Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sınav maratonunun en kritik parkuru her zaman tercihler olmuştur.

Bu durum liselere girişte böyle de üniversiteye girişte farklı mı?

Kesinlikle hayır!

Peki, bu konuda öğrenci ve velilere yeterince yol gösteriliyor mu?

Evet demek mümkün değil!

Üniversite ve meslek seçimi nispeten daha anlaşılır, çünkü elde daha çok veri var. LGS’de ise çok az bilgi paylaşılıyor. Veliler, ellerinde hiçbir aydınlatma aracı olmadan sanki karanlıkta adres arıyorlar!..

Zor karar!

Gerek özel gerekse devlet lisesi olsun, daha sağlıklı tercih sıralaması için daha fazla bilgi şart!

Haberin Devamı

Örneğin her ildeki, ilçedeki, sınava giren, girmeyen toplam aday sayısı kaç?

Her öğrencinin Türkiye, il ve ilçe sıralaması ne?

Sınavla öğrenci alan okulların toplam kontenjanı, tür ve okul bazında aldıkları son öğrencinin sıralaması kaç?

Özel okullardaki kesin kayıt dönemi bittikten sonraki sıralamalar ne?

Geçen yılki merkezi yerleştirmede söz konusu kayıtların ne kadarı il içinden, ne kadarı il dışındandı?

MEB, bu konuda veli, öğretmen ve öğrencileri daha çok bilgilendirmek zorunda. Çünkü doğru olan bu!

İlk ve son kayıt döneminde puanlar ne kadar değişti?

Okulların puan ve fiyat aralığı neydi?..

Tüm bu belgeler MEB’in elinde var!

Neden velilerle paylaşmaz, anlaşılır gibi değil!

Her öğrenci, tercih yaparken önünde kaç öğrenci var, önceki yıllardaki tablo neydi, bunu bilmesi gerekir!

Tercih yaparken yüzdelik dilim önemli ama nokta atışı dediğimiz, adayın il ve ilçe sırası daha önemli.

Çünkü, her yüzdelik dilime giren öğrenci sayısı yıldan yıla değişiyor.

Bu yıl LGS’ye fazladan giren öğrenci sayısı neredeyse yarı yarıya attı, bu yüzden, geçen yılki yüzdelik dilimler çok fazla bir anlam ifade etmeyebilir.

Örneğin sınava giren öğrenci sayısı 1 milyon ise her yüzdelik dilime 10 bin öğrenci düşer, 1.5 milyon ise 15 bin öğrenci yer alır.

Daha da önemlisi, aynı puan dilimindeki yığılmalar ne?

Ve bu arada artan ya da azalan kontenjanlara göre her okulun yüzdelik dilimi de değişebilir! Bu ayrıntı da yine çok önemli!..

Bu yüzden il il, o illerdeki yüzdelik dilimler ayrı ayrı hesaplanmalı ve velilerle paylaşılmalıdır...

Haberin Devamı

Öğrenciye ve velilere yardım, hamasetle değil, bilgiyle olur!

Ve ne olur, bunu onlara çok görmeyelim!

Haksız uygulama

Öğretmenler moralsiz, hem de çok moralsiz. Bin tane nedenleri var. İşte sadece biri:

“12 yıllık bir İngilizce öğretmeniyim. Size hissettiğim çaresizliği yazmak istedim.

12 yıl önce ortaokuldan beri hayalini kurduğum İngilizce öğretmeni olmanın tarifsiz mutluluğunu yaşadım ve devlet okulunda büyük hevesle, idealist bir ruhla ilk 5-6 yıl köy ve küçük ilçe okullarında inanılmaz bir azimle öğrencilerimle büyük başarılar ve ilerlemeler kaydettim. Ancak daha sonra bu enerjimi ve azmimi emeklerimin daha geniş çaplı takdir göreceği ve daha fazla öğrenciye ulaşabileceğim merkez okullarında yapmak istedim. Fakat tayin sistemindeki sıkıntılardan dolayı bu hiç mümkün olmadı. Çünkü ülkemizdeki tayinlerdeki puan sistemi genç öğretmenlere bu imkânı vermiyordu.

İl dışı yer değiştirme girişimlerimin sürekli sonuçsuz kalması da beni iyice tüketti. 4 sene önce nihayet memleketime yakın bir ilçeye gelsem de bu beni yine memnun etmedi çünkü gelebildiğim okul tamamen taşımalı ve dezavantajlı öğrencilerden oluşan bir okuldu ve emeklerim artık çok sınırlı karşılık buluyordu. Bu da benim azmimi önemli ölçüde kırdı. Ne rotasyon sistemi getirildi ne İngilizce hazırlık sınıfları 5. sınıfa zorunlu oldu ne de 3600 ek gösterge uygulandı ve merkez okulları benim gibi 12 yılını dolduran öğretmenlere bile hâlâ hayal.

Haberin Devamı

İçinde bulunduğumuz dönem siz de biliyorsunuz ki il içi tayinlerinin başladığı dönem ve dün akşam memleketim olan ilçeye bu sene de dönemeyeceğimi anladım. Çünkü bu yıl da ilimizin MEM’i tarafından açıklanan ihtiyaç ve emekli olan öğretmenlerle boşalacaklar listesinde bir İngilizce öğretmeni kadrosu dahi olmadığını gördüm. Ailemin yanına 12 seneden sonra hâlâ dönememiş olmak, merkezi bir okulda daha fazla sayıda ve başarılı öğrenciye hitap edememek beni psikolojik açıdan ne kadar yıprattı anlatamam...”

Özetin özeti: Öğrenci, öğretmen, veli mutsuzsa sağlıklı bir eğitimden söz etmek mümkün değil!..