Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Okullar cuma günü kapanıyor. 18 milyon öğrenci, 900 bin öğretmen ve 30 milyon veli için yaz tatili cuma günü resmen başlıyor.
Peki, yaz tatiline ne kadar hazırsınız? Örneğin öğrenci olarak bir yaz programı yaptınız mı? Veli olarak, eğer çalışıyorsanız, yaz boyunca, çocuklarınızı kime emanet edeceksiniz?
Yok, eğer öğretmenseniz, göz açıp kapayıncaya kadar geçen tatil sürecinde, başkalarını bırakın, kendiniz için ne yapacaksınız?
Hemen herkes, “Hayatta öğretmen olmak varmış, bütün yaz tatil yapıyorlar” diye size imrenirken, umarız siz de tatil konusunda başkalarının yerine olmak istemezsiniz...
Tatil cennetiyiz
Yaz tatilinin, bizde çok uzun olduğunu, özellikle vurgulamak isteriz.
Başka ülkelerde ortalama 200-240 işgünü eğitim yapılırken bizde 180 gün eğitim yapılması kabul edilemez.
Onun birkaç haftası da okullar açıldı, ders yok, kapanıyor, ders yok, kar yağdı, ders yok, bayram ve hafta sonu arası, ders yok diye adeta boşa geçiyor.
Öğretmenler açısından değil ama öğrenciler açısından baktığınızda da bu kadar uzun süreli tatil başka yerde yok gibi. Çünkü pek çok ülkede üç ya da dört yarıyıllı bir eğitim söz konusu olduğu için ara tatillere ağırlık veriliyor, bu yüzden de yaz tatili 1.5-2 ayı geçmiyor.
Bizde ise cuma günü tatile girecek ilk ve orta dereceli okullar 18 Eylül’e kadar tatil yapacak.
Yani oldukça uzun bir süre ve bu durum, özellikle de minik öğrencilerin okuldan kopmalarına neden oluyor!..
Keşke akademik takvim belirlenirken, pedagojik ayrıntılar da dikkat alınabilse!
Tatilde ne yapılır?
Tatillerin birinci öncelliği elbette dinlenmek. Ama çok daha önemli olanı, dersler ve sınavlar nedeniyle ertelenen aktivitelerin, bol bol yapılacağı bir dönem olması.
Örneğin, kitap okumak için, sanatsal etkinliklere katılmak ya da öğrenmek için, seyahatlere çıkmak ya da sosyal projelerde görev almak için daha iyi bir zaman dilimi bulunamaz.
İşte bu yüzden tatille eğlenceyi ve kültürel kazanımları bir arada götürmekte yarar var.
Yoksa koskoca yaz boşu boşuna geçti, diyenler kervanına siz de katılır ve üzülürsünüz.
Başkalarını bilmem ama ben öğrenciliğim boyunca hemen her yaz ya çalıştım ya da hep bir şeylerin peşinde oldum ve bundan hiç pişmanlık duymadım. Tam tersine, çok büyük kazanımlar elde ettim.
Başkalarının ne diyeceği sizin hiç umurunuzda olmamalı. Önemli olan, sizlerin ne istediği, bunu sakın aklınızdan çıkarmayın.
Batılı ülkelerde, özellikle yaz tatillerinin en azından bir bölümünde, çalışmamak ayıpken, biz de çalışanlara farklı gözle bakılması, anlaşılır gibi değil...
İleride üreten, çabalayan ve çıtayı hep daha yükseklere çıkartmaya çalışan biri olmak istiyorsanız, zamanınızı en iyi şekilde değerlendirmeye bu yaz tatilinde başlayabilirsiniz...
Kayıt maratonu
TEOG ve LYS adayları ve ailelerine önerimiz, tatillerini hiç ertelemeden, bir an önce gidip dinlenmeleri.
Çünkü önlerinde çok zorlu bir tercih ve kayıt maratonu olacak.
Özellikle kayıt döneminde, tatilde değil de evde olmanız adeta zorunlu hale gelecek.
İşte bu nedenle, tatili sonraya ertelemek, hiç tatil yapamamak anlamına gelebilir.
Kayıtlar okullar açılıncaya kadar devam edeceği için tatil yapmaya fırsat bulamayabilirsiniz.
Zaten zor geçen bir yıldı, buna bir de zorlu bir kayıt dönemi eklendiğinde, yorgunluğun dozu daha da artacak.
Dinlenmeden lise ya da üniversiteye yeni bir başlangıç yaptığınızda ise en çok istediğiniz lise ya da fakülteye girseniz bile çok kolay geçmiyor...
Özetin özeti: Yaz tatilini daha ilk günden en iyi şekilde değerlendirenler, kışa büyük bir keyifle gireceklerdir. Her şeyi öteleyenleri ise zor bir öğretim yılı bekliyor olacak!.