AKLIMIZLA ALAY ETMEYiN LÜTFEN
Askerler niye, 10. Yıl Marşı’nı yeniden düzenleyip, popüler etmesi karşılığında Kenan Doğulu’ya “Bedelli askerlik çıkana kadar dokunmayacağız sana” demediler de Mirkelam’ı seçtiler? Üstelik insanı gaza getiren ve düşmana korku salan bir şarkı 10. Yıl Marşı
Bir süredir dillendirilen, “Mirkelam, askerlerin bir projesidir” iddiasına gülüp geçiyordum düne kadar.
Çünkü bunun, ‘Bir 28 Şubat geyiği’ olduğu kanaatindeydim.
Ne zaman ki, kapatılan Refah Partisi’nin (RP) eski milletvekillerinden Hasan Hüseyin Ceylan, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu’nda “Mirkelam’ın ‘Her Gece’si Genelkurmay Psikolojik Harp Dairesi’nin parlattığı bir şarkıdır” dedi, kafam karıştı.
Acaba mı?
Zira eski bir milletvekili iddianın sahibi.
Siyah beyaz klipte birden koşmaya başlayan, koştukça hızlanırken, “Her Gece Ben” diyen Mirkelam, hangi ‘psikolojik harp’ gereği yapmış olabilir bunu?
Askerlerin Mirkelam’ın üzerinden topluma verdiği mesaj neydi?
İdeali ‘10. Yıl Marşı’ydı
Askerler niye, 10. Yıl Marşı’nı yeniden düzenleyip, popüler etmesi karşılığında Kenan Doğulu’ya “Bedelli askerlik çıkana kadar dokunmayacağız sana” demediler de Mirkelam’ı seçtiler?
Üstelik insanı gaza getiren ve düşmana korku salan bir şarkı 10. Yıl Marşı.
Cumhuriyetle, askerlerle özdeşleşmiş böyle bir eser varken Psikolojik Harp Dairesi toplum mühendisliği projesinin çıkış parçası olarak ‘Her Gece’yi niye tercih etti?
Madem bir operasyonla bir albümü 750 bin tiraja ulaştıracak güç vardı askerin elinde, devamı niye gelmedi?
Niye ‘Bir Gece Ansızın Gelebilirim’ şarkısını seçmediler?
Daha birçok soru sormak mümkün, ama gerek yok.
Şarkının düzenlemesini yapan İskender Paydaş, Şirin Sever’in A Haber’de yaptığı Jurnal’e, “Bu iddialara önce güldüm, sonra sinirlendim. Haberi duyduğumda Mirkelam’la konuştuk ve kendi aramızda güldük, neler uyduruyorlar diye. Hayatımda bu kadar uyduruk bir şey duymadım” dedi.
Ayşenur Aslan çok haklı
Tanığı olduğumuz bir olay, yıllar sonra bambaşka bir kurguyla anlatılınca, Paydaş gibi gülmekle sinirlenmek arasında gelgitler yaşıyorsunuz haliyle.
Televizyoncu Ayşenur Aslan, pazar günü Habertürk’te Simge Fıstıkoğlu’nun konuğuydu.
Sohbette bir ara konu Tansu Çiller’in Darbeleri Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadeye geldi.
Malum, Çiller Başbakanken, “PKK’ya yardım eden işadamlarının listesi var elimizde” dedikten sonra birçok Kürt işadamı öldürüldü.
Ayşenur Aslan da haklı olarak, komisyon üyelerinin bu konudaki sorusuna Çiller’in, “Ben anayım, bunu nasıl düşünürsünüz?” demesine tepki gösterdi:
“Aklımızla dalga geçmektir bu. Hangi birimiz hatırlamıyoruz o günleri, yapılan açıklamaları ve sonrasında olanları.”
‘GANGNAM STYLE’I ÇALANIN TELİF İÇİN KAPISINI ÇALARLAR
Bir süredir dünyada Gangnam Style fırtınası esiyor.
Koreli müzisyen Park Jae-sang’ın (PSY), ritmik ve sıra dışı dans figürleri eşliğinde söylediği şarkı ve videosu rekor üzerine rekor kırıyor.
iTunes’ta aralarında ABD’nin de olduğu 31 ülkede en fazla satılan şarkı ve şimdiden Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başaran Gangnam Style’ı bizde de taklit eden edene.
Ama uyarması benden.
“Kore nire, Türkiye nire? Nereden bilecekler Türkiye’den birinin Gangnam Style yaptığını?” diyenler olabilir, ama kazın ayağı hiç de öyle değil.
Gangnam Style’ın Türkiye’deki edisyon hakları Universal’de.
Bir yerde sanatçılarının taklit edildiğini ya da şarkının kullanıldığını saptadıkları an, hemen çalıyorlar kapılarını.
Niye mi?
Telif hakkı için.
Universal, TRT Haber’deki ‘Kuklagiller’de ‘Gangnam Style’ şarkısının 18 saniyelik bölümünü kullandıkları için yapımcısından 1.180 TL telif aldı.
Telif Yasası’nı yakından takip eden, meslek örgütleriyle televizyon kanalları arasındaki telif anlaşmalarının çoğunu incelemiş biri olarak bu bana normal gelmedi.
Zira TRT, müzik meslek birliklerine telif ödeyen bir kurum.
TRT’nin ya da kuruma iş yapanlar, şarkıları dizi ve programların jenerik müziği yapmadıkları sürece ayrıca telif ödemelerine gerek yok.
Bilgisine başvurduğum meslek birliği avukatı da aynı görüşte:
“Maalesef bazı edisyon şirketleri, büyük TV kanallarına dışarıdan program yapanlar için uyguluyorlar bu yöntemi. ‘Yaptığınız dizinin içinde bizim eserimizi kullandınız’ diye telif istiyorlar. Yapımcılar da mahkemeyle uğraşmamak için 3 isteniyorsa, 1-2 verip anlaşıyor. Yanlış bir uygulama bu. Çünkü o televizyon kanalları zaten ödüyor, yayınladığı müziklerin telifini.”
GÜNÜN SÖZÜ
Kurbağa gökyüzünü, içinde bulunduğu
kuyunun ağzı kadar sanır.