Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milli Eğitim Bakanlığı, reform paketi açıklayan Bakanlıklar arasında ilk sırada yer alıyor.
Neden? Çünkü en sık el değiştiren bakanlık ve her gelen Bakan yeni reform paketi açıklıyor.
Son 17 yıldır ülkeyi aynı parti yönetiyor ama eğitim sistemimiz en az 17 kez değişti.
Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Baş (Çubukçu), Ömer Dinçer, Nabi Avcı, İsmet Yılmaz ve şimdi de Ziya Selçuk!
Tuğlaları üst üste koyacaklarına, birinin başladığını, diğeri tamamlayacağına, her gelen sistemi hep sil baştan değiştirdi.
Oysa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onlardan istediği, baştan beri hep aynıydı ve sanki o ne istediğiyse hep tersini yaptılar!
Bugün açıklanacak reform paketi de uygulanabilirlik ve kalıcılık açısından bakıldığında, sanki öncekilerden hiç farklı değil.

Haberin Devamı

Yeni bir şey yok!

Bakan Selçuk’un bugün tanıtacağı yeni ortaöğretim modeli, liselerde ders sayılarının azaltılması, “kariyer ofisleri”nin kurulması, 12. sınıflarda ders saatlerinin azaltılarak destek çalışmalarının getirilmesini içeren “reform” niteliğinde düzenlemeleri içeriyormuş.
MEB yetkililerinden alınan bilgiye göre, Bakan Selçuk’un bugün İstanbul’da tanıtımını yapacağı ortaöğretim modeliyle, liselerde yeni bir dönem başlayacakmış.
Buna göre, ortaöğretimde ders sayıları azaltılacak, liselerde “kariyer ofisleri” oluşturulacakmış.
12. sınıflarda ders saatlerinin azaltılarak destek çalışmalarının getirilmesinin de planlandığı modelde, her öğrenci üniversitedeki gibi kendi istediği dersleri seçebilecekmiş.
Yeni lise sistemi, ilk olarak 2020-2021 eğitim-öğretim yılında 9. sınıflardan başlayacak ve kademeli bir geçiş süreci olacakmış.
12. sınıflar için yenilikçi dersler gelecek ve “bilgi kuramı” zorunlu ders olacakmış.
Derslerde yaparak, uygulayarak öğrenme ağırlık kazanacakken özellikle 12. sınıflar için yenilikçi dersler getirilecekmiş.
Haziran ayında ders yerine “yaşam becerileri” etkinlikleri yapılacakmış.
Yeni modele göre ayrıca öğrencilerin her alandan ders alabileceği dengeli bir ders çizelgesi oluşturulacakmış. Haziran aylarında dersler yerine proje sunumları, portfolyo hazırlıkları gibi yaşam becerileri etkinlikleri gerçekleştirilecekmiş...
Ne güzel. Hepsi de kulağa çok hoş geliyor. Tıpkı daha önceki vaatler gibi.
Örneğin, geçen yıl da isteyen her öğrenci evine en yakın okullardan istediğine girecekti, girdi mi?
El yazısına geçilecekti, geçildi mi?
Dershaneye bağımlılık azalacaktı, azaldı mı?
Herkes yabancı dil öğrenecekti, öğrendi mi?
Çok tartışmalı konulardan biri olan Osmanlıca dersinde beklenen verimlilik sağlanabildi mi?
Peki ya, Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi diye lanse edilen FATİH Projesi ve Bilişim Sınıfları?
Yeni söylemler de çok güzel ama hepsi denendi zaten!
Örneğin kredili sistemi hatırlayın! Ders vardı, kitap yoktu. Sınıf vardı, branş öğretmeni yoktu! Altyapıda dünden bugüne ne değişti? Çok şey değişti ama yukarıda açıklanan hedeflere yönelik bir iyileştirme, hâlâ yok gibi. Dahası eğitimin asıl sorunu, sayısal değil felsefi. Evet sayısal olarak çok büyüdük ama sınav odaklı eğitim sistemi tüm değerlerimizi aldı götürdü!

Haberin Devamı

Neden zor!

Haberin Devamı

Gelin şimdi bir de tek tek ele alalım:

- Ders sayısı azalıyor. Örneğin hangi dersler kaldırılacak?
- Liselere Kariyer Ofisleri geliyor. İyi de bu ofisler kaç okulda açılacak, kimler görev alacak?
- 12. sınıflarda ders saatleri azaltılıp destek çalışmaları geliyor. Kaç okulda atölye var ve bu desteği kim verecek?
- Her öğrenci üniversitedeki gibi kendi istediği dersleri seçebiliyor. Her okul, Robert ya da Galatasaray değil!
- Yeni lise sistemi ilk olarak 2020-21 yılında 9. sınıflardan başlıyor. O zamana kadar derelerin altından çok sular akar!
- Bilgi Kuramı zorunlu ders haline geliyor. Bu bir ders değil, tüm derslerin felsefesi olmalı!
-Yaparak, uygulayarak öğrenme ağırlık kazanıyor. Hangi okulda, hangi ortamda, kimlerle yapılacak?
-12. sınıfta çok enteresan yenilikçi dersler geliyor. Hani ders saatleri azaltılacaktı?
Özetin özeti: Geleceğimizi ilgilendiren böylesi önemli değişiklikler, keşke başta öğretmenler olmak üzere toplumun her kesiminden görüşler alındıktan sonra şekillendirilseydi, sanki o zaman çok daha iyi olurdu!