Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Güncel sorunların dışına çıkıp kişi ya da ülke açısından, “Sizin için en önemli sorun ne?” diye bir soru sorsanız, ilk 3’e girecek konulardan biri mutlaka eğitim olacaktır. Aynı soruyu devlet büyüklerine ya da topluma yön veren diğer kurumları yönetenlere sorduğunuzda da cevap değişmeyecektir: Eğitim bizim öncelikli konularımızın başında geliyor...
Peki böylesine önemli bir konu, yönetenlerin, yönlendirenlerin gündeminde yeterince yer alıyor mu? Örneğin eğitimin, öğretmenin, öğrencinin, velinin, üniversite mezunu işsizlerin, af bekleyen öğrencilerin sorunları yeterince medyada yer alıyor mu? İşte size bu konuda çarpıcı bir eleştiri:
“Akşam oturup haber izlediğim zaman üzülerek görüyorum ki eğitimle ilgili haber çok az ya da hiç yok. Buna karşılık manken, sanatçı, futbolcu haberleri had safhada. Bir ülkenin gelişmesi için en önemli unsur eğitimdir. En fazla eğitime önem verilmelidir. Halk bilinçlendirilmelidir. Binlerce öğrencimiz ÖSS’ye giriyor ve genel olarak bakıldığında ÖSS puanlarının çok düşük olduğu görülmektedir. Bunun nedenlerinden biri de öğretmen sayısının eksikliğidir. Son yıllarda özellikle lise matematik, fizik, kimya ve biyoloji öğretmenliklerinden yok denecek kadar az alım yapılmıştır ve bu durum eğitimle ilgili büyük aksaklıklara yol açmıştır. Eğitim seviyesinde düşme olmuştur. Çünkü bu branşların ihtiyacı ücretli ve ilköğretimden görevlendirilen öğretmenlerle giderilmeye çalışılmaktadır. Bu dersler herkesin anlatabileceği dersler değildir. Kasım atamasında bu branşlara ayrılan kontenjan eskiye nazaran artmıştır ama bu da ihtiyacı kapatmaya yetecek düzeyde değildir. Daha kaliteli bir eğitim için bu branşlara daha çok önem verilmelidir. Şubat atamasında daha çok öğretmen ataması yapılmalıdır. Biz öğretmenler de toplumun önemli bir kitlesiyiz ve artık bizlerin de sesi duyulmalı, duyurulmalıdır...”
En az 200 bin işsiz öğretmen var ve gözleri kulakları Ankara’da. Ama gazetelerde, özellikle televizyonlarda bu konuda tek bir haber göremezsiniz. Çünkü bu konular reyting yapmıyor. Aslında bu konuda televizyonları hizaya getirmenin en iyi yolu, siz bizim istediklerimizi gündeme getirmiyorsanız, biz de sizlerin bize dayattıklarınızı izlemiyoruz deyip mankenlerin ya da bilmem kimlerin hayatı ekranlara getirildiğinde kumandayı başka yere yönlendirmekten geçiyor. Ama bunu beklemek de hayalcilik olur. Çünkü dizileri, magazin ve spor programlarını, yarışmaları en çok kim eleştiriyorsa, en fazla izleyen yine onlar. Tıpkı kadın programlarında olduğu gibi.
Halkın gündemi ile medyanın gündeminin birbiriyle örtüşmediği konusunda söylenecek çok söz var. İletişim fakültesinde öğrencilerle en çok şu konuyu tartışıyoruz: Medya mı toplumu yönlendiriyor, yoksa toplum mu medyayı?
Bana göre, kesinlikle bizi yönlendiren sizlersiniz. Yani okur ve izleyenler. Ama kime sorsanız tam aksini iddia ediyor.
Ya sizce?..

Türkiye nereye gidiyor?
Evet, Türkiye Nereye Gidiyor? Son günlerde hemen herkesin birbirine sorduğu sorunun cevabını bu gece Genç Bakış’ta arayacağız. Küresel krizden Güneydoğu’da yaşanan sorunlara, Ergenekon davasından derin devlete kadar tüm güncel konular masaya yatırılacak. Örneğin dünden bugüne Güneydoğu için çözüm arayışları. Baba Özal’ın bu konudaki görüşlerini oğlu Ahmet Özal anlatacak. Bölgenin nabzını ve beklentilerini Tunceli Milletvekili Kamer Genç dile getirecek. Fikri Sağlar ise Susurluk’tan günümüze devlet içindeki yapılanmalara dikkat çekecek. Program İstanbul’da, Doğuş Üniversitesi’nde. Uykusuz kalmaya değecek çok ilginç anekdotlar var. Kanal D, 00.20.
Özetin Özeti: Türkiye’de ilginç şeyler oluyor...