Arenaya özlediğimiz tablolarla girip, maça başladık. Özlediğimiz tablolar neydi? Kardeşlikti, birliktelikti, dayanışmaydı, dostluk, arkadaşlıktı, şenlikti. Fenerbahçe, Galatasaray bayraklarıyla koşanlar Kartal'ı yalnız bırakmamış, tribünler Ay - Yıldızlı bayraklarla gelinler gibi süslenmişti. Herşey iyiydi, hoştu, güzeldi! Ama bu güzellik Lucescu'ya yine bir şey vermedi. O kahrolası oyunu kontrolde tutma, defansta yığılma, beraberliğe sığınma illeti pahalıya patladı.
Dünkü Beşiktaş, Rumen hocanın kurgulamasıyla adeta takoza alınmış, kızağa çekilmişti. Kanatlarda Kaan Dobra ile İbrahim ısrarla ve korkuyla savunma tercihli oyunla kendilerini sınırlıyor, Beşiktaş Zago ile Ronaldo'nun ileri servislerinde Sergen, İlhan ve Pancu'yla bir türlü etkili olamıyordu. Kaptan Desailly'nin yönetimindeki dörtlü Chelsea savunması kusursuz alan markajıyla bir duvar oluşturmuştu. Çok nadir pozisyonlar bu duvardan dönüyordu. Nasılsa devrenin son dakikasında Kaan Dobra'nın ayağından golü düşünen bir güzel top çıktı. Çizgi savunmanın arkasına sarkan Pancu kale ağzında biraz havalı vurdu topa... Gecenin kahramanlığını düşlüyordu. Hayalleri ile birlikte topu da uçurdu. Bu kaçan gol Beşiktaş'ın en net şansıydı. Aynı Pancu, maç sonuna kadar olur olmaz yerlerden asla inanmadan ve dalga geçercesine üç şut daha attı. Hepsi palavra!
İkinci yarıda Chelsea, Beşiktaş'ın etkisiz, durgun ve tutuk oyununda daha fazla cesaretle yüklenmeye başladı. Savunması ileri çıkmış, orta alanı Beşiktaş yarı alanını bloke etmiş, zengin pas trafiği ile fena halde kazanma niyeti göstermeye başlamıştı. Maç boyunca elinden gelen çabayı gösteren Yasin takımının kazandığı topu Zago ve İbrahim'in kanadına aktarmaya çalışırken kaptırdı. Orada Duff vardı. Ondan bir akıllı pas ve Hasselbaink'in golü...
Arena Stadı'nda bir de spiker komedisi yaşadık. İnönü'de aynı spiker saha içi konsantrasyonunu bozacak biçimde Letonya maçında takımı gaza getirmeye çalışmış, boşuna işgüzarlık yapmıştı. Dün de 50 bin Beşiktaş seyircisini kendi slogan ve şarkılarından koparıp, sadece Chelsea'yi ıslıklamaya yönlerdirdi. Eh bravo doğrusu... Biz kendi kendimize tabloyu ancak bu kadar bozarız. Sadece ıslıklar, sonra da susarız.
Günaydın bay Lucescu! Şimdi buyrun ayıklayın pirincin taşını. Sen kazanmak için oynamazsan, altın madalyayı kovalamazsan, daha baştan gümüşe razı bir pasif düşünceyle kapanırsan eline tutuşturuverirler bronzu.
Şimdi bozdur bozdur harca. UEFA Kupası'nda da aynı savunma futboluyla bizi oyala!
SPOR
ZÜĞÜRT TESELLİSİ: 0-2
At yarışları
Avrupa Ligleri
Türk Telekom farklı yenildi: 102-87
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
İkinci derecede alarm
50. ŞEREF YILI
Filede bugün
Taktik tutmadı
Kısmet yeni yıla!
Tek yolumuz var
'Semercioğlu'na sahip çıkacağız'
Son gülen Sparta: 1-0
Laporta devrede
Ayna serbest!
Kalecin var mı derdin var
Haber turu...
Bozdur bozdur harca
