NEREDEN NEREYE?
Gün geçmiyor ki Türkiye, yeni bir yasak ve buna bağlı bir cezayla karşılaşmasın. Türkiye’nin özel televizyonlarla tanıştığı yılları hatırlayın, bir de günümüze bakın.
Sonra da şu soruya yanıt arayın: “O yıllarda mı daha özgür yayıncılık yapılıyordu Türkiye’de, yoksa şimdi mi?”
Paralı bir platform olan Digitürk’ten ayrıca para verip izlediğiniz bir film yüzünden RTÜK ceza kestiğine göre, gerisini varın siz hesap edin.
RTÜK’ün, Digitürk 'Turkcell Salon 1'de yayınlanan 'Sex and the City 2' filmindeki gay evliliği sahnesi yüzünden kanala verdiği 'uyarı cezası', kurulun üç üyesinin bile içine sinmedi.
Paralı bir platformun içinde paralı ve şifreli yayına bile ceza kesildi. Sadece televizyon konusunda mı daraldı özgür yayıncılığın çemberi.
Kitapların daha basılmadan taslak halindeyken toplanıp imha edildiği, internette 'sakıncalı içerik ve sözcük listesi' çıkaran bir ülke artık Türkiye.
Türkiye’nin yıllar içinde geldiği nokta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin icraatlarını anlatırken sıkça kullandığı şu sözü getirdi aklıma:
“Nereden nereye!”
KENDi HABERiNDEN BAŞKA HABER OKUMAYAN YILDIZLAR
Oyuncu Hande Subaşı dün, Kanaltürk’teki '2. Sayfa' programının konuğuydu.
Müge Dağıstanlı'yla Gülşen Yüksel, Ceyda Düvenci’yle ilgili bir haberi ekrana taşıyınca ortaya çıktı ki Hande Subaşı, Ceyda Düvenci’nin sorunlu doğumu ve sonrasında yaşananlardan bi haber!
Oysa Ceyda Düvenci’nin hamileliğinin beşinci ayından doğuma ve sonrasında yaşadığı sıkıntılara dair bir yığın haber çıktı medyada.
Erken dünyaya geldiği için aylarca hastanede kuvözde yatan kızını Ceyda Düvenci, daha yeni kucağına aldı.
'Sağır sultan'ın bile duyduğu bir konuyu şov dünyasının içinde yaşayan Hande Subaşı nasıl oldu da duymadı?
İki nedeni vardır bunun?
Ya “Bana ne?” deyip ilgilenmemiştir Ceyda Düvenci hakkında çıkan haberlere ya da gazete okumuyor, medyayı takip etmiyor Subaşı.
Şov dünyasında o kadar çok Hande Subaşı var ki!
Abone oluyorlar bir 'medya takip' şirketine, onlar da haklarında çıkan haberleri kesip gönderiyor abonelerine.
Sonra da dünyadan bi haber kalıyorlar böyle.
ÜÇ 'PORTAKAL'LI 'GİŞE MEMURU'!
Başkanlığını Kadir İnanır’ın yaptığı jürinin üç 'Altın Portakal'la ödüllendirdiği 'Gişe Memuru'nu Antalya’da izleyememiştim.
'En İyi İlk Film', 'En İyi Erkek Oyuncu' ve 'En İyi Görüntü Yönetmeni' dallarında 'Altın Portakal' kazanan Tolga Karaçelik’in senaryosunu yazıp, yönettiği ilk sinema filmi olan 'Gişe Memuru'nu bari BKM’deki galasında seyredeyim dedim.
Filmi izledikten sonra fark ettim ki, 'kara mizah'ı sevmeme rağmen, 'psikolojik kara mizah'a hazır değilmiş bünyem.
Serkan Ercan, Zafer Diper, Nur Aysan, Büşra Pekin ve Nergis Öztürk’ün rol aldığı 'Gişe Memuru' şayet gişede çakılmaz da, iyi iş yaparsa demek ki hiçbir şey anlamıyorum ben bu işten.