Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Vatan millet sevgisinin tuhaf tezahürleri var bizde. “Çok seviyordum hâkim bey” diyerek ‘sevgisinden’ öldüren erkekler gibi davranıyoruz memlekete de. O çok sevdiğimiz vatanın havasını, suyunu, toprağını kirletmek, doğasını mahvetmek, kültürünü yok etmek ona olan sevgimize halel getirmiyor. “Biz onu her haliyle seviyoruz”. Pardon da, cennet gibiydi, sen getirdin bu hale, her haliyle sevmek bu demek değil ki. “Olsun, vatan benim değil mi, döverim de severim de”.

Bir tane ‘kırmızı çizgimiz’ var ama ‘el âleme’ rezil olmayacağız. Evet, tahmin ettiğiniz gibi, burada da kol kırılacak, yen içinde kalacak. Ortalığı çöp götürecek, zinhar ‘yabancılar’ duymayacak, bilmeyecek, dil uzatmayacaklar. Kadınlar tacize uğrayacak, öldürülecekler, bu bilgi Kapıkule’den dışarı çıkmayacak.

Haberin Devamı

Ama işte sosyal medya öyle bir aldı yürüdü ki kendi çöpümüzde kavrulamıyoruz artık. Sürekli gözümüze giren, Türkiye’nin muhtelif beldelerinde meydanlardan, plajlardan, ormanlardan çöp toplayan turist haberlerinden kaçacak yerimiz kalmadı.

Bir ihtimal “Onların hobisi bu, zaten bu yüzden bize geliyorlar” deyip rahatlayabiliriz. Tıpkı Türkiye’ye gelen kadınların yağız Türk delikanlılarına bayıldıkları için burada olduklarını, dolayısıyla taciz edilmeye itirazları olmadığını iddia ettiğimiz gibi.

Ama işte Türkiye’ye gelip tacize uğrayan kadınlar da sessizce ülkelerine dönmüyorlar artık. Misal, Medyascope haberleştirince geç de olsa haberdar olduğumuz Britanyalı bisikletçi gezgin Frances Grier, Çin’e giden yolu üzerinde nisan ayında geçtiği Türkiye’de daha kesin lokasyon bildirmek gerekirse Giresun’da - başına gelenleri “yalnız bir kadın olarak seyahat etmenin korkutucu yanları” başlığı altında Instagram hesabından paylaşmış. Yol üzerinde durdurup “You, me sex” gibi onun deyişiyle “garip tekliflerde” bulunanlar mı ararsınız, geçerken ellemeye çalışanlar mı, uzanıp öpmeyi deneyenler mi... Köylerden, kasabalardan geçerken atılan lafları saymaya bile değer bulmadığını söylüyor Grier ve kendisinin başına bunların gelmesinin Batılı kadınların filmlerde ve medyada “daha az ahlaklı” olarak sunulmasına bağlıyor. Yani, sözünü ettiği imaj kısmen doğru olsa da yurdum erkeğinin kendi ülkesinin kadınlarını da ayırmadığını belirtmek lazım ki kişisel alıp üzülmesin.

Haberin Devamı

Hâlâ iyi niyetli ve Türkiye’de dostane ve misafirperver insanlar arasında geçirdiği dört haftadan sonra ülkeden böyle korkutucu anılarla ayrıldığı için üzgün.

Fotoğrafının altındaki yorumlar “Ülkemizde bunu yaşadığınız için üzgünüz, onlar adına özür dileriz” ile “Sanki diğer ülkelerde yollar çok mu güvenli?” arasında gidip geliyor. Bir de daha çok yabancılardan gelen “Hayatta kaldığınız için şanslısınız, deli misiniz ne işiniz var orada? Pippa Bacca’yı unuttunuz galiba”lar var ki keşke “Yok artık, amma abarttılar, bizim ülkemizde misafirin can güvenliği halkımıza emanettir” demek mümkün olsaydı.

Ne güzel değil mi, şanımız yürüyor, turistik tanıtım oluyor, ne kadar övünsek az...