Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Üniversite birinci basamak sınavı YGS’de hemen herkes sevindi. Sınava girenlerin neredeyse tamamına yakını bir şekilde “başarılı” oldu.
YGS’de barajı aşmak için yüzde 15’lik bir başarı yetiyor. Tabii eğer buna başarı denilebilirse!..
İllerin başarı sıralamasında ise şaşırtıcı bir tablo söz konusu değil. Yalova ve Aydın hemen her yıl olduğu gibi yine ilk 3’te, İstanbul ise yine çok gerilerde. En çarpıcı sonuçlardan bir diğeri ise Artvin’in de diğer Karadeniz illeri gibi çok gerilere düşmesi.
Sınavla ilgili genel analize geçmeden önce isterseniz gelin ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan’ın verdiği bilgilere bir göz atalım:

14 bin sıfır
- Yükseköğretim Geçiş Sınavı (YGS) sonuçlarına göre, sınavda 180 ve üzeri puan alan 1 milyon 233 bin 580 kişi ikinci aşama sınav olan Lisans Yerleştirme Sınavı’na (LYS) girmeye hak kazandı.
- ÖSYS’ye 1 milyon 587 bin 990 aday başvururken, bunlardan 75 bin 471’i sınavsız geçiş başvurusu yaptı.
- YGS’ye giren 1 milyon 487 bin 626 adaydan 133’ünün sınavı değişik nedenlerle iptal edilirken, sınavı geçerli sayılan aday sayısı ise 1 milyon 487 bin 493 olarak tespit edildi.
- Bir milyon 473 bin 337 adayın sınavda puanı hesaplanırken, 14 bin 156 adayın puanı hesaplanamadı.
- 70 bin 248 aday 140 puanın altında kaldı, 169 bin 509 aday 140-180 arasında puan aldı.
- Adaylardan toplam 1 milyon 403 bin 89’u ise bir yükseköğretim programına yerleşmek için tercih hakkı kazandı.
- Sınavda 69 kopya tespit edildi.
- En başarılı il Yalova. İkinci Kayseri, üçüncü ise Aydın.
- Erzurum ve Batman, başarı sıralamasında İstanbul’u geçti. İzmir 13’üncü, İstanbul 43’üncü sırada yer aldı.

Asıl yarış şimdi
Üniversiteye girişte asıl yarış şimdi başlıyor. İkinci basamak sınavı LGS’de 1 milyon 233 bin aday yarışacak. Bunlardan 233 bini 4 yıllık fakültelere ancak girebilir. Bir milyondan fazlasını ise hayal kırıklığı bekliyor.
YÖK ve ÖSYM, bu sınavda herkesin ağzına bir parmak bal sürerek, öğrencilere kısa da olsa bir mutluluk yaşattı. Ama sonrasında yaşanacak hayal kırıklığını da hesaba katmalıydı.
Peki, baraj çıtası niye bu kadar alçak tutuldu? YÖK, barajı çok aşağıya çekerek, geçen yıllardaki hatasını telafi etmeye çalışıyor. Önceki yıllarda 4 yıllık fakülteleri seçebilecek öğrenci sayısı yeterince bulunmadığı için on binlerce kontenjan boş kalmıştı. Bu yüzden bu yıl, barajı geçen aday sayısı özellikle çok yüksek tutularak, vakıf üniversitelerinin en önemli isteği yerine getirilmiş oldu.
Peki, yüzde 15’lik bir performansla üniversiteye giren öğrencilerin, fakültelerini bitirme şansı ne kadar. O da yüzde 50’den fazla değil. Yani üniversitelere çok kolay girip, çok kolay mezun olamıyorlar.
Arada harcanan emek, zaman kaybı ve paralar ise sigaranın dumanı kadar dahi ilgi odağı olmuyor...

İstanbul niye geride?
İstanbul her yıl olduğu gibi yine çok gerilerde yer aldı. Oysa Türkiye’nin en iyi okulları ve en iyi dershaneleri İstanbul’da. Peki, o zaman İstanbul YGS’de neden bu kadar geride? Aslına bakarsanız, ikinci basamak sınavı LGS’de bu tablo değişir ve İstanbul ilk 20’ye girer. Ama bu da çok yüksek bir başarı değil. Çünkü Türkiye’nin en iyi okulları gibi en sıradan okulları da yine İstanbul’da,
Öğretmen açığının, boş geçen derslerin, kalabalık sınıfların, yarım gün eğitimin ve en önemlisi de ekonomik zorluklar nedeniyle dershaneye gidemeyen öğrencilerin en yoğun bulunduğu illerin başında yine İstanbul geliyor. Bu da dolayısıyla genel başarıyı etkiliyor. Ama yine de kent yöneticilerinin bu durumu dikkate almaları gerekiyor...

Meslek liseleri?
Yıllardır katsayı krizi nedeniyle mağdur duruma düşen ve bu yıl büyük umutlarla üniversite sınavına giren meslek lisesi mezunları aradıklarını buldular mı? Evet demek çok zor. Asıl tespit ikinci basamak sınavı sonrasında yapılacak. Ama bugünden bakıldığında yine genel liseler arasında en altlardalar...
Özetin özeti: Her iki üniversite mezunundan birinin işsiz gezdiği bir ortamda, üniversiteyi kazanmak ne kadar sevindirici? Ama her şeye rağmen kazananları kutluyor, ikinci basamak sınav LGS’de başarılar diliyoruz.