Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milletvekili listeleri açıklandıkça, enteresan tespitlerle karşı karşıya kalıyoruz.

Son dönemde eğitimin dibe vurduğunu dile getirmeyen yok gibi.

Yani bir anlamda Milli Eğitim Bakanlığı yapanların listeye kesinlikle girmemeleri gerekir!

Kaçı liste dışı kalır, kaçı kalmaz, o, Ak Parti’nin kararı. Ama bu konuda CHP, enteresan bir sürece imza attı ve Milli Eğitim Komisyonu’ndaki 5 üyesi de liste dışı kaldı.

Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, ön seçim olmazsa, bir dönem sonra milletvekilliğini bırakacağını açıklamıştı, sözünün arkasında durdu ve aday olmadı.

Haberin Devamı

Diğer 4 komisyon üyesinden Mustafa Balbay, Mustafa Akaydın, Ömer Lütfi Baydar ve Gaye Usluer ise aday olmalarına rağmen listeye alınmadı.

Çok daha enteresanı, tıpkı Milli Eğitim bakanları gibi CHP’nin Milli Eğitim Komisyonu’ndaki 5 milletvekilinin de eğitimle yani pedagojiyle uzaktan yakından ilgilerinin olmaması.

Dördü doktor, biri de gazeteciydi. Ama bazıları eğitim sorunlarıyla çok yakından ilgilendi.

Peki, yeni listede öğretmen ya da pedagoji kökenli olanlar var mı? Örneğin yeni Meclis’te bu görevi kimler devralacak?

Göze çarpan öyle iddialı isimler göremedik.

Diğer partilerde de durum farklı değil. Umarız tüm partiler, Meclis’e gönderecekleri milletvekillerinin yanı sıra kendi genel merkezlerinde de ciddi bir eğitim komisyonu kurar ve TBMM’deki komisyon üyelerine lojistik destek sağlarlar. Yoksa son dönemdeki gibi eğitimin dibe vurması yine kaçınılmaz hale gelebilir!..

Oysa, her türlü sorunun kökeninde eğitim var ve eğitimdeki sorunları çözmeden, ülkedeki diğer sorunları çözmek mümkün değil!..

En iyi okul?

Devlet üniversite, özel sektör de kolej açmaya doymadı. Hemen her ay bir yerlerde ya bir üniversite açılıyor ya da onlarca kolej!

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da iki bine yakın kolejin eğitim kervanımıza katılması bekleniyor!

Ne güzel.

Keşke daha fazla açılsa.

En azından devletin sırtındaki eğitim yükü azalır.

Ama bir koşulla!

Çok daha iyi denetlenecek ve eğitim kurumu olduklarını asla unutmayacaklar!

Öyle kolejler açılıyor ki tek dertleri para kazanmak.

Haberin Devamı

Kazanmasınlar mı, elbette kazansınlar. Ama önce eğitim desinler!..

Peki, devlette aradığınızı bulamayıp, “en iyi yatırım eğitim” deyip, çocuğunuzu koleje göndermeye karar verdiniz;

sizin için en iyi okul, daha da önemlisi, en doğru okul hangisi olur?..

En doğru okul?

Bu konuda kafalar karmakarışık.

Görünen o ki velilerin beklentileri düne göre çok değişti. Eskiden ille de sınavlara yarış atı yetiştiren okulların peşinde koşarlardı, şimdi birinci öncelikleri, çocuklarının mutlu olması.

Çünkü sınav yarışı ve eğitimdeki zikzaklar, hem kendilerini hem de çocuklarını çok yordu. Ayrıca, o kadar çok üniversite açıldı ki istediğiniz bölüme elinizi kolunuzu sallayarak girmek mümkün.

Yine aynı şekilde, devletin en iyi liselerinden pek çoğu “nitelikli okullar” listesine giremediği için doğru olanı bulmak her zamankinden daha güç hale geldi. Bu da veli ve öğrencileri hepten yıldırdı...

Peki, o zaman, sizin için en doğru okul hangisi?

İşte bu konuda anne babalara büyük görev düşüyor.

Haberin Devamı

Çocuklarınızı en iyi tanıyan sizlersiniz, zahmet edip bir de eğitim sistemini ve okulları yakından tanımaya çalışırsanız, en iyi eşleşmeyi sağlayabilirsiniz!

Popülariteye, puana, reklamlara ya da şehir efsanelerine dayanarak okul seçmek kadar saçma sapan bir şey olamaz ve biz bunu hep yapıyoruz!..

Özetin özeti: Milli Eğitim bakanlarının ve TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyelerinin eğitimci olmadığı bir ülkede, eğitim, ancak bu kadar yapılabiliyor! Bu yüzden çocuklarınızın geleceğine Ankara değil, siz karar vermelisiniz!.