Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Birkaç yıl önce bazı hocalar YÖK'ü protesto için kitap yakmışlardı. Önceki gün de İzmir'de cüppelerini yere atılar. Cüppe akademisyenliğin sembolü, hocalığın onuru. Yani alelade bir bez parçası değil. Onun için gerekçesi ne olursa olsun yerlerde sürünmemeliydi...
       Kemal Gürüz ve başkanı olduğu YÖK, uzun süredir sağlıklı karar alma yeteneğini yitirdi. Ancak üniversitelerin durumu da YÖK'ten farklı değil. İlim, bilim, öğrenciler, adeta bir yana itildi. Varsa, yoksa koltuk. Bütün kavgalar onun için. Rektörlük ne büyük rant kaynağı imiş ki, çevresinde böyle pervane dönülüyor...
       Seçim seçim deniliyor, ama en fazla oyu alıp rektör olanların oyu bile yüzde 25, 30'larda. Yani yüzde 70'in istemediği, oy vermediği kişiler en çok oyu aldılar diye rektör oldular. Tıpkı, başbakan, cumhurbaşkanı olunduğu gibi. Bu nasıl demokrasiyse?..
       Defalarca yazdık, üniversiteler tarikatların, siyasilerin, kısır çekişmelerin, hiziplerin at koşturduğu arena olmamalıdır. Hele hele demokrasinin sağladığı olanaklardan yararlanıp, demokrasiyi yok etmek isteyenlerin arka bahçesi haline hiç ama hiç getirilmemelidir. Bu konuda Cumhurbaşkanı Sezer'e çok iş düşüyor. Özellikle de Gürüz'den torpilliler konusunda...

Yanlış sorular

       Üniversite sınavlarında öğrenciler en ufak bir hata yapsa canlarına okunuyor. En basit kodlama hatalarında bile sınavları iptal ediliyor. Oysa kerliferli profesörlerin, uzman öğretmenlerin aylar öncesinden hazırladıkları, kırk defa kontrolden geçirdikleri sorular yanlış çıkıyor, hiç kimseye bir şey olduğu yok. Pişkinliğin bu kadarı olmaz. Sorular çalınıyor, sorular iptal ediliyor, sınav sistemi bir gecede değiştirilip öğrencilerin hakları gasp ediliyor çıt yok. Ankara'da bakan çok ama, galiba eğitime bakanı yok!..

Mastır, doktora

       Akademik unvanlar çok önemli. Hocalar, her ne kadar üniversite imajını ve akademik unvanı, itibar erozyonuna uğratmak için yarışsalar da, toplum gözünde hala değeri var. Ama elbirliği ile onu da yok etmeye çalışıyoruz. YÖK, devlet üniversitelerine mastır ve doktora eğitimi verme sınırlaması getirirken, özelleri bu konuda serbest bıraktı. Hangi birikimleriyle, hangi kadrolarla bunu yapacaklar o beli değil. Maksat para kazansınlar. Yazık, çok yazık!..

Sınav hakkı

       5 üzerinden 2.95, 2.98'le tek dersten sınıfta kalan öğrencilerin kabusu hala bitmedi. Üniversite öğrencilerine af getiren Meclis ve güya bu öğrencilerin hamisi olan Milli Eğitim Bakanı, hala olup biteni uzaktan izlemekle yetiniyor. Eylülde verilecek bir sınav hakkı on binlerce evde bayram havası estirecek. Onlar bedavadan değil, alın teri dökerek sınıf geçecekleri bir sınav istiyorlar o kadar. Bu da onlara çok görülmemeli, üstelik bu konuda yıl ortasında not barajını değiştiren MEB de en az öğrenciler kadar kabahatli...


Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr