Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İnsanoğlu tek tanrılı dinlere kadar hep bir şeylere taptı.

Ay’a, Güneş’e, ateşe, suya ve daha aklınıza ne geliyorsa!..

Kitaplı dinler ve Allah’a olan inançla birlikte, bu biraz azalır gibi olsa da şimdi yine sanki farklı arayışlar ve farklı dayatmalar söz konusu!

Son yıllarda, teknoloji ve özellikle de sosyal medya, hayatımıza öylesine girdi ki adeta tanrılaştırılıyor. Tıpkı çok tanrılı dönemlerde olduğu gibi!..

Bilim ve teknolojinin geldiği son nokta, özellikle de yapay zekâ belli ki kimilerinin aklını başından almış durumda. Oysa hepsi insan beyninin bir ürünü ve insan beyni, ürettiği gibi, kontrolünü de sağlayabilir...

Haberin Devamı

Benzeri tartışmalar hem de çok daha yoğun bir şekilde neredeyse tüm gelişmiş ülkelerde yaşanıyor.

Peki, bilim ve teknoloji, insanı doğayı esir alabilir mi, yönetebilir mi?

Evet demek mümkün değil!

Ama şeyh uçmaz, müritler uçurur misali, bilim ve teknolojiyi öyle çılgınca savunanlar var ki asıl üretenler, onların yanında yaya kalır!..

Geçenlerde insan ve teknoloji konulu bir toplantıya katıldık. Tamamı mühendislerden ve teknolojiden nemalananlardan oluşuyordu. Üstelik bir eğitim kurumu düzenlemişti ve katılımcılar içind ne bir eğitimci vardı ne de öğrenci.

Baştan sona hep teknoloji konuşuldu. İnsan yok gibiydi. Ona, sadece tüketici gözüyle bakılıyordu. Ve anlatanların gözünde, teknoloji, sanki tapılacak bir tanrı gibiydi. Aynı anlatım tarzını, sanal para olan bitcoin’cilerde de görmüş ve nereye gidiyoruz sorusunu kendi kendime sormuştum...

Peki, bu soruyu onlara da sormadım mı? Elbette sordum ama onlar farklı bir boyuttalar ve ne anlatırsanız anlatın, ne sorarsanız sorun, bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Sanki istediği okulu kafaya takan öğrencilerin testlerin esiri olması ve test çözmekten başka hayatında başka bir şey olmaması gibi, onlar da teknolojiyle yatıp, onunla kalkıyorlar. Bu yüzden, bazılarının teknolojiye tapmaları hiç de şaşırtıcı gelmiyor...

Karşı mıyız? Hayır!

Eğitime, bilime, teknolojiye, inovasyona karşı olmak, günümüz dünyasında, normal bir insanın yapacağı bir davranış değil.

Haberin Devamı

Teknolojiyi ilahlaştırıp, insanı unutmak da hiç kimsenin harcına değildir. Bu noktaya da gelmemelidir.

Daha önce ekonomiyi ilahlaştıranlar da oldu. Her şeye ekonomik çerçeveden baktılar ve yine insanı unuttular. Şimdi aynı hatayı hatta daha fazlasını teknoloji firmaları yapıyor!..

Teknolojinin ve sosyal medyanın da bir kullanım sınırı olmalı. Her şeyin fazlası gibi ekrana bağımlılığın da yarattığı yan etkiler var. Dünya ciddi anlamda bu konuya kafa yoruyor. Özellikle de sosyolojik boyutlarına!..

Bizi biz yapan değerleri sıradanlaştırmadan, teknolojiyi bir amaç olarak değil de araç olarak kullandığımız sürece hiçbir sorun yok. Ama eğer daha çok ve daha yüksek teknoloji derken, insanı unutursak, işte onun faturası çok yüksek olur!

Özetin özeti: Doğayı ve insanı ikinci plana iten hiçbir anlayış ya da teknoloji, ne kadar yararlı ve kazançlı olursa olsun, doğru kabul edilemez! Hele hele hiç ilahlaştırılamaz!..