Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

4 dönemdir Milletvekili olan Hamza Dağ, İzmir’de değişim zamanının geldiğini ve hedeflerinin yüzde 51 olduğunu söyledi. CHP’nin ittifaklarının karşılığı olmayacağını belirten Dağ, korkularla ilgili olarak da “Hayat tarzına müdahalede bulunmayız” dedi

İzmir...CHP’nin kalesi.

Yıllardır AK Parti ile CHP İzmir’de büyük bir rekabet ve yarış içinde.

AK Parti bu seçimde İzmir’de her kesimden oy alabilecek bir aday peşinde.

İzmir’de ise her seçimde AK Parti’nin önüne “hayat tarzına müdahale” gibi korkular çıktı.

Haberin Devamı

AK Parti’nin yerel seçimlerde hedeflerini 4 dönemdir İzmir Milletvekili olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile konuştum. İzmir AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı da yapan Dağ, İzmir’de değişim zamanının geldiğini ve hedeflerinin yüzde 51 olduğunu söyledi. Korkularla ilgili olarak da Dağ, “Hayat tarzına müdahalede bulunmayız” dedi.

İzmir’de değişim zamanı Hedef yüzde 51

CHP’nin ittifak arayışının halktan karşılık bulamayacağını da belirten Dağ, Cemal Kaşıkçı cinayetinden Gülen’in iade edilmesine kadar bir çok konuda Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:

- İzmir’in AK Parti açısından zamanı geldi mi?

Bu seçim bizim yeni bir zafer kazanmak için elimizde imkan olan bir dönem. İzmir için AK Parti açısından zamanı geldi. İzmir’de Aziz Kocaoğlu’nun aday olmaması bir kere yeniden bir şeylerin konuşulması açısından bir avantaj diye nitelendirebilirim. Hükümet İzmir’e büyük destekler verdi. Mevcut belediye başkanının görevdeyken seçime gidiyor olması da her zaman bir avantajdır. Bu da bu dönemde olmayacak. Yaklaşık 20 yıldır aynı mantığa aynı dünya görüşüne sahip siyasi bir parti yerelde iktidar oldu. Bu anlamda da bu 20 yıllık süre zarfında yapılmayan bir çok şey oldu, eksik ve yanlış yapılan şeyler oldu. İzmir halkı artık çok net bir şekilde gördü. Bir değişim zamanının geldiğini görüyoruz. Bir değişim talebi var. Bu değişim talebi sadece büyükşehir belediye başkanının değişimi değil bir parti değişimi de. Bunu hissediyoruz. Özellikle yazın yaşanan koku meselesi, uzun süre bu konuda bir yol katetilememiş olması vatandaşın büyük çoğunluğunu etkileyen belediyenin kötü yönetildiğini de herkese gösterdi. Bütün bunlar İzmir’de yerel belediyecilik değişiminin gerekli ve şart olduğunu gösteren hususlar. Artık İzmir’de değişimin zamanı geldi. İzmir’de gözle görülür yatırımların tamamı hükümet tarafından yapıldı. İzmir’de Konak Tüneli, çevre yolu, havalimanı, liman gibi bizzat hayatımıza tesir eden bir çok hizmet hükümet tarafından hayata geçirildi. İzmir’e daha güzel şeyler yapmak için İzmir halkı AK Parti’yi görmeli, destek vermeli.

Haberin Devamı

Hayat tarzına müdahale yok

- İzmir’de hayat tarzına müdahale başta olmak üzere bazı korkular öne çıkarılır, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunu ben ikiye ayırıyorum. Hayat tarzına müdahale, o anladığımız manada İzmirliler’in AK Parti’den böyle bir korkusu olduğu kanaatinde değilim. Çünkü biz de zaten o şehirdeki herkesle bir arada yaşıyoruz. Bu bir kere siyasi bir parti içinde kendi koltuğunu muhafaza etmek için çok az kesimin çıkarttığı bir yüksek sesten kaynaklı. 16 yıldır AK Parti iktidarı var. AK Parti iktidarında o kastedilen şekilde kimsenin hayatına bir müdahale olmamıştır. Belediyenin AK Partili olması durumunda da müdahale edilmeyeceğini ve gündemin olmadığını söyleyebiliriz. Kamuoyu araştırması yapınca yüzde 10-15’lik bir grubun, bunlardan menfaat sağlıyor. Bunu sürekli dile getirenler CHP’li belediyenin devamını isteyenlerdir. Ya kendisi aday ya da kendi etrafında menfaat sağlayanlar çetesi buna dair ifadeler ortaya koyuyorlar. Bu İzmir’in genelini yansıtan bir husus değil. Kesinlikle bugüne kadar olmadığı gibi bundan sonra da olmayacaktır. Zaten böyle bir düşünce yok.

Haberin Devamı

- AK Parti’nin İzmir hedefi nedir?

Burada yüzde 51 hedefimiz olur. Büyükşehir ve 30 ilçeyi kazanmak olur. Onun dışında başka bir hedef de söz konusu olmaz.

- AK Parti yerel seçimlere hazır mı?

Bulunduğumuz dönem itibariyle daha çok adayları konuşuyoruz. Biz hızla kampanya hazırlıklarını yapıyoruz. Adaylıklar noktasında kamuoyuna açıklanmamış olsa da ciddi bir mesafe katettik. Biz özellikle temmuz ayından bu yana 24 Haziran’ın hemen ertesinde yerel yönetimler başkanlığı beraber ciddi bir çalışma içinde olduk. Anketler yapıldı. Tüm birimlerimiz çalışıyor. Bunların hepsini bir havuzda topluyoruz. Mevcut arkadaşlarımızla ilgili çalışmalarda bir yerde buluşuyor. Onun dışında konuşulan isimler konusunda da bir noktaya gidildiğini gördük. Şimdi ikinci aşamaya geçtik. Konuşulan isimler üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bunun içinde anket ve saha çalışması da var. Milletvekillerimize ve teşkilatımıza da sorup bir karar verilecek. Ama bu konuda adaylık konusunda bir mesafe katetmiş durumdayız. Kampanyanın hangi konular üzerinden gideceğine yönelik de çalışmalar yapılıyor.

İzmir’de değişim zamanı Hedef yüzde 51

‘İYi Parti yarı yarıya düşüşte’

- Anketler nasıl?

Türkiye genelinde de yapıyoruz ama bu süreçte il il, ilçe ilçe anketleri yapıyoruz. 24 Haziran’ı genelde partilerin muhafaza ettiğini görüyoruz. CHP’de düşüş fazla. MHP durumunu koruyor. İYİ Parti’nin yarı yarıya bir düşüş içinde olduğunu görüyoruz. Bunların da diğer partilere gidiş olarak değil de daha çok kararsızlara kayış var. Onlar da adayı bekliyor ama bunun da çok yüksek bir oranda değil, yüzde 10-15 aralığında böyle bir kararsız ve adaya bağlı seçmen kitlesinin olduğunu görüyoruz. Bizim kendi tabanımızı bu anlamda muhafaza ettiğimizi görüyorum. Son dönemde gelen veriler son seçimdeki durumu muhafaza ettiğimizi gösteriyor. Aday belirlemelerde de büyük oranda bir isabetle 24 Haziran’ı ve daha üstünü yakalama imkanı olacağını rahatlıkla ifade edebilirim. Hem Cumhurbaşkanımızın aldığı hem de partinin aldığı oyu yakalama hususunda çok rahat olduğumuzu, bunu da yakalamanın çok zor olmadığını seçimlerde göreceğiz.

‘CHP ittifaklarının karşılığı olmaz’

- CHP’nin bazı partilerle ittifak etmeye yönelik görüşmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Başarılı olabilirler mi?

Demek ki yerelde kendilerine güvenmiyorlar. İstanbul’da en yakın rakibimiz CHP kendine güvenmiyor. Ankara’da da kendisine güvenmiyor. Yanına birilerini alma gereğini hissediyor. Hem İYİ Parti’yi hem HDP’yi, iki ayrı siyasi fraksiyon aslında, bazı konularda çok farklı görüşleri olan, hatta aynı masa etrafında yumruklaşmaya gidebilecek düzeyde olanların bir seçim işbirliği içinde olmaya çalışması manidar. Bu da tamamen AK Parti kazanmasında ne olursa olsun düşüncesinden ortaya çıkıyor. Böyle aynı masada oturamayacakların bir şehir yönetimde nasıl bir araya geleceğini ben düşünemiyorum. Böyle bir işbirliğinin toplum ve sosyolojik olarak bir karşılığı olacağı kanaatinde değilim. Üstte bir takım birlikler yapabilirsiniz, yaptık dersiniz ama yerel seçimlerde bunu tamamen yansıtmak çok kolay olmayacaktır.

İade olmadan güven zor

- ABD’nin Gülen’i iade edip etmemesi tartışılıyor, ABD’ye yönelik ne mesajınız olacak?

Tabii ki stratejik ortaklık önemli, dostluk önemli. Biz tek eksenli dış politika yapmak istemiyoruz. Milletimizin arzularına ve isteklerine göre ülke yönetmemiz gerekiyor. 15 Temmuz gecesini herkes yaşadı. Bu milletin, terörist başı Fethullah Gülen’in iadesi olmadan ABD’ye tam olarak güvenebilmesi mümkün değil. Onun için bu konudaki her gecikme güven noktasında bir soru işareti oluşturacaktır.

- Cemal Kaşıkçı cinayeti tartışmaları sürüyor, Suudi Arabistan’ın tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kaşıkçı konusunda uluslararası bir yargılama veya Türkiye’de bir yargılama olmadığı sürece ne karar çıkarsa çıksın, Suudi Arabistan makamlarından idam edildiğine yönelik görüntüler de yayınlansa, bu konuda çok şeyler yapıldığı da söylense burada hep bir inandırıcılığı konusunda herkesin kafasında bir soru işareti oluşacaktır. Bu 20 yıl sonra da Suudi Arabistan’ın önüne hep gelecektir. Hatta Suudi Arabistan’a ticaret, Hac, Umre başta değişik vesilelerle ziyaretlerde bulunan herkesin kafasında da ne yazık ki bu soru işareti her zaman olacaktır. Cumhurbaşkanımızın da bir çağrısı oldu. Türkiye’de yargılanması noktasında. Bu konuda Suudi Arabistan yönetimi mutlaka uluslararası toplumu tatmin edici bir adım atması lazım.