MEB, LGS analizlerini yayımladı.
Raporda, öğrenci ve velilerin, en çok hangi liseleri istediklerine yönelik çarpıcı tespitler var!
Merkezi yerleşenlerin okul türüne göre tercihleri incelendiğinde, öğrencilerin yüzde 46.2’si fen liselerini birinci tercihine yazarken, yüzde 29.1’i Anadolu, yüzde 10.9’u da mesleki ve teknik Anadolu liselerini tercih etti.
Ya diğer okullar? Onlar ilk tercihlerde yok gibi!..
Peki, MEB’in yeni lise açma ya da kontenjanları artırma eğilimi, öğrencilerin istediği yönde mi? İşte o tartışılır.
Kontenjanlar dolmazsa?
Milyonlarca öğrenci, lise ve üniversitelere girmek için büyük bir yarış içerisinde.
Kapıda milyonlar var ama okullar açıldığında kontenjanlardan önemli bir bölümü hâlâ dolmamış oluyor.
Bunun iki nedeni var. İlki adaylar, o okulları ve bölümleri beğenmiyor, ikincisi ise sistemden kaynaklanan sorunlar var.
Ve buna acil çözüm üretilmesi gerekiyor!..
MEB ve YÖK, keşke, iş işten geçmeden bir önlem alsa da yüz binlerce öğrencinin girmek için can attığı o kontenjanlar boş kalmasa...
Üniversitelerdeki boşluğun nedeni, bazı fakülteler için getirilen barajlar. O puan diliminde yeterince aday olmadığı için kontenjanlar dolmuyor. Liselerdeki boşlukların nedeni ise özel okullara kaymalar ve nakiller.
Eğer istenirse, her iki konuda da akılcı önlemler alınır ve yeni öğretim yılına, tüm kontenjanlar dolmuş olarak girilebilir.
Eğitim sistemimiz, çözüm odaklı olmadığı için bürokratlar da çözüm üretemiyor. Ya da onlar çözüm odaklı düşünmedikleri için eğitim sistemimiz bugün tıkanmış durumda. Yani klasik yumurta-tavuk hikâyesi...
Üniversite başvuruları dün başladı. Yüz binlerce aday hâlâ tedirginlik içerisinde. İlk bindeki adayların bile kafası karışık. Çünkü hangi üniversiteyi seçse, aklı diğer üniversitede kalacak!
Meslek seçimi konusunda da durum farklı değil. Herkes farklı bir öneride bulunuyor. Anlayacağınız, ilk bin, ilk on bin, yüz bin ya da ilk bir milyon içerisinde olmanız hiçbir şeyi fark ettirmiyor.
Liselerde de güya yüzde 100’e varan bir doluluk oranı var. Evet, kâğıt üzerinde böylesi bir tablo söz konusu ama öğrencilerden ne kadarı, yerleştirildiği liseden memnun, ne kadarı gidip kayıt yaptıracak ve o liseye devam edip, bitirecek? Asıl önemli olan bu!..
Hem liselerde hem de üniversitelerde, sistemden kaynaklanan zaaflar nedeniyle, kontenjan açıkları oluşuyor. Bunu hemen her yıl yaşıyoruz. Muhtemelen bu yıl da yaşanacak.
Bu eziyet niye?
Ve bir babanın feryadı:
“Milli Eğitim Bakanlığı veya eğitim sistemi, kızımın devlet okuluna gitmemesi için her şeyi yaptı.
Sanki bütün bürokratlar birleşerek ‘Bu babanın kızını nasıl devlet okuluna sokmayız’ diye hep birlikte çalıştılar.
Kızım 2-3 yıl önce TEOG sınavlarına girdi.
İngilizcesi çok iyi ve hep yabancı dili düşünmüştü.
Sınavda matematik de yapmak zorunda kaldı ve puanı 363 biraz düşük geldi. Fena bir puan değil aslında.
Evimizin yakınlarında bir Anadolu lisesine yerleşemedi. Biz de temel liseye verdik. Sonra pat diye sistem değişti ve adrese dayalı sınavsız sistem geldi.
Seviyesi en düşük (başka bir tabir var, kullanmıyorum) 200 puan alan çocuklar bile kızımın giremediği Anadolu liselerine kabul edildi.
Ertesi yıl nakil için başvurmak istedik. Okulları aradık ve dediler ki bu sistem sizin için geçerli değil. Yani puanı, kızımdan düşük çocuklar Anadolu lisesine girdi, benim kızım nakil olamadı. Kızım, onur belgesi alarak geçiyor sınıfları.
Neyse, çok üzüldük, sineye çektik, yine temel liseye devam etti ve 11. sınıfa geçince devlet okulunu nakil olur dedik.
Maddi durumumuz da özel okula yetmiyor artık. Kızım dil sınıfı olan bir Anadolu lisesine gitmek istiyordu. Puanı da birçok Anadolu lisesini tutuyordu. Sonra bir baktık ki 15 gün önce 11. sınıf taban puanları 350-360 olan Anadolu liselerinin taban puanları 420, 450, 480’lere çıkmış.
Çıldırmamak elde değil. Sınavsız öğrenci kabul eden liseler bunlar. Taban puanı neden yükseltiliyor?
Zaten sistem değişmedi mi, zaten sınavsız öğrenci alıyor bu okullar. Çok düşük puanlı öğrenciler bile adrese dayalı sistemle bu okullara girmedi mi? Yani, benim kızımın, bir devlet okuluna gidemesin diye nedir bu çaba?
Bu okulların ilk giriş tavan puanları bile bu kadar değildi. Mantıksızlığa bakın. Yani 11. sınıfta nakil için taban puanın çok düşük olması gerekir ve hep öyleydi. Ne kadar adaletsizlik, saçmalık ve zulüm varsa hepsi kızıma denk geldi. Kızım 2 senedir ağlıyordu, bu haberi duyduktan sonra hüngür hüngür ağlıyor...”
Özetin özeti: Tüm öğrenci ve velilerimize sabır diliyoruz. Daha önlerinde çekilecek çok çile var. Sakin olun, bu da geçecektir!..
