Yıldız Tilbe olayının 'şaka' kaldıran bir yanı var. Erol Köse doğru söylüyorsa haftalardır Twitter aleminde patlayıp, medyaya yansıyan tweet’ler 'faili meçhul' mü oldu şimdi? Hacker’ın biri çıkıp önce binlerce 'drerolkose' takipçisini ve magazincileri kekledi mi?
Show TV magazin muhabiri Seyhan Erdağ, kendisine “O...” dediği için Yıldız Tilbe hakkında suç duyurusunda bulundu.
Savcılığa çağrılan Tilbe, “Şaka yaptım” diyerek kendini savundu.
Tilbe’nin albüm için yaptığı basın toplantısında, 'İbo Show'u terk ettikten sonra konuşmadığı İbrahim Tatlıses’in ziyaretine gidip gitmediğini soran Erdağ’a o lafı ederken 'şakayla karışık' bir hali var.
O yüzden olsa gerek Erdağ da, “Şaka yapıyorsun her halde” diye karşılık veriyor Tilbe’ye.
Olayın bu yönüyle Tilbe’nin “Şaka yaptım” diyerek kendini savunması normal.
Ama bu olayın bir de 'devam filmi' var.
O yayının bandını izlediğiniz zaman olayın 'şaka'dan çıkıp 'kaka' bir hal aldığı apaçık ortada. Tilbe, o olaydan sonra Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel’in Kanaltürk’teki '2. Sayfa' programına konuk oldu.
Dağıstanlı'yla Yüksel bir ara konuyu Tilbe’nin “O...” dediği muhabirden özür dileyip dilemediğine getirdi. O andan itibaren sunucularla Tilbe arasında geçen diyalog şu:
“Cümleden özür diledim”
Dağıstanlı: Özür dilerim dediğin Seyhan’dan bir özür mü?
Tilbe: Seyhan’dan özür dilemiyorum. Ettiğim cümleden özür diliyorum.
Yüksel: Nasıl yani?
Tilbe: İşte cümleden özür diliyorum. Çünkü o cümlenin altında bir sürü kadın var, hepsi mükemmel çocuklar yetiştiriyor. Anlatabildim mi?
Yüksel: Hııı. O yönde eleştiriler geldi mi?
Tilbe: Hayır, gelmedi.
Yüksel: Öyle ailelerin çocuklarından.
Tilbe: Asla. Eğer öyleyse ben de öyleyim. Anlatabildim mi? Ama dediğim gibi. Şaka yollu söyledim.
“O kelime çok değerli!”
Dağıstanlı: Nasıl yani anlamadım? Yani kelime aslında değerli.
Tilbe: Tabii ki kelime değerli.
Dağıstanlı: Değerli bir kelimeyi değersiz birine söylediğim için kelimeden özür diliyorum diyorsun.
Tilbe: Aynen öyle. Değersiz bir duruma ithaf ettim ben.
Yüksel: Ben de öyleyim derken.
Tilbe: Yani ben de, bütün kadınlarda var her şey birazcık.
Yüksel: O ettiğin küfür yani o nokta nokta.
Tilbe: Özür diliyorum yani o kelimeden. Kendi üstüme alınıyorum onu. Ona layık görmüyorum o kelimeyi bile.
Yıldız Tilbe, basın toplantısında o talihsiz sözü gerçekten de 'şakayla karışık' söylemiş olabilir.
Peki ya Kanaltürk’te söyledikleri? O küfrü sarf ettiği muhabirden değil, kelimeden özür dilemesi bana ‘şaka’ ötesi geldi.
Çok merak ediyorum, olayı soruşturan savcı ne karar verecek bu konuda!
EROL KÖSE DEĞİLSE, O TWEETLERİ KİM YAZDI?
Haftalardır 'drerolkose'nin yazdığı tweet’lerle yıkılıyor Twitter alemi. 'drerolkose' rumuzuyla Erol Köse her gün Twitter’da şov dünyasının bir ünlüsüne bodoslama daldı.
'drerolkose'den kimler nasibini almadı?
Haluk Bilginer, Zuhal Olcay, Mahsun Kırmızıgül, Şehrazat ve Hadise gibi bir yığın ünlü.
Kimi için 'eski defterler'i açtı, kiminin sesini, kiminin de fiziğini diline doladı.
Parayı Türkiye’de kazanan Hadise’nin vergisini vatandaşı olduğu Belçika’da ödemekle, PKK’ya dolaylı destek verdiğini ileri sürdü ve 'hadisebelcikayadon' kampanyası başlattı Twitter’da.
O kampanyaya binlerce 'Twitci' katıldı ve Hadise sonunda soluğu Belkiça’da aldı.
Biri yalancı ama kim?
'drerolkose'nin tweet saldırılarından nasibini alan sanatçıların şikayeti üzerine İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Bilişim Büro Amirliği’ne giden müzik yapımcısı Erol Köse’nin ifadesi şu:
“Yazılanlarla ilgim yok. Bunu başkaları yapıyor. Birisi benim hesabımı hacklemiş. Suçlamaları kabul etmiyorum, masumum.”
Yıldız Tilbe olayının 'şaka' kaldıran bir yanı var, ama bunun yok.
Erol Köse doğru söylüyorsa haftalardır Twitter aleminde patlayıp, medyaya yansıyan o tweet’ler 'faili meçhul' mü oldu şimdi?
Hacker’ın biri çıkıp önce binlerce 'drerolkose' takipçisini, sonra da magazincileri kekledi öyle mi?
Bu iş bu kadar basit mi?
Bilişim suçlarına bakan polisler bu olayın sonuna kadar gitmeli ve o tweet’leri yazanın Erol Köse mi, yoksa bir hacker mı olduğunu en kısa sürede ortaya çıkarmalı.
ADIM ADIM DESTEK, ADIM ADIM HiZMET!
Ali Sami Yen Stadyumu’nun yanındaki iftar çadırında bu akşam beş bin kişilik iftar var. Aralarında Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Emir Sarıgül’ün eşi Fatoş Altınbaş Sarıgül, Ayşegül Toplusoy, Begüm Şen, Aslı Şen, Ebru Kadayıfçıoğlu, Çiğdem Hitay, Sinem Aydın, Şebnem Aslan, Funda Filibeli, Yelda Tiftik ve Gülşah Alkoçlar gibi cemiyet hayatından kadınların bulunduğu 'Adım Adım Destek Grubu'nun üyeleri, sosyal sorumluluk projelerinin devam edeceğini söyledi.
