirin yüzde 92’sinin 40-50 büro tarafından, yüzde 8’inin diğer avukatlarca paylaşıldığını söylemiş.

İlahi Metin Hocam, diğer sektörler ya da ülke ve dünya genelinde, genel ekonomik durum farklı mı?

Tekelleşme neredeyse yüz yıldır tartışılıyor. Peki, bir sonuç elde edildi mi?

Edilseydi, sözünü ettiğiniz tablo ortaya çıkar mıydı?

Diyorsunuz ki “Son yıllarda gelmiş geçmiş en başarılı Adalet Bakanı olduğunu her yerde gururla söylediğim Sayın Abdulhamit Gül’le tam bir mutabakat içinde yürümeye başladık. Bu gururumun sebebi Sayın Bakan’ın avukatlıktan geliyor olması. Sayın Bakan eğer ‘Benim için önce gelen avukatlıktır’ diyorsa, ben, sadece kendisini, kim bozulursa bozulsun alkışlarım, ona teşekkür ederim. Doğru yapılana teşekkür etmeyi erdem bilirim.”

Haberin Devamı

Sizin ağzınızdan bunları duymak çok enteresan!

Peki, o zaman avukatlığıyla gurur duyan bir bakan ve yine hocalığından çok avukatlığıyla gurur duyan bir Baro Başkanı döneminde, nasıl oluyor da bu alanda bir tekelleşme yaşanıyor ve nasıl oluyor da genç avukatlar üç kuruş paraya, günde 15 saat köle gibi çalıştırılıyor?

Sizler de tıpkı biz gazeteciler gibi hakkınızı, hukukunuzu koruyamazsanız, milletin, hakkını, hukukunu nasıl koruyacaksınız, nasıl koruyacağız?..

Hadi bizim gazeteciliğiyle gurur duyan bir bakanımız yok ama sizin var ve ne olur, bu kutsal mesleğin onurunu hukuk fakültelerinden stajyerliğe, çalışma saatlerinden gelir dağılımına kadar en adil şekilde koruyun ki diğer sektörlere de örnek olsun!..

40 bin atama?

Öğretmenler arasında, şubatta 40 bin atama yapılacağına yönelik ciddi bir beklenti var.

“Bu konuda henüz resmi bir açıklama yok” diyecek olsanız, “Ne siz de mi karşısınız?” diye sert eleştiriler geliyor.

İşte bu yüzden, var ya da yok, varsa ne kadarlık bir kadro söz konusu, hangi branşlardan kaç öğretmen alınacak ve göreve ne zaman başlayacaklar, bir an önce resmi bir açıklama yapılsın ki herkes rahatlasın!

Yoksa bu tartışma şehir efsanelerini de beraberinde getirerek, hiç olmadık noktalara varabilir!..

Haberin Devamı

Bu arada, tüm öğretmenlerin aynı statüde olmaları gerektiğine de bir kez daha vurgu yapmak istiyoruz.

Aynı okulda, aynı sınıfta, aynı derse girip, farklı farklı statüde öğretmen olur mu?

Olmaması gerekir ama oluyor. Daha da vahimi, artarak devam ediyor!

Peki, 17 yıl ücretli öğretmenlik olur mu?..

İmkânsız gibi ama bu da oluyor ve dur diyen yok!

MEB, öğretmen atama sistemine bir çekidüzen vermek zorunda. Hem de acilen.

Tek tip öğretmenlik olmalı ve tüm statü farklılıkları ortadan kaldırılmalıdır.

İhtiyaç varsa, bu başka yollardan karşılanmamalı, kim hak ediyorsa, kadro ona verilmelidir.

Eğitim fakülteleri de ihtiyaç kadar mezun vermeli, mesleğin onuru zedelenmemelidir.

YÖK Başkanı Saraç, MEB’in sertifika konusundaki tavrına anlam veremiyor. “Bakanlardan birisi geliyor kaldırın diyor, bir diğeri yeniden getirin diyor. Sonra bir başkası çıkıyor, yeniden kaldırılsın istiyor. Artık bir karar versinler. Ayrıca, üniversitelere neden sertifika kursu açıyorsunuz, yerine, mademki istemiyorlar, atama yapacaklar arasından sertifikalıları çıkarırlar, olur biter. Doğrusu ne ise o yapılmalı ve gençlere boş yere umut verilmemeli” diyor ama gel de anlat!..

Haberin Devamı

Özetin özeti: Öğretmenleri mutsuz olan bir ülkede huzuru yakalamak zor olur!..