Altan Altın

Altan Altın

Altan.Altın@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nazizmin Almanya’nın üzerine bir kâbus gibi çöktüğü 1930’lu yılları düşünün. 1932 sonbaharında yapılan seçimleri, Adolf Hitler başkanlığındaki Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi kazanmış, Hitler 30 Ocak 1933’te başbakan olmuştu. Yahudi kökenli Alman vatandaşları için eziyet dolu günler başlamıştı. Aslında Yahudi karşıtı hareket bu tarihten daha önceleri de vardı ama Nazilerin iktidara gelmeleriyle birlikte Yahudiler üzerindeki baskı iyice ortaya çıkmıştı. Bunun üzerine birçok Yahudi ülkeyi terk etmeye başladı.

Haberin Devamı

Albert Einstein’ın Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu’na 40 kadar profesörün kurtarılıp Türkiye’ye kabul edilmesi amacıyla yazdığı mektup da o günlerde yaşananların neticesidir.

Şehitliğe gömülen Alman

Moskova’yla olan ilişkileri nedeniyle Naziler tarafından dışlanan, 1880 Prusya Konigsberg doğumlu Mimar Bruno Taut da 1933 yılında yaşadığı sıkıntılar nedeniyle Almanya’dan ayrılanlar arasındaydı. Önce Japonya’ya gitti. Japon Uluslararası Mimarlar Birliği’nin şeref üyesi oldu. Osaka’da ve Tokyo’da çalışmalar yaptı.

Bruno Taut, 3 yıllık Japonya macerasının ardından 1936 yılında aldığı çağrıya uyarak Türkiye’ye geldi. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde yöneticilik ve Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı’nda Mimarlık Bölümü’nün başkanlığı görevlerini yapan Taut’un çok sayıda mimari eserin altında imzası bulunuyor.

Şehitliğe gömülen Alman

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (1938), Trabzon Mekteb-i İdadisi (günümüzde Trabzon Fen Lisesi (1938), Ankara Teknik Yüksekokulu (1937), Kimya Enstitüsü (1937), Ankara’da Hükümet semti (1937), Trabzon’da Yüksek Erkek Yatılı Okulu (1937), Ankara’da Atatürk Lisesi (Asım Kömürcüoğlu’yla birlikte 1937), Ankara’da Kurtuluş Ortaokulu (Asım Kömürcüoğlu’yla birlikte 1938) onun eserlerinden bazılarıdır.

İzmir’de de eseri var

Bruno Taut’un ölmeden öce tasarladığı ve bizzat yapımına katıldığı son eseri, Mustafa Kemal’in ölümünün ardından hazırlanan katafalkıydı. Katafalkın çok kısa bir sürede bitirilmesi gerekiyordu. Bir yandan da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi gibi önemli binaların inşasıyla uğraşan mimar Taut, astım hastasıydı ve çok yorgun durumdaydı. Mimar Taut, hastalığına ve yorgunluğuna rağmen Kasım soğuğunda kan ter içinde gece gündüz çalışarak katafalkı tamamladı. Fakat bu süre içinde ağır bir şekilde zatürreye yakalandı ve Atatürk’ten yalnızca bir ay sonra vefat etti.

Haberin Devamı

Atatürk’e derin bir minnettarlık hisseden ve Türkiye’de bulunduğu kısacık zaman dilimi içinde bağlılıkla devlete hizmet veren mimar Bruno Taut, ölmeden önce Edirnekapı Şehitliği’ne gömülmeyi vasiyet etmişti. Cenazesi Ankara’dan İstanbul’a getirildi. Fındıklı’daki Güzel Sanatlar Akademisi’nde onun için düzenlenen törende, bakanlık görevlisi Ahmet Kutsi Tecer’in yaptığı konuşmanın ardından Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.

Bir not ilave edelim... Kültürpark’ta önceki yıllarda Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan ve günümüzde İzmir Tarih ve Sanat Müzesi’nin Seramik Eserler Bölümü olarak hizmet veren bina ile bugün Konak Cumhuriyet Nevvar Salih İşgören Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adıyla bildiğimiz Cumhuriyet Kız Enstitüsü, Bruno Taut’un İzmir’de tasarladığı eserlerdir.