Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Liselerde kayıtlar dün resmen sona erdi. Ama hâlâ okullar boş, öğrenciler okulsuz. Peki, bundan sonra ne olacak? Akşam saatlerine kadar resmi bir açıklama yapılmadı. Oysa yüz binlerce veli hâlâ sorularına cevap bulabilmiş değil. Boş kontenjanlar ne olacak, açıkta kalan öğrenciler nasıl bir yol haritası izleyecek, daha da önemlisi nakillerde yaşanan puan skandalları konusunda hiçbir değerlendirme yapılmayacak mı?..
MEB, hemen her yıl yaşanan kayıt skandallarında, çöpü hep halının altına süpürüyor. Umarız bu yıl yine aynı durum yaşanmaz ve kayıtlar, kontenjanlar doluncaya kadar devam eder. Yoksa bin türlü senaryo yazılır ki bu da MEB’i daha fazla yıpratmanın ötesine geçmez!..
Bu arada resmen açıklanmasa da kayıtların devam edeceği söylentileri geliyor. En azından bu konuda bir açıklama yapılabilir. Bu da bir ölçüde de olsa velileri rahatlatır...

Boş kontenjanlar kimlere ayrıldı?
MEB, belki farkında değil ama okullar ve veliler çok tedirgin. Ne söylense inanacak noktaya geldiler. Çünkü doğrusunu bilmiyorlar. Tüm bu yaşananlardan sonra gelinen noktanın özeti:
“Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan bir değişikliğe daha dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bilindiği üzere 2013 yılına kadar Anadolu liselerinin sınıf mevcutları 30 öğrenciyi geçemiyordu. 2014’te okul yapmadan, derslik yapmadan kontenjan nasıl yükseltirim (SBS mağdurlarının sesini nasıl keserim kontenjan artırdım diyebilmek için) diye düşünen MEB, Anadolu liselerindeki sınıf mevcudunu 34’e çıkardı. Bu bile o sınıftaki öğrenciye ayrılacak zamanın yüzde 10’un çalınması demekti.
Derken, yönetmelik değişikliğiyle (Madde 19) ‘(2) Sınıf bazındaki açık kontenjanlar her bir şube için fen, sosyal bilimler liselerinde 30, diğer okullarda ise, 34 öğrenci olarak belirlenir. Ancak sınıf tekrarı edenler, yargı kararına bağlı gelenlerle öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunca yerleştirilen ve nakilleri yapılan öğrenciler de dahil olmak üzere şube öğrenci sayısı, kontenjanı fen, sosyal bilimler liselerinde 36’yı, diğer okul türlerinde ise 40’ı geçemez’ denildi.
Bu yönetmelik değişikliğiyle Anadolu liseleri sınıf mevcudunun 40 öğrenci olmasının önü açılmıştır.
Sınıf tekrarı eden öğrenciler ve mahkeme kararıyla gelenler kabul edilebilir bir gerekçedir. Ama öğrenci yerleştirme ve nakil komisyonunca yerleştirilen ve nakilleri yapılan öğrenciler ne demek oluyor?
Bence şu demek oluyor, TEOG’la 34’er öğrenciyi puana göre yerleştiririm. Kalan 6 öğrenci benim kontenjanımdır. Herkes kontenjanın boşalmasını beklerken ortalık yatıştıktan sonra istediklerimi kontenjan açığı olarak gözükmeyeceğinden (35., 36., 37. olarak) puanı ne olursa olsun yerleştiririm demek oluyor. Kimse bir şey diyemez. Yönetmelik Komisyon’a bu yetkiyi veriyor. Komisyon, Türkiye’de ne demek? Elbette adamı olan, torpili olan demek.
Seneye büyük ihtimalle okul, derslik yapmadan kontenjan artırdık övünmeleriyle tüm Anadolu liseleri sınıfları 38’er öğrencilik olur. 2 öğrenciyi kontenjan için ayırmaları lazım yoksa yukarıda yazdıklarımın bir anlamı kalmaz. 40 kişilik sınıfta eğitimin kalitesiymiş, çocukların durumuymuş onlara hiç girmiyorum bile...
Bu saatten sonra bu öğretim yılında TEOG’a girmenin bir anlamı kalmamıştır...”

Velilere kızmak yerine
Yukarıdaki değerlendirme, konuları yakından izleyen bir velimiz tarafından yapıldı. Diğer velilerin pek çoğu da onun gibi hatta çok daha fazlasını düşünüyor.
Haklılar ya da haksızlar. Abartıyorlar ya da az bile söylüyorlar. Bunun değerlendirmesini en objektif şekilde yapacak olan MEB’dir. Çünkü yetki de en son veriler de onların elinde. Ama onlar, bilgi paylaşımı yerine suskunluğu tercih ediyorlar. Bu da yeni söylentilere neden oluyor.
Dünü dünde bırakıp, yeni öğretim yılında yeni vizyona sahip MEB görmek istiyoruz. Paylaşımcı, tahammüllü ve çok bilen değil, herkesi dinleyen bir MEB hiç fena olmaz....
Özetin özeti: 2023 vizyonunun mimarı MEB, ustaları da bugünün öğrencileri olacak. İşte bu yüzden, her iki tarafa da büyük görevler düşüyor.