Anibal Güleroğlu

Anibal Güleroğlu

guleranibal@yahoo.com

Tüm Yazıları

Yaz aylarını minimal dizi performansıyla idare etme hususunda ortak tavır sergileyen kanallar yeni sezon için hummalı bir çalışma içinde gözüküyorlar. Eskilerin yanı sıra farklı işlerin devreye sokulması için büyük gayret var. Ancak bu temponun yenilikçi görüntüsüne çok da kanmamak lazım… Zira içerikler doğrultusunda durum değerlendirmesi yaptığımızda ağır basan ayrıntı, yeni yayına sokulacak işlerin ‘uyarlama merakı’ doğrultusunda gerçekleştirilmesi oluyor! Yani tamamen özgün senaryo yaratmanın iflas ettiği gerçeği, Eylül’den itibaren bir kez daha çıkacak karşımıza.

Haberin Devamı

Senaryo üretkenliğini köreltirken, hazıra konma tembelliğini körükleyen uyarlamaların izleyicimizin televizyon algısını geliştirmek için bir avantaj olup olmadığı başlı başına bir konu. Lakin farklı kültürlerde üretilen hikâyelerin yerlileştirilmesinden her daim başarılı sonuçlar alınamadığı da bir gerçek. Dahası orijinal içeriklerin süre uzunluğuna yetmediği yerde klişelerin ve anlamsız gelişimlerin devreye sokularak uyarlama mantığının içine edildiğini de çeşitli örneklerle gözlemledik. Keza karakterlerin yerlileştirilirken bozulmaya uğrayıp yaratılış anlamlarını kaybettikleri de malumumuz. En önemlisi de, orijinalini bilenlerin uyarlamada aradığını bulamaması! Bu durumda büyük umutlarla ekrana çıkartılan işin heyecanı balon gibi sönüyor ve kaçınılmaz son geliyor.

Velhasıl kurguların yaratıcılık olayını bozguna uğratma potansiyeli taşıyan uyarlama merakı, yerel hikâyeciliğe büyük darbe! Gel gör ki, sözüm ona yenilik hevesiyle atılan adımların çoğunluğu da bu yönde devam etmekte. Hal böyleyken Eylül’de izleyiciyle buluşmaya hazırlananların ‘yeni dizi’ temposuna göz atacak olursak… Şu aşamada dikkatimi çeken ilk yapım ‘Mucize Doktor’!

MUCİZE DOKTOR’U YABANA ATMAMAK LAZIM

Geçtiğimiz sezon yeni dizi bakımından yeterli tatmini sağlayamayan ve Çarşamba’nın zorlu yarışına sokulan ‘Vurgun’ ile büyük vurgun yiyen FOX, ‘This is Us’ uyarlaması olan ‘Bir Aile Hikâyesi’ ile güzel iş çıkartmıştı.

Önceden gelen ‘Kadın’ ve ‘Bizim Aile’ dizileriyle de uyarlamadaki başarısını ortaya koyan kanal, uyarlama üstünden yol almakta kararlı gibi. Bu amaçla seçilen yabancı dizi de ‘The Good Doctor’

Haberin Devamı

Beğenilen işlere imza atan MF Yapım tarafından hayata geçirilecek olan ve çekimlerine başlanılan proje, adından da anlaşılacağı üzere, doktorları anlatan bir içeriğe sahip. Ancak yönetmenliğini Yusuf Pirhasan’ın üstlendiği bu uyarlamayı Dr. House, Grey’s Anatomy gibi doktorlara odaklanan işlerden ayrı tutmak lazım. Zira Taner Ölmez’i ‘Mucize Doktor’ olarak karşımıza çıkartacak olan uyarlamanın orijinal senaryosunun odak noktası, doktorların hastane koşturmacasından ziyade bizzat doktorun kendisi!

Konuyu daha netleştirecek olursak… ‘The Good Doctor’da otistik bir doktorun hayatı ele alınmıştı. Dolayısıyla genellikle otizmli kişilerde görülen Savant Sendromuna da sahip olan Dr. Murphy’nin varlığı, otizmli kişilerin neler yapabileceğinin kanıtı olarak öne çıkartılıyordu. Savant Sendromunun yansıması olan ‘irdeleme’ ve ‘çözümleme’ yetenekleri doğrultusunda hastalarıyla çalışmalarını yürüten doktor, bu süreçte kendi durumundaki insanların nasıl verimli olabileceklerini ortaya koyuyordu. Kısacası ‘The Good Doctor’, otistik ve Savant Sendromlu kişilere dikkat çeken bir içeriği çıkış noktası yapmıştı. Yanı sıra her doktor-hastane dizisinde yer alan doktor-hasta-hastane üçgeninde yaşananlar, bu çerçevede yapılan hatalar, çalışanlar arasındaki ilişkiler gibi konular da oldukça detaylandırılarak işlenmişti. Ama temeldeki güzellik, özellikli doktorun varlığıydı!

Haberin Devamı

Anlayacağınız, ‘Mucize Doktor’ sıradan bir hastane işi olmanın çok ötesinde potansiyele sahip bir orijinalden nasiplenecek. Bu da yeni dizi için büyük avantaj. Yalnız orijinalinden ötürü hem ‘Yabana atılmaması gereken dizi’ olarak gördüğüm, hem de yeni sezonda ayrı bir yere koyduğum ‘Mucize Doktor’un kahramanının ve senaryosunun bu özellikli doktorun hakkını vermesi şart.

Peki, Pınar Bulut ve Onur Koralp tarafından uyarlanan senaryo bu potansiyeli layıkıyla kullanabilecek mi? Orijinalindeki gibi doktorun mucize varlığını ve bunu hastalarına yansıtmasındaki profesyonelliği yerli versiyonunda da derinden hissedebilecek miyiz?

Paylaşılan tanıtıma göre, senaryonun doktor karakterinde orijinaliyle paralel bir çıkış izleyeceğini söyleyebiliriz. Şöyle ki; Çekimleri Bilecik’te başlayan dizi, taşrada doğan ve babası tarafından terk edilip yetimhanelerde büyüyen Savant Sendromlu Ali’nin tıp fakültesini birincilikle bitirmesinin ardından, asistan cerrah olarak işe başladığı özel bir hastanede yaşadıklarını konu alacakmış. Buraya kadar tamam da, asıl önemli olan bundan sonrası!

Taner Ölmez’in otizmli dahi Ali’yi başarıyla canlandıracağına kuşkum yok. Keza Yusuf Pirhasan’ın yönetmenliği de sahnelerin gücünün aktarılması hususunda kuşkuya yer bırakmıyor. Geriye bir tek uyarlamanın içeriği kalıyor ki, izleyiciyi çekme noktasında oldukça önemli bir ayrıntı.

Şayet alışılmış doktor dizilerinin yoluna sapılırsa, uyarlama olayı orijinalin tükendiği noktada klişelerle doldurularak geliştirilmeye çalışılırsa işte o noktada hem orijinali heba edilir hem de umutlar boşa çıkar. O nedenle uyarlamanın tıpkı orijinalinde olduğu gibi, işin otizm ve Savant Sendromu kısmına ağırlık vermesi ve buradan hareketle karakterlere inip olayları şekillendirmesi kaçınılmaz.

Yani izleyiciye ‘Yine mi hastane dizisi’ dedirtmemenin formülü, orijinaline sadık kalarak yerlileştirmek! Ayrıca hastalıkları ve hastane ortamını mantıksızlıklara düşmeden, bilimsel gerçeklikten kopmadan ve yan konularda işin suyunu çıkartmadan aktarabilmenin önemi de unutulmamalı. Velhasıl başarı için senaristlere büyük iş düşüyor. Süre uzunluğunda kolaylıklar dilerim.

SONUÇTA; ‘Mucize Doktor’u önyargılarla yabana atmamak, içeriğindeki bilinçlendirici ayrıntılara odaklanarak bu işi değerlendirmek lazım. FOX’un uyarlama mucizesi bir kez daha işleyecek mi bilemem ama abartılara kaçmamak kaydıyla ele alınırsa ‘Mucize Doktor’ projesi bana göre yeni sezonun en kayda değer işlerinden olacak. Bol şans.

Anibal GÜLEROĞLU

www.twitter.com/guleranibal