Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Liselere giriş sınavı TEOG’un ikinci tur birinci aşaması, dün Matematik, Türkçe, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sınavlarıyla tamamlandı. Bugün ise Fen, Sosyal ve Yabancı Dil sınavları var...
TEOG’a 8’inci sınıf öğrencileri giriyor ve sayıları bir milyon civarında.
Onlarla birlikte aileleri de tedirgin mi tedirgin.
Çünkü, iyi bir gelecek için olmazsa olmazların başında iyi bir lise geliyor.
Çok daha vahimi, tüm klasik liseler kaldırıldı.
Yani sınav kazanamadığınızda ya meslek lisesine ya da imam hatibe gitmek zorundasınız.
Çünkü başka alternatifiniz yok.
Ha bir de açık lise var ki, zorunlu eğitim çağındaki bir çocuğu, açık öğretime yönlendirmek, eğitim adına yapılacak yanlışların en büyüğü!
Peki fen ve Anadolu liseleri ile kolejler yani sınavla girilen okullar, onca mücadeleye değiyor mu?
En fazla 100’ü bu çabaya değer, gerisi, hiç yoktan iyi konumunda yani kazandığınızda mutlu olmanız çok zor.
Peki yıllarca süren bu koşuşturma niye?
Ah bir anlayabilsek!..

Matematik zordu!
Dünkü sınavlarda öğrenciyi en fazla zorlayan Matematik oldu.
Sınav sonrasında kendileriyle konuştuğumuz öğrenciler Türkçe, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sorularının kendilerini o kadar zorlamadığını söylediler.
Okul ve dershanelerden gelen bilgiler de o yöndeydi.
Görünen o ki Matematik dışında diğer testlerde, özellikle tepelerde büyük yığılmalar olacak.
Peki soruları neden gazetede yayınlamadık?
MEB bu konuda, medyadan bir istekte bulundu ve soruların tümünün bugün 14.00’te yayınlanabileceğini duyurdu.
Çünkü sınavdan çıkan öğrencilerin moralleri bozulmasın isteniyor.
Haklı oldukları noktalar da var, haksız oldukları noktalar da...
Dün akşam saatlerine kadar yanlış soru iddiası ya da iması olmadı. Ama yarın soruların tümünü yayınlayacağız. O zaman çok daha dikkatli bir tarama gerçekleşeceği için ilginç ayrıntılar ortaya çıkabilir.

TEOG ne kadar adil?
SBS kaldırılıp yerine TEOG getirildi de değişen ne oldu?
Bu konuyu bin defa yazdık gerekiyorsa bin defa daha yazacağız.
Çünkü sorun sınavlarda değil.
Sınavlar bir seçme aracı olmaktan çok, umut tacirliğinin bir aracı haline geldi.
Hangi sınav sistemini getirirseniz getirin, kapı önündeki yığılma erimeyeceği gibi daha adil olanı da bulunmayacaktır.
Siz liselere girişte, kolej mezunları ile üç sınıf bir arada eğitim yapan ilköğretim mezunlarını, üniversiteye girişte de Robert ve Galatasaray Lisesi mezunu ile Şırnak Lisesi mezunlarını aynı sınavda yarıştırırsanız, bunun kaplumbağa ile tavşanın yarışından ne farkı olabilir ki?
İşte bu yüzden sınavların nasıl yapılacağından çok daha önemlisi ne kadar adil olduğu ve bir işe yarayıp yaramadığıdır.
Keşke birileri de bu konulara kafa yorsa.
Ama nerdeeeeeeeee...

Tercihler nasıl olacak?
Fen ve anadolu liseleri ile kolejlerde hemen her yıl binlerce kontenjan boş kalıyor. Hem de en iyilerinde. Peki öğrenciler istemediğinden mi? Kesinlikle hayır. Galatasaray, Kabataş gibi önünde girmek için can atan yüz binlerce öğrenci olsa da, kontenjanlar dolmuyor, çünkü doldur-boşalt sistemi uygulanıyor.
Bakan Avcı, aynı sınava girilmesine karşın, farklı tercih ve kayıt sistemi rezaletine bu yıl son vereceğini açıklamıştı. Çalışmalar başlamış ve tıpkı üniversiteye girişte olduğu gibi, özel ortak tercih listesi alınacak ve merkezi yerleştirme yapılacakmış. Tercih sayısı da 20 olacakmış.
Eğer bunu gerçekleştirebilirse, tebriklerin en büyüğünü hak eder!..

Tatil cenneti Türkiye
Liselere giriş için bir milyon öğrenci salonlarda ter dökerken on milyona yakın öğrenci de iki gündür tatil yapıyor.
Oh ne güzel!
Dünyanın en kısa eğitim süresi bizde. Üstelik okullarımızın çoğunda yarım gün eğitim yapılıyor.
Ve eğitime yönelik sıralamaların tümünde Avrupa’nın en dibinde, dünyanın da en gerilerindeyiz.
Ve hala her fırsatta tatil yapıyoruz.
Daha garip olanı da bunu hiç sorgulamıyoruz.
Demek ki aşağıdaki tablo bizi rahatsız etmiyor!
Dünya Ekonomik Forumu 2014 Global Bilgi ve Teknoloji raporuna göre, eğitim sistemi kalitesiyle 91. sırada yer alıyoruz. Türkiye teknoloji satın alımı konusunda Türkiye diğer ülkeleri geride bırakarak 23. sırada yer alıyor.
Matematik ve Fen bilimleri açısından olumsuz bir karne sergileyen Türkiye 101. sıraya yerleşmiş durumda. Okur-yazarlık oranında ise 67. sırada, sosyal medya kullanımında ise 148 ülke arasında 61. sırada, okullarda internet erişimi konusunda da 63. sırada bulunuyor.
Özetin özeti: Sınavlar yüzünden yaratıcılığımız ve bilimsel üretkenliğimiz içler acısı durumda ama başkalarının ürettiğini satın alma ve kullanma konusunda performansımıza diyecek yok!..