Tarafların tek amacı var. O da gücü ele geçirmek. Güç elimizde olsun da gerisi hiç önemli değil yaklaşımı, sanki prensip haline geldi.Söylemlerle, eylemlerin bir biri ile çelişmesi hep bu yüzden...Akkademik çevrelerde güven erezyonu dalga dalga yayılıyor. Virüsü yok etmekse adeta imkansız. Şimdi böyle bir ortamda sağlıklı bir YÖK yasası ya da TÜBİTAK yasasının çıkmasını beklemek hayalcilik olur.Öncelikle atılması gereken adım, Türkiye'nin önümüzdeki 30 yıl için eğitim ve bilim vizyonunun bir an önce belirlenmesidir. Eğer bu yapılmaz ise yanlışta ısrar edilmiş olur. Çünkü dünya bunu böyle yapıyor... YÖK ve TÜBİTAK yasaları aylardır tartışılıyor. Tüm tartışmaları bir araya getirseniz incir çekirdeğini doldurmaz. Sabah bir görüş açıklayanlar, akşama görüşlerinden vazgeçiyor. Mimar Sinan YÖK yasası ile ilgili tartışmalar sürerken örneğin bu konu hiç ele alınmıyor. Tek tip üniversite yerine, misyonu ve vizyonu farklı üniversitelerin gerekliliği hiç konuşulmuyor. Teknik üniversiteler gibi, güzel sanatlar üniversiteleri de olmalı, sağlık ve eğitim üniversiteleri de. Ama mevzuaat hazretleri yüzünden bu bir türlü gerçekleşemiyor.Hemen her üniversitenin yoğunlaşmak istediği bir alan var. Ama uzmanlaşamıyor. Tüm ilgisini ve dikkatini bir noktaya yoğunlaştıramıyor. Daha da önemlisi üzerindeki kamburlardan kurtulamıyor. Çünkü YÖK yasası müsade etmiyor...Türkiye, bilimadamlarından ve üniversitelerden beklentilerini bir an önce ortaya koymalı ki atılan her adım doğru olsun. Şu anda yapılan bilimsel çalışmaların kamuya yararı neredeyse yok gibi. Üniversiteler ise ihtiyaç duyulan alanlara değil, istihdam fazlası alanlara eleman yetiştirmeye devam ediyor. Kısacası zaten kıt olan kaynaklar heba olup gidiyor. İşin garibi bunu sorgulayan da hiç mi hiç yok!.. Mimar Sinan Üniversitesi'nin ismi dünden itaberen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi oldu. Zaten doğru olanı buydu. Ama tek tip üniversite modeli yüzünden bu bir türlü gerçekleşemiyordu. Darısı diğer üniversitelerin başına. Öğretmen atamaları İyice bunalan sevgili öğretmenlere biraz daha sabır diliyoruz. Ha, bu arada bayramdan sonraki ilk çarşamba günü Bakan Çelik, Genç Bakış'ta konuğumuz olacak. Öncelikli üç sorumuz: ÖSS, tayinler ve YÖK...Özetin özeti: Çözüm bekleyen o kadar çok sorun var ki maalesef hiç birine sıra gelmiyor. En iyi yapılan şey, havanda su döğmek... aguclu@milliyet.com.tr Onbinlerce öğretmen, yıllardır tayin bekliyor. Bu konuda soru yağmuru var. Ne zaman atama olacak? Hangi branşlardan öğretmen alınacak? En çok merak edilen konu bunlar. Ama şu ana kadar ortaya somut bir takvim konulabilinmiş değil. IMF izin verirse, Maliye Bakanlığı kadro açarsa, bütçede ek kaynak yaratılabilinirse şubat sonun da belki atama yapılabilir. Ama bunu söyleyenler bile olabileceğine pek ihtimal vermiyor. En iyimser ihtimalle temmuz'da yeni öğretmen alımı olabilir görüşü daha fazla ağırlık kazanıyor.
Tunca Bengin
Partiye özel seçmen dinamiği!
28 Mart 2024
Hakkı Öcal
Amerika eteğindeki taşı dökerken
28 Mart 2024
Ali Eyüboğlu
Anev’de ‘Kültür Başkenti’ şovu!
28 Mart 2024
Çağdaş Ertuna
‘Genç Yetenekler’in başarıları gurur veriyor
28 Mart 2024
Cansen Erdoğan (Avukat – Yazar)
Okul Hayatı'ndan Hayat Okulu'na
28 Mart 2024