Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Baba Beni Okula Gönder çalıştaylarından dördüncüsü dün gerçekleşti. Konusu da “eğitim sürecinde öğretmenlerin rolü“ydü. Tarihi Çapa Öğretmen Okulu’nda gerçekleşen çalıştayın sabah oturumunda öğretmenlerin sorunları, öğlenden sonraki oturumda ise çözüm yolları tartışıldı.
Milliyet ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği çalıştaya, Türkiye’nin dört bir yanından gelen katılımcıların yanı sıra eğitim gönüllüsü sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler de katıldı.
Siirt, Sakarya, Trabzon ve şimdi de Şanlıurfa’da yaptığı özverili çalışmalarla eğitimde marka haline gelen Nuri Okutan, 10 yıllık İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nden sonra MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Ömer Balıbey, Talim Terbiye Kurulu eski Başkanı İrfan Erdoğan, FATİH projesine fikir ve isim babalığı yapan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Mersin Üniversitesi Eğitim Fakültesi eski Dekanı ve İlköğretim eski Genel Müdürü Ata Tezbaşaran, Garanti Öğretmen Vakıf Genel Müdürü Kayhan Karlı, Anadolu Eğitim Sendikası Başkanı Cansel Güven, Suruç YİBO Müdürü Deniz Orhon Doruk ve Siverek ÇYDD Hasan Orhan İlköğretim Müdür Vekili Hüseyin Toğrul’un konuşmacı olarak katıldığı oturumlara ÇYDD Genel Başkanı Aysel Çelikel, AÇEV Başkanı Ayşen Özyeğin, TEV Genel Müdürü Turgut Bozkurt ve Yardımcısı Güsel Bila ile daha pek çok eğitimcinin yanı sıra öğrenciler de soru ve görüşleriyle çalıştaya katkıda bulundular...

Öğretmen üvey evlat oldu
Öğretmen yetiştirme süreci ve cumhuriyet tarihi boyunca bulundukları konumları anlatıldığında şaşkınlıkların en büyüğünü yaşadık.
Diğer mesleklerde örneğin tıpta, mühendislikte, hukukta eğitim sistemleri gelişmenin dışında köklü değişime uğramazken, öğretmen yetiştirme sistemi son 100 yıl boyunca sürekli bir uçtan diğerine savrulmuş. Gelinen nokta ise “en felaketi“. Genel kanı bu yönde.
Öğretmen yetiştirme sistemi gibi öğretmen atama sistemi de hiç bu kadar öğretmenleri aşağılayıcı noktalara gelmemiş.
Öğretmenler ve eğitime gönül verenler, bu kez çuvaldızını kendilerine öylesine derin batırdılar ki umarız çığlıkları Ankara’dan duyulur.
Öğretmenlere verilen önemin giderek azalması ve tayinlerde yaşanan kaos, görünen o ki en fazla, öğretmen lisesi öğrencilerini etkilemiş. 100 yılı aşkın bir geçmişe sahip Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin bile yüzde 90’a varan oranda üniversiteye girişte eğitim fakültelerini ve öğretmenliği düşünmeme noktasına gelmeleri, bu konuda alarm zillerinin çaldığının en önemli göstergesi.
Parçalanmış öğretmen aileleri, atanamayan öğretmenler ile ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerin yaşadıkları sorunların da sık sık dile getirildiği çalıştayda, en dikkat çeken öneri, sadece bilgisiyle değil görünümüyle de örnek olması gereken öğretmenlere, her yıl için iki takım elbise, gömlek ve ayakkabı desteğinin sağlanması oldu. Ayrıca tıpkı doktorlarda olduğu gibi intörn öğretmen uygulamasının getirilmesi de yoğun destek gördü.

Sorun çok ilgilenen yok
Öğretmenliğin olmazsa olmazı olan idealizmin mevcut öğretmen yetiştirme sistemi içinde eriyip gittiğine dikkat çeken konuşmacılar, öğretmenlikten onur duymayan öğretmenlerle, eğitimde mükemmele ulaşılamayacağını sık sık vurguladılar.
Öğretmenliğin, öğrenme aşkını fitilleyen bireyler olması gerekirken, tam aksine yaptığı işten zevk almayan kişiler haline geldiğinin de altı çizilerek, bu konuda yapılan araştırmalardan örnekler verildi. Son yapılan bir araştırmaya göre öğretmenlerden sadece yüzde 30’u ruh sağlığının yerinde olduğunu söylemiş.

Nöbet kaldırılsın
Öğretmenler kadrolu, sözleşmeli, ücretli, gönüllü gibi sınıflara ayrılmaktan maaşların düşüklüğüne, gittikleri köylerde tek başına kalmaktan ailelerine kavuşmaya kadar birçok sıkıntıyı dile getirdiler. Ama en dikkat çekeni, bugünkü koşullarda nöbetçi öğretmen olmanın çok zorluğuna ve kaldırılması gerektiğine yönelik istekleriydi. Aynı şekilde büyük kentlerdeki öğretmenlere mesai günleri ücretsiz ulaşım olanağı sağlanması da en çok alkış alan bir başka temenni oldu.
Çalıştayla ilgili sonuç bildirgesini sizlerle ayrıca paylaşacağız...
Özetin özeti: Öğretmene verilen önem, aslında ülkelerin çocuklarına verdikleri önemin bir göstergesidir! Ve halimiz ortada...