Osmanlı’nın son dönemi, eğitim ve bilim dünyada zirve yaparken, bizim dibe vurduğumuz yıllardı. Çöküşümüz biraz da bu yüzden oldu!
Cumhuriyet ile birlikte toparlanmamız zaman aldı.
Bugün geldiğimiz nokta ise sevindirici ama daha fazlası gerek...
100 yıl öncesine baktığımızda, eğitimde okullaşma ve ulaşılabilirlik oranları yok denecek kadar azdı.
Bugün, bu konuda, dünya ve Avrupa ortalamalarının çok üzerindeyiz.
Cumhuriyet tarihimiz boyunca tüm iktidarlar, ülkemizin en ücra köşelerine varıncaya kadar okul götürdü, okullaşma oranlarının yükselmesi için yoğun çaba harcadı, o da yetmedi, okuma yazma kampanyaları düzenledi.
Okullaşma oranları on binde 80’lerden, yüzde 95’lere ulaştı.
Atayacak öğretmen, baraj, köprü, havaalanları yapacak mühendis, yüksek teknoloji üretecek araştırmacılar bulamazken şimdi hemen her alanda kalifiye iş gücü fazlamız var.
Günümüz dünyasında en büyük zenginlik, iyi yetişmiş insan gücü. Ve biz bu konuda çok yol aldık.
Altyapı ve kadrolar tamam. Şimdi yapmamız gereken tek şey, dünyanın geleceğini iyi okuyarak, doğru bir yol haritası çizmek ve insan gücü planlamamızı ona göre yapmaktır.
İstatistikler müthiş
Bu konuda emeği geçen herkese canı gönülden teşekkürler.
Siyasiler yatırımlar konusunda eğitime hep öncelik tanıdı, anne babaların eğitim heyecanı hiç eksilmedi, çocuklarımızın öğrenme aşkı da hiç bitmedi.
Eğitimcilere düşen görev ise onların yarattığı bu atmosferi ve bayrağı çok daha yükseklere taşımak olmalıdır...
İşte MEB’in açıkladığı o çok çarpıcı rakamlardan bazıları ve bu konudaki dipnotlarımız:
- Geçen eğitim öğretim yılında örgün eğitimden 17 milyon 885 bin 248 öğrenci yararlandı. Bu öğrencilerden 14 milyon 946 bin 713’ü resmi, 1 milyon 351 bin 712’si özel, 1 milyon 586 bin 823’ü ise açık öğretim kurumlarında eğitim gördü.
- Bu sayının bu yıl daha artması ve 18 milyonun üzerine çıkması bekleniyor.
- Resmi okullarda eğitim görenlerin 7 milyon 604 bin 228’ini erkek, 7 milyon 342 bin 485’ini ise kız öğrenciler oluşturdu.
- Kız öğrencilere yönelik okullaşma oranları hızla yükseliyor. Bundan daha sevindirici bir başarı olamaz...
- Özel okulların 739 bin 791’i erkek, 611 bin 921’i ise kız öğrencilerden oluştu.
- Halkımızın çocuklarına bırakacağı en iyi mirasın eğitim olduğuna yönelik inancı hızla artıyor. Devletin sırtındaki eğitim yükünün azalıp, özel okullardaki öğrenci sayısının artması biraz da bu yüzden.
- Açık öğretim kurumlarında ise 887 bin 58 erkek, 699 bin 765 kız öğrenci eğitim aldı.
- Hiç eğitim alamamaktansa, uzaktan da olsa eğitim almak şu an için kabul edilebilir. Ama uzun vadede dengeler değişmelidir.
Öğretmen sayısı
- Örgün eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı 2016-2017 döneminde 989 bin 231 iken, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında 1 milyon 30 bin 130 oldu.
- Öğretmen sayımız rekora koşuyor ama hâlâ atama bekleyen yüz binlerce öğretmenimiz var. Tümü atansa bile, önümüzdeki yıllarda yine birikim olacaktır. Bu yüzden, gerektiği kadar ve en iyisini yetiştirmek, yeni hedefimiz olmalıdır...
- Ortaöğretimde net okullaşma oranı, zorunlu eğitimin 12 yıl olarak uygulandığı ilk dönem olan 2012-2013’te yüzde 70.06 iken, yüzde 83.58’e yükseldi. İlkokulda net okullaşma oranı 91.54 olurken, ortaokulda oran 94.47 olarak gerçekleşti.
- Bu konuda bir mucize yarattık ama fazlası gerek. Çünkü bilginin, bilimin, teknolojinin hızla üretildiği ve aynı hızla tüketildiği bir yüzyılda yaşıyoruz.
Derslik sayısı 686 bin 800’e ulaştı
- Türkiye genelinde 2016-2017 döneminde 654 bin 434 derslik bulunurken, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında derslik sayısı 686 bin 800’e ulaştı. Bu dersliklerden 568 bin 645’i resmi, 118 bin 155’i ise özel okullarda yer aldı.
- Okul yapımı konusunda rekor üzerine rekorlar kırıyoruz ama hem devlet hem de hayırseverlerin desteğiyle çok daha fazlasını ve çok daha donanımlılarını yapmamız gerekiyor. Ama bu noktada açılan her dersliğin en yüksek verimlilikte kullanılması olmazsa olmazlarımızdan biri haline gelmelidir...
Hayırlı olsun
Yeni öğretim yılına miniklerle ilk adımı atarken sorunlarımız yok mu? Fazlasıyla var ama umutlarımız, hayallerimiz ve olanaklarımız çok daha fazla.
Ve her şeyden önemlisi, üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorunumuz yok...
Yeni öğretim yılı öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve eğitimin diğer tüm paydaşlarına hayırlı uğurlu olsun...
Özetin özeti: Geleceğin anahtarı eğitimde!..
