Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Dikey Geçiş Sınavı DGS'nin yarattığı kuşkular, artarak devam ediyor. Öylesine çarpıcı sonuçlar geliyor ki, şaşmamak elde değil. Osman Baysan, okulundan birincilikle diploma aldı. Eşit Ağırlık'ta Türkiye 231'incisi oldu ama hiçbir yere giremedi. Tarkan Çetindamar, o da okulundan dereceyle mezun oldu. Üselik 100 bin kişinin katıldığı sınavda ilk 25'e girdi. Sonuç yine hüsran. O da hiçbir devlet üniversitesine giremedi. Erkan Barin. Lisede sözel bölümden mezun oldu. Turizm okudu. Birincilikle mezun olup DGS'ye girdi. Sözel soruların tamamını yaptı. Başvurabildiği bölümler Eşit Ağırlık'lı puanı gerektirdiği için okumadığı matematik sorularını da çözmesi istendi. Yapamadı. Şimdi o da açıkta.
       YÖK, güya bu sınavı haksızlığı, torpili önlesin diye getirdi. Ama şu ana kadar yarattığı haksızlık, öncekilerden katbekat daha fazla. Okul birincilerinin tamamına yakını açıkta. YÖK ve ÖSYM başkanları, sınav sonuçlarını bir kez daha önlerine koyup, hatalarını gelecek yıla bırakmadan hemen düzeltmek zorunda. Önümüzde daha zaman var. Ek yerleştirme ile hem boş kontenjanlar doldurulur, hem de okul birincileri için yeni olanaklar yaratılabilir. Eğer bu olmazsa, gelecek yıllarda meslek yüksek okullarındaki başarı düzeyi dibe vurabilir. Bu arada, ÖSYM hiç dil sınavına girmeyen öğrencilere, nasıl dil puanı verip üniversitelere yerleştirdiğini hala açıklayabilmiş değil! Ayrıca tüm öğrenciler doğru yanlış sayıları ve puanlamanın nasıl yapıldığı konusunda da açıklama istiyor. Belki Ankara'da ilgilen birileri çıkar!!!
       ÖSYM çalışanları üç kuruş maaşla geceli gündüzlü fedakarca çalışıyor, her gün artan sınav yükü altında eziliyorlar. Bunu en iyi bizler biliyoruz. Rekabet Kurulu, RTÜK, Bankalar Birliği, SPK, Telekomünikasyon Kurulu gibi benzeri kurumlar için özel kanunlar çıkartılıp her türlü olanak sağlanırken, ÖSYM için kimse parmağını oynatmıyor. Bu ÖSYM'nin yaptığı işleri küçümsemek anlamına gelir ki, bu da kimsenin haddine değil. Onca parti, yüzlerce milletvekili var. İçlerinde, gençlere eziyetlerin en ağırını çektiren ÖSYM ile ilgilenecek bir tek kişi yok mu? Verin bir kanun teklifi, hem çalışanlar, hem de öğrenciler rahatlasın...

Açıköğretim kandırmaca mı?

       Anadolu Üniversitesi Rektörü Engin Ataç, açıköğretim kandırmaca diyenlere rakamlarla cevap veriyor. Aftan yararlanmak için 50 bin, iki yıllık fakülteleri bitirip 4 yıllık açıköğretim bölümlerine dikey geçiş yapmak için de 52 bin kişi başvurdu diyor. Bu yıl açıköğretimi kazananların sayısı ise 151 binmiş.
       Ataç, şimdi soruyor: bir yılda 250 bin kişinin öğrenim görmek için kapısını aşındırdığı açıköğretim nasıl kandırmaca olur? Mezunlarımızla gurur duyuyoruz. DGS'de örgün öğretimden mezun olanların başarı oranı yüzde 4, bizimkilerin oranı yüzde 3. Önümüzdeki yıllarda bu oran daha da yükselecek diyor...



Yazara E-Posta: aguclu@milliyet.com.tr