Yazarlar Asya'da Türk rüzgarı

Asya'da Türk rüzgarı

19.12.1996 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yavuz Donat

Asyada Türk rüzgarı

GİTTİK, gördük, döndük...
Almatı, tarih kitaplarında okuduğumuz Tanrı Dağları'nın eteğinde bir kent.
Geceleri ay pırıl, pırıl... Yıldızlar da.
"Çok yakındaymış gibiler."
Kazaklar "ayın ve yıldızların, dünyaya en yakın olduğu yer burası" diye konuşuyorlar... Buna inanıyorlar.
Kazakistan'a kış çoktan gelmiş.
Kar yağmış.
Yollar buz.
Hava ne kadar soğuksa, insanlar da Türkler'e karşı o kadar sıcak.
Atatürk Caddesi derseniz, var.
Turgut Özal Caddesi, var.
Süleyman Demirel Üniversitesi, var.
* * *
BURAYA gelmek pek kolay değil.
Özellikle bu mevsimde.
"Bizden iki gün önce gelenler" Almatı'ya 18 saat rötarlı inmişler.
THY'de kusur yok.
Gecikme "Almatı'daki hava koşullarından."
Biz dört saat rötarlı geldik.
Almatı'da sis vardı.
Dört saat, Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te bekledik.
Geceyarısı, bakımsız bir havaalanında, iskemle üzerinde dört saat.
Sonra Almatı'ya geldik.
Ama inemedik.
Yine aniden sis bastı.
Pilotlarımız üç kez "pas geçtiler."
Ve dördüncüde pist göründü... İnebildik.
* * *
HAVAALANINDA bizi "VIP salonuna" aldılar.
"İşlemlerimiz" bir saat sürdü.
İşlemler dediğimiz de "pasaporttan geçiş."
"Bu ne hantal bürokrasi böyle"
diye söylendik.
Buradaki Türkler "hele VIP'ten girmeseydiniz de görseydiniz bürokrasiyi" dediler:
- Havaalanından iki saatte çıkamazdınız.
"Ağır... Berbat... Beceriksiz"
bir bürokrasi.
"Sovyetler'in kötü mirası."
* * *
BAŞKENT Almatı'dan çarşı, pazar manzaraları...
Çiçek yağı, çikolata, CocaCola Türk malı.
Sabun... Lever, Dalan, Evyap... Hepsi Türk malı.
Paşabahçe'nin bütün çeşitleri var.
Seramik Türk malı.
Buzdolabı Türk malı.
Bisküvi... Ülker, Saray... Türk malı.
Musluk, kablo, kilit Türk malı.
Nerede "kaliteli bir şey" varsa, biliniz ki Türk malı.
* * *
BU coğrafyada makarna tüketimi çok fazla.
Bizim "Beslen Makarna" buraya gelmiş, fabrika kurmuş.
İsim "Sultan Makarna."
Aylık üretim üç bin ton.
Ve "yok satıyor."
Biskuvi tüketimi de yüksek
Bir firmamız (Yıldırım Holding) bisküvi fabrikası kuruyor.
Kaba inşaat bitmek üzere.
Üretim kapasitesi, günde 90 ton.
"Örnekler" saymakla bitmez.
Sadece "şu kadarını" söyleyelim:
- Başkent Almatı'daki "Türk ekmek fırını" sayısı kırkın üzerinde.
Burada "Türk rüzgarı" esiyor.
Sadece Kazakistan'da da değil.
Bütün Türki cumhuriyetlerde.
Hatta Rusya'da.
* * *
YENİDEN yapılanma olan yerde "kayıt dışı ekonomi" de olur.
"Kara para" olur.
Çokça "casino" olur.
Mafya haydi haydi olur.
Maşallah bunların hepsi var.
Türki cumhuriyetler "her konuda" bizi örnek alıyorlar ya...
"Bu konuda da" almışlar.
* * *
SİYASAL sisteme gelince...
"Kağıt üzerinde" hayli parti mevcut.
Ama hiçbirinin "esamisi" yok.
Partiler "tabela partileri."
Göstermelik.
Zaten partilerin çoğunun kuruluş amacı "Cumhurbaşkanı Nazarbayev'i desteklemek."
Bizim 1946 öncesindeki tek parti sisteminden "çok daha koyu" bir sistem hüküm sürüyor.
Burada "en büyük Nazarbayev, başka büyük yok."
O ne derse, o olur.
O kimi isterse, o milletvekili seçilir.
* * *
NURSULTAN Nazarbayev dedi ki; "agası olanın, cakası olur."
Ve Demirel'i göstererek devam etti:
- Benim agam da var, cakam da.
Türki cumhuriyetlerde Demirel "aga."
"Aga"
ağabey...
Gittik, gördük, döndük.
Farkettik ki "buraları son zamanlarda, biraz ihmal etmişiz."
Buralara açılan Türk işadamlarını sahipsiz bırakmışız.
Oysa bu haritada hayat var.