Abbas Güçlü
Yıllardır eğitim neden gündeme gelmiyor diye yakınıyorduk. Ve nihayet geldi. Hem de öyle bir geldi ki, birinci sıraya oturdu ve gitmek bilmiyor. Türkiye aylardır yediden yetmişe eğitimi konuşuyor. Yıllarca önce yapılması gereken tartışmalar, reformlar daha yeni gerçekleşiyor. Bu gelişmeler içerisinde beni en çok sevindiren hükümet ortaklarının, eğitimi öncelikli birinci sorun olarak ele alıp, ameliyat masasına yatırması.
Bugüne dek hiç bir hükümet olayı böylesine bir bütün olarak ele almadı. Siyasetçilerin çağdaş bir Türkiye için eğitimin vazgeçilmez bir unsur olduğunu kabul etme noktasına gelmesi çok önemli.
30 kişilik bilgisayar donanımlı sınıflar, yeni müfredat programları, tam gün eğitim, en az bir yabancı dil, daha nitelikli öğretmen ve daha nitelikli bir eğitim/öğretim. Hepsi çok sevindirici. Bütün gelişmeler içerisinde imam hatiplerin orta kısımları öylesine ufak bir ayrıntı ki, üzerinde bile durmaya değmez...
Yılmaz ve
Ecevit, eğitim reformunun ekonomik yönü konusunda da kararlılar.
"Her türlü desteği sağlayacağız" diyorlar. Geriye bir tek, Türkiye'yi 2000'li yıllara taşıyacak
"cumhuriyet tarihinin en büyük reformu"nu kimlerin gerçekleştireceği konusu alıyor.
Yılmaz ve
Ecevit, eğer Milli Eğitim Bakanlığı'nın bugünkü bürokratlarıyla bu işe soyunuyorlarsa çok ama çok yanılırlar. Çünkü onlar, bugüne kadar, sorun üretmekten ve irticaya pirim vermekten öte bir işe yaramadılar...
Söz sorunlardan açılmışken, bazı konularda
Uluğbay'ın kulağını çınlatmak istiyoruz. Örneğin:
* Ders kitapları: Mehmet Sağlam, gider ayak, her öğrencinin istedeği kitabı alabilmesine olanak sağlayan bir genelge çıkarttı. Öğretmenler şimdi soruyor: "Aynı sınıfta, aynı dersin 10 ayrı kitabı olursa, biz öğrencileri hangisinden sorumlu tucağız?" Haklılar. Ayrıca her okulda farklı bir uygulama var. Konunun yeniden gözden geçirilmesinde sonsuz yarar var.
* Mağdur öğrenciler: Onbinlerce öğrencinin geleceği bakanın ağzından çıkacak bir çift söze bağlı. Yeni bir sınav hakkı ya da yeni bir öğretmenler kurulu, çıkmaya çıkacak da neden geciktiriliyor. Bir an önce açıklansa da herkes rahatlasa fena mı olur!
* Kolejlerin geleceği: Anadolu liseleri, özel Türk ve yabancı okulların geleceği ne olacak? Ya ilkokul açacaklar ya da ortaokuldan sonra öğrenci alacaklar. Ayrıca altyapısı olan okullar istedeği sınıftan itibaren yabancı dil eğitimene başlayacak. Ama bunlar ne zaman resmen açıklanacak?
Özetin özeti: Hükümetin niyeti iyi. Samimi gözüküyorlar ama kılavuzları sabıkalı..
Yazara Email A.Guclu@milliyet.com.tr
