ANTALYA TURİZMDE ALTIN YILI YAŞIYOR
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Türel, Antalya’nın turizmde bir dünya markası olduğunu ifade ederek, “Bu yıl ağırlayacağımız 14 milyon turistle tüm yılların rekorunu kıracağız. Antalya’nın turizmdeki yükselişi katlanacak” dedi
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’da bu yıl 14 milyon turist ağırlayarak tüm yılların rekorunu kıracaklarını belirtti. Antalya’nın turizmde altın yılını yaşadığını vurgulayan Türel, “Hizmetlerimizle Antalya’nın turizmdeki yükselişi adeta katlanarak devam edecek. Antalya çok kısa bir süre sonra 20 milyon, 30 milyon turisti tek başına ağırlayan bir şehir olacak” dedi. Türel Antalya’yı tercihte şu anda ilk üçe Alman, Rus ve İngiliz turistlerin girdiğini söyledi.
Türel, yeniden projelendirilen Konyaaltı Sahili’nde sorularımıza şu yanıtları verdi:
- Antalya turizmde ne durumda?
Antalya’nın şu anda turizmdeki çıkışı tüm yılların rekorunu işaret ediyor. Maşallah diyelim, Allah nazardan saklasın. Temmuz ayında bütün yıllar itibarıyla Antalya’ya gelen en çok turist 1.5 milyon civarındaydı, bu temmuzda 2 milyonu aştık ve şu andaki gidişatta da bizim sezon başında yani yıl başında 14 milyon yabancı turist hedefine ulaşacağımızı gösteriyor bu rakamlar. 14 milyon turist tüm yılların rekoru olacak. Bu açıdan Antalya’nın adeta altın yılı turizmde ve ülkenin de diyebiliriz. Tabii şimdi Turizm Bakanımız da sektörün içinde gelen çok kıymetli bir dostumuz olması büyük avantajımız oldu ve kendisine bundan sonra başarılar diliyoruz. Antalya’yı da çok yakından tanıyan, bilen, yatırımları Antalya’da bulunan bir dostumuz. Dolayısıyla turizmin zaten önlemez yükselişi bundan sonra güçlü bir şekilde devam edecektir.
‘Ruslar önde gibi’
- En çok hangi ülkelerden Antalya’ya turist geliyor?
Tabii biz turizmde özellikle pazar çeşitliliğimizi artırmak istiyoruz, sadece Rus, Alman pazarına bağlı kalmaktan öte Körfez ülkeleri, Uzak Doğu, Çin pazarı bizim için önem arz ediyor. Tabii bunu Avrupa pazarını da göz ardı etmeden yürütmeliyiz. Başta Almanya olmak üzere ve İskandinav ülkelerinin yeniden ciddi bir geri dönüş sağladığını artış oranlarında görüyoruz. Bu pazar çeşitliliğimizi artırmaya yönelik planlamamızın da sonuç verdiğinin göstergesi. Tabii, ağırlıklı Alman ve Rus turist üzerinden Antalya turizm pazarını belirliyor ama özellikle İngiliz pazarındaki çok ciddi artışlar ve İngiliz pazarındaki adeta üçüncü ülke noktasına gelmesi bizim Avrupa pazarında da iddialı olduğumuzu gösteriyor Almanya’yla birlikte. Bir ve ikiyi Rus ve Alman paylaşıyorlar. Bu sene Ruslar birinci olacak gibi, bir sene Almanlar, bir sene Ruslar birinci oluyor. Bu sene Ruslar birinci olacak gibi, Almanlar ikinci, İngiltere üçüncü. Böylelikle Körfez ülkeleri de ciddi bir şekilde Antalya’ya teveccüh gösteriyor. Antalya gerçekten turizmde bir dünya markası hâline geldi. Eskiden 3.2 milyon civarında Rus geliyordu, bu sene 4 milyon Rus turisti Antalya’da ağırlamayı hedefliyoruz.
Hükümetten özel ilgi
- Antalya, hükümetin en çok yatırım yaptığı illerden biri. Yerel seçimle ilgili neler öngörüyorsunuz?
Gerçekten Hükümetimizin Antalya’ya özel bir ilgisi olduğu kaçınılmaz bir gerçek. Bizim projelerimizin önünü açan bu destekleri hizmet şansını yakalamamıza vesile oluyor. Büyük eserler yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız Antalya’ya büyük eserler açmaya geliyor. Dışişleri Bakanımız en büyük şansımız tabii, kendilerine teşekkür ediyorum. Onların vermiş olduğu desteğin karşılığını biz de çalışarak vermeye çalışıyoruz. Bu projeleri Antalya’ya dünya projeleri olarak kazandırıyoruz. Antalya tam bir dünya şehri oluyor. Antalya artık şu anda çöpünden elektrik üreten, hem de 40 bin konutun elektriğini karşılayan, çöpü altın olan bir şehir. Antalya arıtma çamurundan elektrik üreten bir şehir. Şimdi kruvaziyer liman, yat limanı projelerimizle, 3’üncü havaalanımızla Antalya’yı bambaşka bir noktaya taşıyoruz, bambaşka bir vizyona doğru gidiyor. Demre-Kaş arasına yapılacak 3’üncü havaalanının 2022 senesinde bitirilmesi hedefleniyor. Tabii, hızlı tren 2023’te gelecek. Antalya’nın turizmdeki en büyük sıkıntısı, esnafın bu turizm zenginliğinden istediği payı alamaması. Bunun için de kent merkezinde cazibe projeleri gerçekleştiriyoruz. Kaleiçi artık yaşayan bir merkez haline geldi.
‘Millet bana gülmüştü’
- Ne kadar turist ağırlamayı hedefliyorsunuz?
Antalya’nın turizmdeki yükselişi adeta katlanarak devam edecek. Antalya 14 milyon turistle belki bu sene bir rekor kırıyor ama çok kısa bir süre sonra 20 milyon, 30 milyon turisti tek başına ağırlayan bir şehir olacak. Ben Ticaret ve Sanayi Odası Başkanıyken Antalya’ya gelen turist sayısı 3 milyonlar civarındaydı. 2007-2008 senesinde ‘8 milyon, 10 milyon turist ağırlayacağız’ dediğimde millet bana gülmüştü ama haklı çıktım. Şimdi de 20 milyon, 30 milyon turist hedefini de gerçekleşebilecek bir hedef olarak görüyorum ve bunu da çok çalışarak Antalyalıların destekleriyle, Antalyalıların bize gösterdikleri güvenle inşallah gerçekleştireceğiz. Bu sene tüm yılların rekorunu kıracağız.
‘Dünyanın en güzel sahil projesi: Konyaaltı’
- Turizm için belediye neler yapıyor?
- Biz belediye olarak bu turizm markasını güçlendirecek yatırımları, projeleri gerçekleştiriyoruz. Su anda Konyaaltı Sahili’nin içerisindeyiz. Dünyanın bence en güzel sahil projesi gerçekleştirildi. 1 milyon 100 bin metrekarelik bir proje alanımız söz konusu Konyaaltı Projesi içerisinde ve bunu beş ayda tamamladık. Yani Konyaaltı Projesi içerisinde yaptığımız altyapı yatırımı Antalya-Burdur yolu uzunluğunda. Müthiş bir altyapı çalışması yapıldı. Tabii, altyapıyı tamamladıktan sonra üzerine de rekreasyon projesi gerçekleştirdi. Tam bir çevreci proje, yüzde 30 yeşil alan artırıldı, beton alanlar azaltıldı. Tır ve kamyon trafiğinden, araç trafiğinden sahil arındırıldı. Sadece kontrollü trafiğe açık, tek geliş, tek gidiş, varış amaçlı trafik söz konusu. Sahil çok ciddi bir şekilde genişletilerek halkın kullanımına sunuldu. ‘Sahil Antalya Yaşam Parkı’ koyduk adını. Basketbol sahalarıyla, tenis kortlarıyla, çocuk oyun alanlarıyla, köpek parkıyla her konuda ihtiyaca cevap verebilen çok önemli bir proje hâline geldi. Ben dünyanın birçok sahil projesini biliyorum. Brezilya’da Copacabana’yı biliyorum, 4 kilometre uzunluğunda, burası
6,4 kilometre uzunluğunda ve hiçbir güvenlik problemi yok.
Mavi bayrak 10’a çıktı
- Mavi bayrak sayısı ne kadar?
Ben 2009’da görevi bıraktığımda 8 mavi bayrakla Konyaaltı Sahili’ni teslim etmiştik. Göreve geldiğimizde maalesef bir mavi bayrağımız kalmamıştı, yeniden çalıştık. Geçen yıl 8 mavi bayrağı Konyaaltı’na astık. Bu sene de bunu 10’a çıkardık. Mavi bayrak sayımız her sene artıyor. Mavi bayrak sadece deniz temizliğini ifade etmez, aynı zamanda düzenli sahil, düzenli plaj demek. Mavi bayrak aynı zamanda cankurtaranların olduğu, her türlü riskin minimize edildiği, belli kriterlerle verilen bir şey. 1 milyon 100 bin metrekarelik proje alanını beş ayda tamamladık. Bu da bir dünya rekoru. Biz bu projeleri Antalya’da yapmaya çalıştığımızda hemen engellemelerle karşı karşıya kaldık. Antalya’nın kazanımlarını istemeyen birtakım çevreler, özellikle çevre popülizminin arkasına sığınarak, sahilleri Antalyalıya kapatacağımızı iddia ettiler, bu projenin bir beton projesi olduğunu ifade ettiler ki biz yeşili artırdık, 6 bine yakın buraya ağaç diktik, yeni ağaç, eskileri korumak suretiyle. Tam bir çevreci ve yeşil proje ama bizi, halka kapatmakla, çevre katliamı yapmakla suçladılar, hatta bu projeyi yapmayalım diye el ele tutuşan insan zincirleri oluşturdular. Sonradan, o işlerde önderlik edenlerin terör suçlarından falan yargılandıklarını, hapse girip çıktıklarını biliyoruz.
‘İşler hızlanacak’
- Yeni dönem belediyelere neler kazandıracak?
En önemlisi işler çok hızlanacak. Bürokratik oligarşi dönemi Türkiye’de bitiyor. Bakın, ben şu sahil projesinin araç trafiğinden arındırılması hususundaki alınması gereken izni nasıl aldığımı, nasıl zor aldığımı yazsam kitap olur. Yani düşünebiliyor musunuz, buradan kamyonlar, tırlar geçiyor. Ben burayı yaya yolu yapacağım diyorum ama ilgili kurum bana yapamazsın diyor. Niye? Kıyı korumanın içinde. Bunu aşmak benim iki seneme mal oldu. O yüzden bu bürokratik oligarşinin aşılması konusunda yeni sistem işimizi çok kolaylaştıracak, işlerimiz çok hızlanacak ve iş kendi rutini içerisinde çözülecek. Türkiye’nin yeni dönemini bir şahlanış dönemi olarak görüyorum. Türkiye’yle birlikte Antalya da bu şahlanış döneminin yıldızı olacak.
‘Yabancılar 60 bin konut aldı’
- Yabancıların konut alımı nasıl?
60 binin üzerinde yabancı konut alımı söz konusu Antalya’da. Bu, çok önemli bir rakam yani ‘second home’ dedikleri ikinci ev olarak yabancılar Antalya’yı görüyorlar. Kaş, Kalkan bölgesinde İngiliz yoğunluklu, Alanya bölgesinde İskandinav, Alman, Hollanda ağırlıklı devam ediyorken merkezinde Rus ağırlıklı konut alımları genellikle söz konusu. Dolayısıyla hemen hemen birçok ülkenin vatandaşının Antalya’da ikinci ev edinmek suretiyle özellikle kış aylarında yaşamayı tercih ettiğini biliyoruz. Tabii, bu ülke ekonomisine de çok ciddi bir katkı sağlıyor. Şimdi, biliyorsunuz, Hükümetimizin çıkarmış olduğu bir kanunla artık turistik tesislerin yüzde 20 oranındaki villalarını mülk olarak satabilmesi imkanı da söz konusu oldu. Bu tabii yabancıya mülk satışını da çok büyük, çok ciddi bir şekilde olumlu olarak tetikleyecek.
‘Şanlı bir sayfa’
- 15 Temmuz’a dair neler söylersiniz?
Bu millet demokrasiye uzanan elleri nasıl kıracağını 15 Temmuz’da gösterdi. Türk milletinin demokrasiye bağlılığın teyidi ve Cumhurbaşkanımızın milletin gücüyle büyük bir liderlik göstermek suretiyle demokrasiye sahip çıkması bence tarihimizin şanlı sayfalardan birisi olacak. Türk milleti bir demokrasi destanı yazdı. Ergenekon’dan bugüne kadar yazılmış şanlı sayfalarımızdan biridir. Türkiye’yi uzaktan kumandayla yönetmeyle alışmış olanlar milletin direksiyon başına geçtiği bir demokrasiyi hiç bir zaman istememişler. Artık yeni Türkiye’de millet direksiyondadır.
CHP ‘Antalya kaybetsin’ diyor
- CHP’nin Antalya politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
CHP’nin tutumu maalesef Antalya odaklı değil yani bunu yerel bazda söylüyorum, yerel yöneticileri, biz bu büyük projelerimizi gerçekleştirmeye çalıştıkça bunların siyasi priminin bize yarayacağını düşünerek Antalya’yı bu güzelliklerden mahrum etme yönünde çok ciddi gayretleri söz konusu oluyor, keşke olmasa. Açık söylemem gerekiyorsa Antalya’daki yerel yöneticiler itibarıyla tavırları Antalya kaybetsin, Menderes kaybetsin, sıra bize gelsin yaklaşımı.