Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gelin de çıkın işin içinden! Türkiye aylardır Osmanlıcayı tartışıyor ama zaten öyle bir dil yokmuş.
Genç Bakış’ta, önceki akşam bu konuyu ele aldık.
Konuğumuz ise ünlü tarih profesörü Erhan Afyoncu’ydu.
Osmanlı padişahları kardeşlerini niye öldürdü, neden yabancı kadınlarla evlendi, niye hacca gitmedi, niye harem kuruldu, niye emperyalist olamadı, matbaa niye yüzyıllarca gecikti, rasathane neden yakıldı ve en önemlisi de Osmanlı’dan dünyaya ne kaldı?..
Bu önemli ayrıntılar, sadece Osmanlı dönemine değil, yakın tarihimize de ışık tutacak...
Osmanlıca diye bir dil yok
- Osmanlıca denilen bir şey yoktur. Eskiden eski Türkçe denirdi. Sadece farklı alfabeyle yazılıyor. 1876 Anayasası’ndan itibaren devletin resmi dili Türkçedir. Ondan önce de öyledir. Osmanlılar ilk defa devletin resmi dilini Türkçe yapan devlettir. Bu Arap harfleriyle yazılmış bir alfabe. Bizim kadar alfabe kullanan bir millet yok.
- Osmanlıca dilinin Arap harfleriyle yazılmış Türkçe olduğunun bilinmesi yeterli. Kendi diline ikinci bir isim veren bir millet yok. İktidarın farklı amaçları olabilir onu ben bilemem. Ama benim yıllardan beridir savunduğum bir konudur Osmanlıcanın öğretilmesi.
Ermeni meselesi
- Avrupalılar Osmanlıyı yıkmak için Hıristiyanların yaşadığı bir bölgede kargaşa çıkardılar. Ermenileri isyan ettiren, İngiltere, Rusya ve Fransa’nın siyasetidir. Kendi açılarından bağımsız devlet kurmak istediler. Savaş çıktığı için Batı’dan destek alamadılar.
- Ermeni tehciri muhtemel bir isyan için değildir. Yeni bir isyan karşılığında alınmış bir karardır. Devlet kendi güvenliğini sağlamak için yapmıştır. Tehcir, göç etmek demek. Tehcir sadece Ermenilere karşı uygulanmaz. Birçok yerde ülkeler kendi güvenliğini sağlamak için tehcir yapmıştır. Ermenilerin gönderildiği yer Osmanlı topraklarının bir başka parçası Suriye idi. Acı bir hadisedir. Binlerce insan yolda ölmüştür. Bu fiili bir isyana karşı alınmış bir durumdur. Ermenilerden özür dilerim demek benim dedem katildir demektir. Özür basit bir hadise değildir. Soykırım tezlerini kabul etmiş olursunuz. Burada bir soykırım yoktur. Savaş ve göç şartlarıyla ölenler vardır. Ermeniler senelerden beri büyük tazminat peşindeler.
Halifelik ve harem
- Halifelik devam etseydi, Türkiye Cumhuriyeti, İslam devleti olan ülkelerde ve Müslümanlar üzerinde çok etkili olamazdı. Halifelik kurumu elde kılıç varken, devlet güçlü iken çok farklı bir amaçla hizmet ediyordu. Zayıfladığınız zaman o amaçların halifeliğin isminin taşıması mümkün değildi.
- Osmanlı tarihinde Yavuz Sultan Selim’den sonra Türk kadınlarla evlenen iki padişah vardır. Birincisi 2. Osman, bir diğeri Sultan Abdülmecit. Onun dışında Türk olmayan, devşirme kökenli, Kafkaslardan gelen Müslüman kadınlarla evlenmişlerdir. Bunun önemli sebebi şu, devlet dışarıdan nüfuz sahibi aileler yaratmak istemiyor. Gücün paylaşılmasını istememiştir. Kardeş katlinin sebebi de budur. Tek elden devletin yönetilmesi yani mutlak otoritenin kurulması içindir.
- Avrupalıların Osmanlı topraklarına geldiğinde en merak ettikleri şey harem. Şöyle bir efsane var. Yüzlerce kadının bulunduğu, güzel kadının olduğu bir kurum olarak görüyorlar. Efsaneler uyduruyorlar. Harem dediğimiz şey aslında padişahın evi. Ve 300 civarında kadın vardır haremde. Hepsi padişahın yatak arkadaşı değildir.
- Padişahın çocuğu olmadığı takdirde devlet sona erer. Hanedanlığın sürmesi için çok çocuğun olması şart.
İslamiyet ve demokrasi
- Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortadoğu’daki Arap ülkeleri ve Türk devletlerinden farkı, tarihi bir devamlılığı var. Dışişlerinde, milli eğitimde var. Biz beğenmeyebiliriz ama bir demokrasi var.
- Yıllardan beri tarih ders kitaplarının değiştirilmesini isterim. Bir türlü değiştirtemedik. Öğrenciye antlaşma maddesi niye öğretilir? Ne gerek var? Çocuklar tarihten nefret ediyor.
- Osmanlı seçkin eğitim yapıyordu. İyi ailelerin çocuklarını, üst düzey çocukları, liyakatli çocukları dediğimiz hadise bu.
Balkanlar?
- 1912’deki Balkan Savaşları Türk tarihinin en büyük felaketlerinden biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin daha güçlü bir siyasi yapıda olmasını engelleyen en büyük engellerden biridir. Verimli ve 500 yıldan beri Türklerin yaşadığı coğrafyayı biz kaybettik. Rumeli verimli ve zengin topraklar. Osmanlı’nın üstün olmasının sebebi de o. Oradaki zenginlik ve verimlilikle Anadolu’ya yayılıyor. Fakat biz unuttuk. 1 milyondan fazla insan Balkan savaşlarında öldü, göç etmek zorunda kaldı büyük perişanlıklar yaşandı. 2 yıl önceki yıl dönümünde bile bu gündeme gelmedi.
Osmanlı emperyalist miydi?
- Türk tarihinin en büyük meselesi şudur; yükselen aristokrat Türk aileleri yeni bir devlet kuruyorlar. Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren bu aileler devlet hizmetlerinde daha pasifize ediliyorlar. Bunların yerine devşirmeleri alıyorlar. Devşirme sistemi bir denge kurmuştur ve imparatorluğun uzun süre devam etmesine sebep olmuştur.
- Osmanlı kuruluşundan beri Sünni Hanefi’dir.
- Osmanlı’nın son dönemlerde savaşları kaybetmesinin en önemli sebebi nüfustu. Osmanlı’da 18. yüzyıldan itibaren nüfus artmıyordu.
Sinan Çetin’inki fantezi
- Osmanlı Cumhuriyeti diyebilmek için Osmanlı hanedanı olmak lazım. Biz demokratik bir ülkeyiz. Ve bu toprakların ismi 1085’ten itibaren Türkiye’dir. Sinan Çetin’inki biraz fantezi olmuş.
- 16. yüzyılda yabancıların hayranlık duydukları üç dört konu var. Bir, Osmanlı yönetim sistemini beğeniyorlar. İki, profesyonel bir ordu var. Bunlar savaşmak için eğitilmişler. Üç, çok iyi vergi; dört, çok iyi bir adalet düzeni var.
Osmanlı’nın mirası Türkiye
- Osmanlı’dan geriye kalan en önemli şey Türkiye Cumhuriyeti. Biz Osmanlı Devleti’nin devamıyız. Rejim olarak, anlayış olarak değiştik ama hâlâ kültürel miras olarak devam ediyoruz.
- Türklerin Müslüman olma süreci uzun süreçtir. 700’lü yıllardan başlar 1100’lü yıllara kadar gelir. O yıllarda Şaman olan Türkler vardır.
Özetin özeti: Osmanlı adına öğreneceğimiz daha pek çok ayrıntı var...