Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İnsanoğlu var olduğundan bu yana, savaşların en önemli nedenlerinden biri, hatta en önemlisi, açlık ve ona dayalı sorunlardır.
Diğer canlılar için de durum farklı değil.
Yaşamak için öldürüyorlar.
Hadi onların aklı fikri yok!
Ya biz insanoğluna ne demeli!..
Dünya bir yana, kendi ülkemize bakalım.
Hem de binlerce yıllık tarihi bir perspektiften.
Antik kentlere bir göz atın, tarım arazilerine kurulan tek uygarlık bulamazsınız.
Bir de şimdi bakın!
Tarım arazileri adeta yağmalanıyor, beton yığınına dönüşen buğday tarlaları, narenciye ve zeytin bahçeleri bir yana, aklın ve bilimin Kâbe’si olması gereken üniversite kampüsleri bile en bereketli toprakların tam göbeğine kuruluyor!
Sanayileşme, modernleşme ve daha fazla üretim adına, yağmalanmaktan arta kalan toprak ve akarsularımız da adeta zehirlendi.
Mayınlı topraklar dışında organik tarım yapılacak ne toprağımız kaldı ne de temiz akarsularımız!...
İşte böyle bir ortamda, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik feryat ediyor. Sanki sesini duyacak olan, duysa da dikkate alacak olanlar varmış gibi!
Söyledikleri çok önemli ama kendisini en yakın arkadaşları bile anlayamıyor, anlasalardı ülke bu hale gelir miydi!
Siyasette dünden bugüne hiç değişmeyen bir ritüel var.
Oy ve rant hem onların işine geliyor hem de herkesin, tarım arazilerinin yağmalanması biraz da bu yüzden...
Dünyanın sonu gelir!
Antalya’da sadece ülkemiz açısından değil, dünya geneli için çok önemli bir toplantı vardı.
Kaçımız haberdar olduk, kaçımızın ilgisini çekti?..
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 30. Avrupa ve Orta Asya Bölgesel Konferansı’ndan ve alınan kararlardan haberdar olan var mı?
Televizyon ya da gazetelerde bu habere yer vereni gördünüz mü?..
Konferans, Bakan Çelik ve FAO Genel Direktörü Jose Graziano da Silva’nın ortak basın toplantısıyla tamamlandı.
Bakan Çelik, toplantıda, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve 2016 Dünya Bakliyat Yılı başta olmak üzere, bölgeyi ilgilendiren konuları ele aldıklarını ve istişarelerde bulunduklarını söyledi.
Eylül ayında BM’de dünya liderlerinin 2023 yılı için yeni ve kapsamlı 17 temel sürdürülebilir kalkınma hedefi belirlediğini hatırlattı ve “Bu 17 hedefin 2.’si 2030 yılına kadar açlığı tamamen yok etme hedefidir. Dünyada 800 milyon aç, 500 milyon ise obez insan yaşamaktadır. Bir yanda sefaletin, bir yanda sefahatin olduğu bir dünyada hiç kimsenin güvende olmadığını belirtmek istiyorum” dedi.
Tarım arazileri yok oluyor
Yapılan projeksiyonlara göre 2050 yılında nüfusu beslemek için tarımsal üretimin yüzde 60 artması gerektiğine dikkat çeken Bakan Çelik, ancak bu gerçek karşısında dünyada tarım arazilerinin küçüldüğünü söyledi.
Her 2 saniyede bir futbol sahası büyüklüğünde, 7 dekar tarım arazisinin yok olduğunu kaydeden Çelik, “Eğer gelecek nesiller için sürdürülebilir gıda arzını sağlayamazsak dünyamız kitlesel insan göçlerine sahne olabilecektir” dedi.
Böylesine ağır bir tablonun yaşanmasını önlemek için 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerini önemli bir pusula olarak gördüklerini belirten Çelik, bu hedeflere ulaşmak için gıda güvenliğinin önemli bir yere sahip olduğu konusunda konferansta uzlaşı sağlandığını söyledi.
İyi güzel de, bütün bunlardan kimin haberi var?
Siyasetçilerle ya da konferanslarla sonuç alınsaydı, bu noktalara gelinir miydi!..
Özetin özeti: Tarım alanlarını yok etmeye ve tarımın önemini görmezden gelmeye daha ne kadar devam edeceğiz!..