Tercih aşamasında verilen sözlerin, yerleşme bittikten sonra hiçbir anlamı kalmayabilir. Çünkü artık geri dönüşü yoktur.
Öğrenim bursunun yanında verilecek diğer bursların, örneğin barınma, ulaşım, kitap, cep harçlığı ve yemek burslarının tek tek isimlendirilmesi ve garanti altına alınması gerekir ki ileride sorunlar yaşanmasın. Dahası, hangi koşullarda kesilir, yaz okulları ve bütünlemeler için de geçerli mi, tüm bu detayların konuşulması iyi olur...
Bu arada alınacak tek burs, özellikle İstanbul gibi büyük kentlerde, yetmeyebilir. Bu yüzden, alacağınız bir bursun diğer bursların önünü kesmemesi çok önemli. Eğer bir sözleşme imzalayacaksanız, bu ayrıntıları da göz önünde bulundurmalısınız...
Önce gör, sonra yaz
Ailesinin bulunduğu kentten başka bir kentteki üniversiteleri tercih eden adaylardan pek çoğu, duyduklarıyla yetiniyor ki bu çok yanlış. Sonra da büyük hayal kırıklıkları yaşıyor. Bu nedenle, görmediğiniz üniversiteleri, kesinlikle tercih listesine almayın!
Sakın ola “Bu o kadar kolay mı, hem masraflı hem de zaman yok” demeyin, yoksa daha baştan kaybedersiniz!..
Üniversitelerin tanıtım öncesi verdiği bilgiler çok abartılı. Kılavuzdaki bilgiler ise çok yetersiz. Size o üniversite ya da fakülteleri önerenlerden çoğunun, gidip orayı gördükleri de şüpheli. İşte bu yüzden, asıl görev size düşüyor. Yaşayacağınız kenti, kampüsü, yurdu, mahalleyi, ulaşımı, gecesini, gündüzünü, esnafını ve aklınıza takılan her sorunun cevabını gidip yerinde bizzat kendiniz arayın.
Bunu yapmadıkları için hemen her yıl on binlerce öğrenci gidip kaydını yaptırdığı üniversiteyi birkaç ay sonra bırakıp geri dönüyor ve bu da onlara birkaç yıla mal oluyor. Yaşadıkları moral bozukluğunun ise haddi hesabı yok!..
Mesleki eğitim
Meslek lisesi gerçekten de memleket meselesi ama bunu bir türlü anlatamadık.
Üretim olmadan ülke kalkınmaz, refaha ulaşılmaz ve bunun yolu da daha yaygın ve daha kaliteli mesleki eğitimden geçiyor.
İşsizliğin anahtarı da o!
Okula başlayan her çocuğumuzu üniversiteye yönlendirdik.
Sonuç?
Milyonlarca diplomalı işsiz!
Artık bu yanlıştan kurtulalım. Çocuklarımıza, her mesleğin kutsal olduğunu öğretelim.
Dünyanın hiçbir yerinde tüm öğrenciler üniversiteye yönlendirilmez.
Zaten bu yönde bir istek de yok.
Kimi çiftçi olur, kimi oto tamircisi, kimi itfaiyeci, kimi kuaför, kimi de esnaf. Binlerce farklı meslek ve hepsini de severek yapacak gençlerimiz var ama onları ısrarla sevdikleri mesleklere değil de sırf diploma için üniversitelere yönlendiriyoruz.
Peki, onca masraf, onca eziyet ve onca zaman kaybından sonra aldıkları üniversite diplomaları ne işe yarıyor?..
Üniversiteye gitmeyin mi diyoruz?
Elbette hayır.
Eğer nihai hedefiniz o ise mutlaka gidin hatta en iyi üniversitelerde okuyun, aileniz de, devlet de, sivil toplum örgütleri de, herkes, sizin için elinden gelenin çok daha fazlasını yapsın ama mezuniyetin ödülü kesinlikle işsizlik olmamalı!..
Meslek liselerine yönelik ön yargılar artık yıkılmalı. Ama mesleki eğitim de ciddi anlamda yeniden ele alınmalı ve piyasanın aradığı nitelikli ara insan gücünü yetiştirmelidir.
İşsiz bir mühendis olmaktansa işi olan bir teknisyen olmak iyidir. Hele ki şu günlerde. Kaldı ki kendisini geliştirmek isteyenler için yükseköğretim kapısı hep açık, belki daha da açık hale getirilip, yeni modeller denenebilir.
Örneğin, mesleğinde 5 yıllık bir çalışma hayatından sonra, ustalık düzeyine gelen gençlere ayrı bir kontenjan ayırılabilir...
Almanya’yı bugün dünyanın en güçlü devletlerin biri haline getiren en önemli etkenlerden biri de mesleki eğitime verdiği önem ve kalitedir. Dahası, onlara kazandırdığı statü ve kazançtır. Bir Alman teknisyen, elde ettiği kazançla standart üzeri bir yaşam sürdürebiliyor ve dünyanın her yerindeki beş yıldızlı tatil köylerine gidip tatil yapabiliyorsa, gençlerimiz de böylesi bir yol haritası neden çizmesin!
Mesleki eğitimi daha iyi hale getirir ve daha iyi anlatırsak hem gençlerimiz hem aileleri hem de ülkemiz mutlu olacaktır...
Özetin özeti: Gençlerimiz için herkes ama herkes taşın altına elini koymalıdır...
Özay Şendir
İyi yurttaş yetiştirme mecburiyeti...
19 Nisan 2024
Didem Özel Tümer
Fidan’ın açıklamasındaki ayrıntı
19 Nisan 2024
Abbas Güçlü
Köy Enstitüleri ve öğretmen atamaları
19 Nisan 2024
Zafer Şahin
İstiklal Marşı gündemde değilmiş!
19 Nisan 2024
Abdullah Karakuş
Olağan sorumlular olağan sorumsuzlar
19 Nisan 2024