Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeni bir mahalle dizimiz oldu



Heyecanla beklediğim TRT’nin yeni yapımı ‘Küstüm Çiçeği’ çok iç açıcı bir dizi. Arada yormayan, hayatın akışına benzeyen işlere de ihtiyaç var



Fragmanlarını gördüğümden beri sabırsızlıkla bekliyordum ‘Küstüm Çiçeği’ni. Daha Orhan Gencebay’ın şarkısıyla gönül telimizi titretiyordu. Mutfakta geçiyordu sonra. Sevimli ve sıcak bir dizi olacağı belliydi. Üzerine Füsun Demirel vardı. Yetmezmiş gibi Ali Erkazan, Erdal Tosun, ‘Canım Ailem’in ‘Yiğido’su Sezgi Mengi, geçen yıl Özen Yula’nın ‘Ay Tedirginliği’nde izleyip ne iyi bir tiyatro oyuncusu olduğunu keşfettiğimiz ‘Beyaz Gelincik’ Sezin Akbaşoğulları ... Belli ki ağır dramlardan bunalan, zevzek komedilerden sıkılan bünyelere uygun bir iş vardı karşımızda.
Nitekim, ilk bölümünü perşembe akşamı TRT’de izleyince de yanılmadığımı gördüm. Hakikaten iç açıcı bir dizi ‘Küstüm Çiçeği’. Bir de ben reyting korkusundan bir diziye bağlanmaktan korkuyorum artık, tam seviyorsunuz, dizi kalkıveriyor. Bu TRT’de, o deli yarışın dışında bir iş. Bu yüzden rahat edebiliriz, rekabet uğruna ürkütücü manevralar yapmayacakları ortada.
Senaryo düzgün, kadro renkli
Konusuna gelince, Kilisli iki düşman ailenin çocukları olan Asuman (Füsun Demirel) ile İsmail (Ali Erkazan) birbirlerine aşık olup kaçarak evlenmişler. Aradan 30 yıl geçmiş, dört çocukları olmuş. Bir de Kilis yemekleri yaptıkları lokantaları.
Asuman’ın annesinin ölüm döşeğinde olduğunu duyunca atlayıp gidiyorlar memlekete. Ama yıllar geçmişse de düşmanlık taptaze durmakta. Nitekim büyükanne son nefesini verirken kızına kocasından boşanmasını vasiyet ediyor... Ve çiftimizi gençken ayıramayan düşmanlık, 30 yıllık evlilikten sonra aralarını bozmayı başarıyor.
Dediğim gibi, sakin, kendi halinde, tatlı bir dizi. Senaryo düzgün, kadro çok renkli. Dileriz uzun ömürlü olur. Sürekli bir takım ‘aşırılıklar’ izlemek, ya gülmekten katılmak ya da gözyaşlarına boğulmak zorunda değiliz ekran karşısında. Arada yormayan, hayatın akışına benzeyen işlere de ihtiyaç var...


Bu oyuncuya DiKKAT
Daha çekimleri başlamadan bu kadar çok konuşulan başka iş var mıdır bilemiyorum. Ay Yapım bu işi biliyor kesinlikle. Bekledik bekledik, sonunda meraktan öldüğümüz tecavüz sahnesine kavuştuk! ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ kimseyi hayal kırıklığına uğratmadı. Ekip, yaratılan büyük beklentinin altından alnının akıyla kalktı. Beren Saat Bihter’i pekala unutturan bir Fatmagül olmuştu. Bana kalırsa bu sınavda tek sınıfta kalan koskoca diziyi “Bu gece Fatmagül’e tecavüz edilecek” diye sunan medyamız oldu. Ayrıca biz Tecavüzcü Coşkun’un torunlarıyız, nedir bu sanki memlekette ilk kez bir tecavüz sahnesi çekiliyormuş hezeyanları, anlamış değilim.

Haberin Devamı

Sanat Tarihi mezunu
Benim dizide en çok dikkatimi çeken ise yeni bir oyuncu oldu: Fatmagül’ün korkunç yengesi Mukaddes’i oynayan Esra Dermancıoğlu. Kötü karakterler her zaman ‘iyi’lerden daha renkli ve zengindir ya, Mukaddes de öyle. Sık sık boğmak istiyor insan izlerken ama gözünü de alamıyor ondan. Nitekim daha ilk bölümden facebook’ta ‘Mukaddes’i tokatlamak isteyenler’ sayfaları açılmış ki bu kadar erken dikkatleri çekmiş olması Dermancıoğlu’nun bu rolü ne kadar iyi oynadığını gösteriyor.
Çok da ilginç bir fiziği olan Esra Dermancıoğlu, aslında sanat tarihi mezunu. Oyuncu olmaya epey geç bir vakitte karar veriyor ve yoğun bir emek veriyor bu yolda. Önce Şahika Tekand’ın Stüdyo Oyuncuları’nda eğitim alıyor, sonra muhtelif workshoplara katılıyor yurt dışında. Laçin Ceylan’dan ders alıyor, Derya Alabora’nın konservatuvardaki derslerine katılıyor.
‘Avrupa Yakası’nda bölüm oyunculuğu ile ilk kez kamera karşısına geçiyor. Ardından if İstanbul’da gösterilen ‘Moral Bozukluğu ve 31’ adlı filmde oynuyor. Ve neticede ‘Fatmagül’ün Suçu Ne?’ ile bir anlamda ‘keşfediliyor’. Henüz ilk bölüm yayınlanmışken Alaçatı sokaklarında yürümekte zorlanması, bu keşfin uzun soluklu bir serüvenin başlangıcı olacağını gösteriyor. Görünüşe göre suyun yolunu bulması geç olmuş ama güç olmamış. Bu ülke insanı yanıltmayı her zaman başarır ama bana göre bu sene ve sonrasında çok duyacağımız bir isim Esra Dermancıoğlu.