Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nasıl bilirdiniz

Bir günden bir güne kendisini ‘milliyetçi’ diye tanımlamayan Ayten Alpman, müziğe ömür vermiş bir büyük ses. Ama ne acayip, bir şey sana yapışıyor ve sen sürekli reddetsen bile, arkandan geliyor





Beş yıl önce ‘Bir Başkadır Ayten Alpman’ albümünü çıkardığında tanışmış-konuşmuştum Ayten Alpman’la. Hesaba göre 78 yaşında oluyor; ben bu kadar genç, bu kadar hoş ve havalı bir kadın az gördüm. Her zamanki gibi incecik, ağzında hiç düşmeyen sigarası, o ‘tarazlı’ sesi... Ayrca çok komik ve espriliydi. Aşklarından da, evliliklerinden de konuştuk, hayatının pek çok alanından da... Kimseyi kırmak istemediği için hayatını yazmaktan vazgeçmişti ama konuşurken fazla da frenlemiyordu kendisini, ya da bu frenleyen haliydi belki, bilemiyorum.

Haberin Devamı

Onu kaybettiğimiz gece, sosyal medyada ikiye ayrıldı insanlar... Ayten Alpman’a bir tür Müşerref Tezcan muamelesi yapmaya çalışanlar (Bayrak giyip ‘Türkiyem Türkiyem Cennetim’i söylediğini hatırlıyoruz, değil mi?) ve onun ‘Memleketim’ şarkısıyla tarif edilmesine karşı çıkanlar.

Ben de ikinci kategoriye giriyorum, çünkü Ayten Alpman’ın Kıbrıs çıkarmasıyla özdeşleşen ve ancak o zaman ünlü olan o şarkıya gelene kadar ve sonrasında da, çok sağlam parçalar söylediğini, bir kere çok iyi bir caz şarkıcısı olduğunu ve üstelik ‘Memleketim’ şarkısına bayılmadığını biliyorum. Kendisi anlatmıştı, Şerif Yüzbaşıoğlu getirdiğinde söylemek istemediğini, sonunda onu kırmamak için kabul ettiğini ve Kıbrıs çıkarmasıyla yer yerinden oynayınca nasıl şaşırdığını. Evet, ilk evliliğini ülkücü müzisyen İlham Gencer’le yapmıştı ama asla aynı görüşü paylaşmadıkları da bilinirdi. Nitekim, İlham Gencer de içinde ‘bayrak’, ‘vatan’ gibi sözcükler geçmediği ve aslında bir İsrail parçası olduğu için ‘Memleketim’den nefret etmiş, eski eşinin de kandırıldığını, bu şarkıyı söyleyenlerin vatana ihanet ettiğini savunmuştu.

Öncü ve cesur bir kadın

Fakat ne oluyor? Siz ömür boyu bir şey söylüyorsunuz, bu dünyadan göçtüğünüz gün, arkanızdan 50 sene önce ayrıldığınız eşiniz bambaşka bir şeyler söylüyor ve bu basında yazılıyor, tarihe böyle geçiyor. “Ayten Alpman iyi bir Türk milliyetçisiydi” diyor İlham Gencer misal.

Haberin Devamı

Kızların sahneye çıkmasının ‘kötü kadın’ olma yolunda atılmış ilk adım sayıldığı bir dönemde gözünü karartıp bu mesleğe atılmış ve müziğe bir ömür vermiş, popüler akımların izinden gitmek yerine gönül verdiği cazda ısrarcı olmuş bir büyük sesten söz ediyoruz. Bir günden bir güne kendisini ‘milliyetçi’ diye tanımladığı duyulmamış birinden... Ne acayip, bir şey sana yapışıyor ve sen sürekli reddetsen bile, arkandan geliyor.

Hayattaki en büyük talihsizliği 12 Eylül’de radyolarda türküsünün çalınması olan Hasan Mutlucan gibi. “Bana sormadılar” demekten dilinde tüy bitmişti, “Ben darbelere karşıyım! Gelecek kuşaklar beni böyle tanımasın.” Ne oldu? Öldüğü gün gazetelerde “Darbelerin sesi sustu” diye yazıldı... Onun da yaptığı bir dolu önemli iş vardı, bir darbe hepsini sildi götürdü...

Bilmeyen yeni kuşaklar, siz Ayten Alpman’ı ‘Memleketim’i söyleyen iyi Türk milliyetçisi olarak tanımayın... O Türkiye’den gelmiş geçmiş en iyi seslerden biri, öncü ve cesur bir kadındı.