Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un, Başbakan Yardımcısı’yken dilinden düşürmediği bir nakarat vardı:
Ehliyet, liyakat, sadakat!..
Kadrolaşma iddialarına şiddetle karşı çıkıyor ve her ne kadar son zamanlarda çok fazla dile getirmese de şunları söylüyordu:
“Dini, seküler fark etmez, gerçekten ehliyeti, liyakati ve millete sadakati olan insanlar gelsinler, devletin kadroları içinde yer alsınlar. İçkisini içen de gelecek, içmeyen de gelecek. Hanımı başörtülü olan da gelecek olmayan da gelecek. Böylesine bir özgürlük ortamını devletin kadroları içinde sağlarsanız, FETÖ’ye ihtiyaç duymayacak kimse. Esas kırmamız gereken şey bu.”
Peki, bu söylem ne kadar hayata geçti?
Nerede vardı ki devlette olsun diyenler çok çıkacaktır.
Onun için öncesiyle ilgili yorumları size bırakıyorum.
Benim miladım, ÖSYM’ye yapılacak yeni atama olacak.
Dünü dünde bırakıp, her şeyi sıfırlayıp, yarına bakmak istiyorum.
İtibarı dibe vuran ÖSYM nasıl toparlanacak, onu merak ediyorum.
ÖSYM toparlanırsa, tüm kurumlar toparlanır, ÖSYM daha da dibe vurursa, artık söylenecek söz kalmaz!
Peki, bunun için neyi bekleyeceğiz?
Önce, YÖK’ün belirleyeceği 3 adaya, sonra gelen başkana ve onun, kurumu dibe vurduran eski başkanların kadrolarıyla çalışıp çalışmayacağına bakmak gerekir.
Bunun için de ehliyete yani donanıma, liyakate yani hak etmişliğe, sadakate yani millete olan sorumluluğuna bakmalıyız.
Kurtulmuş’un iktidar adına sık sık dile getirdiği, ehliyet, liyakat, sadakat, ÖSYM Başkanı’nı seçiminden başlayarak, tüm ülke geneline dalga dalga yayılacak mı, yayılmayacak mı hep birlikte göreceğiz!..
Neden önemli?
ÖSYM’ye yapılacak atama çok önemli! Çünkü:
ÖSYM yılda 10 milyon adayı sınavdan geçiriyor ve tüm devlet kadroları onların yaptığı sınavlara göre şekilleniyor.
ÖSYM’de azledilenler sadece başkanlar, oysa kurumu çökertenler aynen duruyor, hatta terfi alıyor!
Her yıl milyonlarca genç, devletin hak, hukuk, adalete bakış açısını onların yaptığı sınavlara göre ölçüyor ve isyan ediyor!
Kaplumbağa ile tavşan yarışında olduğu gibi Robert ve GS mezunu ile meslek lisesi mezununu aynı sınavda yarıştırıyor!
Her yıl yüz binlerce kontenjan boş kalıyor, umurunda değil!
Yanlışsız sınav, puanlama, yerleştirme yapamıyor!
Öğrencilere karşı Ali kıran baş kesen, üst makamlara karşı duyarsız, adalete karşı yasa tanımaz bir konumda.
Yaptığı yanına kâr kalıyor, hesap vermiyor.
ÖSYM’nin bağımsızlığı, özerkliği çok önemli ama hep bir yerle bağımlı oldular!
Üzerlerindeki iş yükü çok fazla ama buna rağmen dur demeyi bilmediler.
Her şeyi paraya endekslediler, yüz milyonlara, para demediler, İhale Kanunu’nu sürekli değiştirdiler.
Dünyanın en güvenilir kurumlarından biriyken, itibar sıralamasında en diplere indiler.
Nasıl bir başkan?
Başkan adaylarını belirleme ve atama yetkisi elbette Ankara’nın elinde.Ama bugüne kadarki atamalar gösterdi ki bu konuda çok dikkatli olmak gerekiyor.
Ayrıca sadece bakan ya da başkan değiştirmek de yetmiyor!
Özetin özeti: Yeni ÖSYM Başkanı turnusol görevi görecek!..