Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Evde, sokakta, işyerinde, otobüste, uçakta, metroda, AVM’de, restoranda, kütüphanede, herkesin elinde bir akıllı telefon.
En yakınındakiyle değil, en uzaktakilerle sosyalleşmeye çalışıyor!
Onsuz yapamıyor, bağlantı kesildiğinde karalar bağlıyor.
İnternet, insan yaşamını değiştiren, gelmiş geçmiş en büyük icatlardan biriydi ama sanki sosyal medya ve akıllı telefonlar onun da ötesine geçti!
Sosyal medya, beğenelim, beğenmeyelim, alışkanlıklarımızı tümüyle değiştirdi.
Onunla da kalmadı, bağımlı hale getirdi.
Peki, gerçekten de sosyalleştiriyor mu? Yoksa daha da yalnızlaştırıyor mu?..
Özellikle gençler arasında çok yaygın olan sosyal medya, tahminlerin çok ötesine geçerek, emekliler arasında da hızla yayılıyor. Çalışanlar için ise pek çok meslek grubu için zaten olmazsa olmazların başında geliyor.
Yararları ve zararları konusunda, her iki fikri savunanlar da var. Anlattıkları pek çok ayrıntıya siz de hak verebilirsiniz. Ama kesin olan bir şey var ki her şeyin fazlası gibi sosyal medyanın da fazlası zarar.
Tıpkı, dizilere kilitlenenlerin, dışarıdaki gerçek dünyayı unutup, sanal dünyanın esiri olmaları gibi.
Sohbet etmeyi unuttuk, en son ne zaman mektup yazdığını ya da bir yılbaşı kartı gönderdiğini hatırlayan var mı?
Peki ya fotoğraf albümleri, müzik setleri, hesap makineleri, banka ve benzeri yerlere fatura ödemek için gitmeler ve daha pek çok alışkanlıklar? Onlar da hayatımızdan çoktan çıktı.
Sanal alışveriş hızla artıyor. Yarın, bırakın giyim kuşamı, pazar alışverişinin tamamını da sanal ortamda yaparsak, hiç şaşırtıcı olmaz. Zaten vardı ama daha da vazgeçilmez hale gelecek ve insan insana kontak kuracağımız ortamlar neredeyse yok olup gidecek. Daha da vahimi, hiç konuşmadan geçen günlerimiz olacak. Dilimizin yerini parmaklarımız alacak!..
Akıllı telefonlar?
Son dönemde gittikçe artan sosyal medya kullanımı ve akıllı telefonların artıları kadar zararları da var mı?
Bu konudaki araştırmalar çarpıcı ve olaya neresinden baktığınıza göre yorumlar da farklı olabiliyor.
Örneğin, bu işin ticaretini yapanlar çok memnunlar, çünkü Türkiye’den daha iyi bir pazar bulamazlar.
Hem kişi başına düşen telefon sayısı hem de konuşma süresi açısından dünya sıralamalarında hep en ön sıralardayız.
Pedagojik açıdan baktığınızda, sağlıklı bir durumdan söz edemeyiz. Her şeyin fazlası gibi, sosyal medyada sosyalleşmenin ve dijitalleşmenin de fazlası zarar!
Tümü olmasa da sosyal medya turlarının çoğu, yazışmalara baktığınızda, boşa harcanmış zaman olmanın ötesine geçemiyor.
Sağlık açısından yarattığı sorunlar da giderek artıyor.
Bağımlılık bir yana, kıkırdak erimesi gibi fiziki sorunlar da kendini hissettirmeye başladı.
Peki dijitale ve sosyal medyaya karşı mıyız? Asla!
Dozunda ve doğru kullanıldığında, yararları saymakla bitmez.
Teknoloji öylesine hızlı gelişiyor ve yaşamımıza giriyor ki dışında kalmak zaten mümkün değil. Bu bir tercih değil, zorunluluk ama nereye kadar?
Özetin özeti: Sosyal medya sosyalleştiriyor mu yoksa asosyalleştiriyor mu? Bu konu üzerinde bir kez daha düşünmekte yarar var!