Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Madenciler, deprem sonrası binlerce kişiyi kurtardı. Kütahya’daki Tunçbilek maden ocağına indik. 250 metre alttaki madencilerle kurtarma çalışmalarını ve yaşadıklarını konuştuk.

KÜTAHYA

Onlar kimsenin girmediği yerlere girdi. Onlar hayat kurtarmak için yeraltında kazandıkları tecrübeleri kullandı ve ekiplere öğretti. Onlar elleriyle kazarak enkaz altında ilerledi ve domuz damı kurdu. Kimdi onlar? Madenciler. Toplamda 10 bine yakın madenci deprem bölgesinde canlar kurtarmak için gece gündüz çalıştı. Normal mesailerini yer altında yapan madencilerle çalışma alanlarında buluştuk. Türkiye Kömür İşletmeleri’ne (TKİ) bağlı Garp Linyitleri İşletme Müdürlüğü’nün Kütahya’daki Tunçbilek maden ocağına indik. Yerin 250 metre altında madencilerle kurtarma çalışmalarını ve yaşadıklarını konuştuk.

Haberin Devamı

TKİ Genel Müdürü Hasan Hüseyin Erdoğan ile yaptığımız maden ocağı turunda kahraman madenciler bizi duygulandırdı, gözlerimiz doldu. Madenciler yaşadıklarını anlattı.

TKİ’den 3 bin 216 madenci deprem bölgesindeki arama-kurtarma çalışmalarına katılmış. Sadece TKİ’nin ekipleri 251 kişiyi enkaz altında çıkararak kurtarmış. Özel kıyafetlerimizi giyerek galerilerden geçerek 250 metre derinliğindeki maden ocağında buluştuğumuz madenciler yaşadıklarını ve yaptıklarını şöyle anlattı:

36 saat durmadan çalıştık

SERKAN TUNCER: Biz yeraltında çalışıyoruz. İlk defa deprem bölgesinde beton kırdık. Ekipler dikey dalış mı yaptılar, aralardan mı girdiler salondan mı girdiler? İkinci ve üçüncü günlerde çalışmamızı geliştirdik. Daha hızlı çalıştık. İlk gün 18 saat çalıştık. Soruyoruz arkadaşlara devam edelim mi dinlenelim mi diye. Yemek yemeden devam edelim dediler. Çalışma saatlerimiz kesintisiz 36 saatleri buldu. Elimizden geleni yaptık, çok canlı çıkardık. Tırnaklarımızla kazıdık, demirleri parçaladık. Aşağıya 8 metre girdik, soldan girdik. Çalıştık, çalıştık, çalıştık. Belli çalışmalarımızı diğer ekiplere de gösterdik. Ses olan yerde canlıyı almadan uyumaya gitmedik. Kimsenin olmadığı yerlerde çalışmaya devam ettik.

Haberin Devamı

Hislerimizi kaybettik

FATİH AYDEMİR: Hatay’da 3 kat aşağı inerek bir anne 3 bebek çıkardık. O bizim için çok duygusal anlardan biriydi. 5 saat uğraştık çıkartmak için. Yanlarında da kayınvalidesi vefat etmiş. Orada birlikte 15 saat kalmışlar. Çok duygusal manzaralara şahitlik ettik. Yani ağlamak istedik, ağlayamadık. Ruhumuz paramparça olmuştu. Döndükten sonra bunun farkına vardık. Orada açıkçası hislerimizi kaybettik. Elimizden geleni yaptığımıza inanıyorum. Aynı şeyleri biz de yaşayabilirdik. O duygularla gittik. Bizim başımıza gelse başkalarının nasıl davranmasını istersek o şekilde davrandık.

Domuz damı kurduk, kazdık

SİNAN YARAR: Depremin olduğu gün Hatay’a sabah 04.30 gibi ulaştık. Hemen sahaya dağıldık. AFAD organizasyonunda ekiplerimizi böldük. 3 saat çalışarak bir genci kurtardık. 7 katlı bina tamamen çökmüş. En üstten ses aldık. Anne, baba, kız kardeş ölmüş. Babanın kalçasının üzerine evin tavanı çökmüş. Oğlu o tavanın arka tarafında yaşıyor. İlk gün orada olmamız nedeniyle çok canlı çıkarttık. Zaman zaman domuz damı kurarak çalıştık ve kazdık. Bizim ekibin aralıksız
5 saati bulan çalışmaları oldu.

Haberin Devamı

BEKİR GÖKTAŞ: Binanın 15 metre altına girildi. 18 yaşında Yusuf ses verdi. Psikolojisi bozuktu. ‘Abi arabadan ineyim mi, geldik mi?’ diyordu. Sağlıklı olarak çıkardık. Cenazelerle yan yana çok çalışmamız oldu. İlk anda depremin artçıları devam ediyordu. Sarsıntılarda diğer ekiplerin giremeyecekleri yerlere girip canlıları biz aldık. Tehlikeyi göze alarak çalışmaya devam ettik. Karşımıza buzdolabı çıkıyordu. 2 saat bunu kaldırmakla uğraştık birinde de. Babasının eli oğlu Gökhan’ın başındaydı. Okşamış onu sürekli 3 gün boyunca. Gökhan’ı çıkarttık. Babayı çıkarmak için de çalıştık. Ama babanın gücü yetmedi vefat etti...

Ağlamak istedik ağlayamadık

Çocuğumuzu çıkarmış gibi...

MEHMET KARACA: 35 kişiyle gittik. Akşam 9 gibi vardık. AFAD bir eve yönlendirdi. Oraya giderken hep önümüzü durdurdular. Canlı var çıkaralım talepleri vardı. İlk eve gidip orada 3’e bölündük. Bizi yolda durduranlara da yardıma gittik. 3. gün çıkarttık. 2 klon kalınlığında kazı yaptık. Çocukları çıkarttık. Anne, baba ölmüştü. İnsan kendi çocuğu da olunca duygulanıyor. Kendi çocuğumuzu çıkarmış gibi hissettik. Ağlamak ile ağlamamak arasında duygu yoğunluğu yaşadık. Diğer ekip bir bebek ve annesini çıkarttı.

Ağlamak istedik ağlayamadık

Madenciler,deprem bölgesindeki kurtarma çalışmalarını anlattı.

Varil soba ve kömür gönderdik

TKİ Genel Müdürü Erdoğan deprem duyulur duyulmaz hemen yardım ve kurtarma ekiplerini bölgeye gönderdiklerini söyledi. Ekiplerin dışında 552 depremzedeyi TKİ Genel Müdürlüğü’ne bağlı misafirhane ve kamplarda misafir ettiklerini  belirten Erdoğan diğer yapılanları da şöyle paylaştı:

Bölgelerindeki vatandaşlarımızın ısınma ihtiyaçlarını karşılamak için atölyelerimizde üretilen yaklaşık 2 bin varil soba deprem bölgelerine ulaştırıldı. Her sobanın yanında kömür de gönderildi.

TKİ Misafirha-nesi’nde depremzede çocuklar için personellerin gönüllü çalışmalarıyla oyun odası oluşturuldu.

Deprem bölgelerine 82 bin 350 ton kömür sevkiyatı gerçekleştirildi.

3 bin 659 koli muhtelif gıda malzemesi, 400 koli ve 5 bin parça giyim malzemesi, 100 ısıtıcı, 71 soba, 2 katalitik,
48 adet tuvalet ve 22 adet duşakabin, 440 battaniye, 49 baza, 110 yorgan, 102 yatak, 25 katlanır yatak deprem bölgelerine gönderildi.