Yazarlar Aile eğitimi

Aile eğitimi

26.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Aile eğitimi

Aile eğitimi

Şeref OĞUZ

Doludizgin dönüşüm çağında kuşaklararası diyalog, giderek daha önemli hale gelmeye başladı. Geçen yüzyılda "dede ile torun" arasındaki kuşak farkı söylemi, bu yüzyılda "ana - baba çocuk" periyoduna yansıdı. 1.2 milyar insanın sürekli hareket halinde olduğu günümüz dünyasında ise başdöndürücü değişim, kuşak farkını, "kardeşlerarasına" kadar indirgedi. Aralarında 10 yıl yaş farkı olan aynı çatı altında yaşayan iki kardeş dahi, kuşak çatışmasının dramını yaşıyor.
Böylesi bir yapıda, kuşaklararası diyalog, eğitimin içeriğini de dönüştürüyor. Ana babalara yeni roller düşüyor. Küreselleşmenin bir çıktısı olan "kurumsal yardımdan kendine yardıma geçiş" kavramı, ebeveyni yeniden tanımlıyor.
Örneğin charter okullar... ABD'de 1991'in başında sayısı 1 idi. Bugün 800'den fazla. Tahminler, 2002 yılında en az 1 milyon öğrencinin bu okullarda eğitim göreceği yönünde. Dün, çocuğunu yerleşik sistemin okuluna emanet eden ve bu çocuğa en fazla ev ödevinde yardım eden ana babalar, şimdi, charter okullarda, "resmen" öğretmenliğe soyunuyor. Annesinden dil bilgisi, babasından matematik, komşu teyzesinden müzik, karşı apartmandaki amcasından kimya dersi alan öğrenci. Artı, evlere taşınmış sınıflar, kariyerini terkedip mahalle okulunda öğretmenliğe soyunmuş yüzlerce insan.
Bu yeni trend, tüm dünyayı zorluyor. Türkiye'de charter okulların sayısı, sandığımızdan fazla. Peki, insanlar niçin çocuklarını kamu okullarından alıp böylesine çok özel eğitime tabi tutuyor? ABD Kongresi'nin araştırma sonuçları ilginç; "Mevcut eğitim sistemi, günümüz hayatını öğretemeyecek kadar hantal. Bürokrasi, eskimiş standartları haiz müfredat, çocuklarına daha yetkin eğitim sağlama güdüsü....
Bu noktada Türkiye'ye dönüyoruz. Dün MESS'in bir toplantıyla tanıttığı "365 Öneri - Çocuklarınızı Yetiştirmenize Yardımcı Olacak Yöntemler" kitabı, bu değişimin, bu coğrafyada da algılandığının çok somut göstergesi. MESS'in Yılbaşı armağanı olarak tasarladığı bu kitabı iki Amerikalı anne yazmış. Amaç, çocukların eğitimi için, ana - babayı yetiştirmek. Bir bakıma "eğiticilerin eğitimi" hedeflenmiş.
Ana baba artık, yeni eğiticidir. Etrafımızı kuşatan dünya giderek karmaşık bir yapıya dönüşüyor ve bize yarına dair hiç bir güvence sunmuyor. Bu ortamda ana babayı, "eğitici olarak eğitmek", mükemmel bir vizyon. Fikri oluşturan, emeği geçen tüm MESS üyelerini kutluyorum. Benim için en anlamlı hediye bu oldu. Şimdi sıra dersimi çalışıp, 365 gün sonra birilerinin beni imtihan etmesinde.
Ben bu kitabın "Türk yöresine ve Türk töresine" uygun telifini bekliyorum. Ana Çocuk Eğitim Vakfı'nın, bunu gerçekleştirecek birikime sahip olduğuna inanıyorum. Feyyaz Berker'in toplantıda önerdiği, 365 yapraklı takvim fikri çok değerlidir. Amaç tüm ana babaları eğitim kapsamına almak ise, MESS'e, bu düşünceleri tüm Türkiye'ye yaymak gibi son derece anlamlı bir misyon düşüyor.
Düne kadar "lokavta kilitli" dikkatlerin, bugün "hayata odaklanması", MESS'in geldiği noktayı göstermesi açısından ayrıca bir anlam taşıyor. Geçen ay Değişim'97'yi tartıştıran MESS'in, bu son çalışmasını lütfen edinin ve "yeni yılın ilk ışıklarıyla" birlikte, hayatınızın bir parçası yapın.
Çocuklarını eğitirken, kendinizi eğitmiş, yavrularınızı yeniden keşfederken, içinizdeki bastırılmış meziyetlerinizin açığa çıktığını göreceksiniz. İnanın 365 günlük emek, bu ödüle değer.


Yazara Email seref.oguz@milliyet.com.tr