Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Turizm deyince, hep dışarıdan gelen turistler akla geliyor. Oysa asıl potansiyel, yerli turistlerde.

Sayıları hızla artıyor ve pek çoğunun gözü dışarıda. Çünkü ülkemizi yeterince gezdiklerine inanıyorlar!

Oysa ülkemizi tümüyle gezmek için bir ömür bile az gelir!..

İç turizmdeki hareketlilik bir yana yurt dışına giden vatandaşlarımızın sayısı, hemen her yıl katlanarak artıyor. Çünkü turizm yapanların yelpazesi, akıl almaz bir şekilde genişliyor.

Muhafazakâr kesim, eskiden sadece umreye giderken, şimdi dünyanın dört bir yanında yeni arayışlar içerisinde.

Haberin Devamı

Milyoner sayısı da dünya ortalamasının çok üzerinde ve onlar da artık turizmi keşfettiler!

Eskiden daha çok yatırım yapan kesimlerin, artık dünya nimetlerinden daha çok yararlanma noktasına gelmesi, önümüzdeki yıllarda iç ve dış turizmi büyütmeye devam edecek.

İşte bu noktada, ürkütülmemeleri gerekiyor. Yoksa, tekrar bu noktaya gelmeleri, çok uzun zaman alabilir!..

En güzel yemekler

Seyahat denildiğinde hemen herkesin beklentisi farklı.

Rota ya de belli bir nokta atışı yaparken, kimilerinin önceliği tarih ve kültür, kimilerininki deniz ve kum, kimilerininki de farkındalık ve eğlence olabilir.

Benim öncelikli tercihlerimden biri de yerel tatlar. A’dan Z’ye araştırmadan karar vermem ve böyle düşünenlerin sayısı giderek artıyor.

Son aylarda ülkemizin dört bir yanına seyahatler yaptım ve çok güzel damak tatları yakaladım desem yalan olmaz.

Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Elazığ, Kahramanmaraş, Batman, Kırklareli, Çanakkale, İzmir, Ankara ve Bursa’da hemen her damak zevkine uygun kebaplar, otlar, çorbalar, tatlılar, balıklar, mezeler, ara sıcaklar bulmak mümkün.

Biz, İstanbul’da etin ve balığın en iyisini yediğimizi sanıyoruz ama yanılıyoruz. Sadece sunum farkı. Eğer lezzet arıyorsanız, kesinlikle Anadolu’ya açılmalısınız!..

Bakanlık uyuyor mu?

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın öncelikli görevlerinden biri de, tarihimizi ve kültürümüzü olduğu kadar, turizm alanlarımızı da korumaktır.

Tatil ve turizm yörelerimiz, bir şekilde adeta yağmalanıyor.

Haberin Devamı

Cenneti andıran en güzel yörelerimize, barajlar, fabrikalar yetmedi, şimdi bir de termik santraller yapılıyor.

Hem de sayıları artan bir şekilde.

Peki, bu yağmaya, yozlaşmaya kim dur diyecek?

Ekonomi elbette önemli, ama bize miras kalan bu cennet vatanı, çocuklarımıza aynı şekilde miras bırakmayı düşünüyorsak, onu korumamız gerekiyor.

Hasankeyf sular altında kalırken Çanakkale ucuz kömür kullanan termik santrallerin, Kazdağları da altın madenlerinin istilası altında.

En acısı da bütün kentlerimiz giderek betonlaşıyor.

Hem de tarihi ve turistik mekânları da içine alacak şekilde!..

Tarım ve turizm, bu ülkenin geleceği! Eğer yaşadığımız coğrafyayı, böylesine hunharca tahrip etmeye devam edersek, yarın o şansımız da kalmaz!..