Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Dokuz Eylül Üniversitesi'ndeki rektörlük krizi devletin zirvesini zorluyor. Cumhurbaşkanı Sezer, devlet kurumlarıyla kamuoyu arasında sıkıştı kaldı. Cumhurbaşkanlığı gereği devletten yana mı, yoksa hukukçu kimliği nedeniyle öğretim üyelerinden yana mı tavır alacak merakla bekleniyor.
       Devletçi geleneği savunanlar, Cumhurbaşkanı'nın YÖK'ü zor durumda bırakacak bir karar almasının zor olduğunu söylüyorlar. Onlara göre, YÖK, son olayda Cumhurbaşkanı'na kalkan vazifesi gördü. YÖK'ün önüne konulan dosyalar, Cumhurbaşkanı'na sunulduğunda, o da aynı tutumu izleyecekti. Dolayısıyla bugün YÖK'e yapılan eleştiriler, Cumhurbaşkanı'na yönelecekti. Dahası; Cumhurbaşkanı, eğer YÖK'ü ve ona rapor sunan kurumları, yasaların kendilerine tanıdığı hakları kullandı diye kamuoyu karşısında zor durumda bırakırsa, bu da devletin kendi koyduğu kuralları çiğnemek anlamına gelir ki, o da devlete olan güveni azaltır diyorlar.
       Bir YÖK üyesi aynen şunları söyledi: Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve MGK, irticai örgütlenmeyi durdurun, tarikatların önünü kesin diye bizi sürekli uyarıyor. Devletin istihbarat örgütlerinden de, bazı adaylar hakkında aman dikkat diye dosyalar geliyor. Peki bu durumda YÖK veto hakkını kullanmasın da ne yapsın? Ayrıca kanunlar da YÖK'e bu hakkı veriyor. Eğer YÖK müdahalesi istenmiyorsa yasa değiştirilsin. Seçimde en çok oy alanı Cumhurbaşkanı atasın, olsun bitsin...
       Bu arada Cuhurbaşkanı Sezer'in Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu kanalı ile YÖK'le kontağa girdiği ve yapılacak bir şeyin olup olmadığının sorulduğu da bize gelen bilgiler arasında. İki gün önce YÖK'ün bu soruya cevabı "yok" şeklindeydi. Şimdiki eğilimi ise birer oy alan adaylardan birinin istifası halinde, Çankaya'dan yeni aday istenirse en çok oy alan Emin Alıcı'nın değil, rektör Fethi İdiman'ın gönderileceği yönünde.
       İşte o zaman demokrasi nutukları atan rektör İdiman, bakalım bu görevi kabul edecek mi? Yoksa rektörlük benim değil, en çok oy alan Emin Alıcı'nın hakkı mı diyecek? İdiman'ın, geçen yıl Alıcı dekan olmasın diye tıp fakültesinde seçimleri iptal edip, demokrasiyi rafa kaldırdığını hatırlatmakta da yarar var. Aslında o tam YÖK'ün aradığı bir adaydı, neden elendi ki!..
       Üzerinde en çok konuşulan bir başka konu ise eski komünist, Süryani, solcu, işbirlikçi gibi ipe sapa sığmaz birçok eleştiriye maruz kalan Emin Alıcı ile ilgili olarak YÖK'ün elinde dosya var mı, yok mu şeklinde. Kimileri kesinlikle var diyor. Olayın en göbeğindeki bazıları ise kesinlikle yok diyor...
       Şeffaf Türkiye isteyenler şu dosya muammasını açıklığa kavuştursalar da neyin nesiymiş öğrensek. Alıcı'yı yakından tanıyanlar kendisine toz kondurmuyor. Her açıdan mükemmel biri diyorlar. O zaman bu laflar nereden çıkıyor? YÖK'ün kafasını karıştıran da bu söylentiler. Herhalde rektörün bir bildiği vardır!..
       Özetin özeti: Rektörlük seçimlerinden üniversiteler yara alıp çıkıyor. Galiba en karlı çıkan da MHP olacak.


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr