Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Gazeteci işini "olayına göre"yapar. Olay neredeyse haber oradadır. Haber neredeyse yorum da oradadır. Fotoğraf makinesi ile kamera da oradadır.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun 1 kilo 100 gram ağırlığındaki 17 bölümden oluşan "Ana Statü, Talimat ve Oyun Kuralları" kitabından anladığıma göre, bazı cezaların uygulanması da "olayına göre" belirlenen kriterlerden oluşuyor.
Ligde beklenmeyen müthiş bir çıkışla liderliğe ortak olan Beşiktaş, ilk yarının son maçını Gaziantepspor’la oynadı. "Olaylı" bir maçtı bu... 42. dakikada hakem Ali Aydın’ın kararlarını onaylamayan (!) 7 Beşiktaş taraftarı, tribünden atlayıp kendilerine göre (!) görüş beyan etmek için sahaya daldılar.
Şimdi Futbol Disiplin Talimatı’na bakalım:
"MÜSABAKAYI SEYİRCİSİZ OYNATMA CEZASI
Madde 15 - Yalnızca seyircilerin tutum ve davranışlarından doğan saha olayları ve tecavüzler nedeniyle (veya genel güvenliğin zorunlu kıldığı hallerde) spor kulüplerinin, seyircisiz oynatmaya elverişli mutad sahalardaki resmi müsabakalarının seyircisiz oynatılmasıdır."

İnönü Stadı’ndaki olayın, bazılarının kolayından söylediği gibi "saha kapatma" ile ilgisi yok.
Saha kapatmayı öngören madde daha farklı:
"SAHA KAPATMA CEZASI
Madde 16 - Seyircilerin, kulüp mensuplarının, sporcuların tecavüzleri ve olaylara sebebiyet vermeleri nedeni ile, müsabaka yeri güvenliğinin ihlalinden sorumlu spor kulüplerinin resmi müsabakalarının mutad sahalarda yapılmasının yasaklanarak başka sahalarda yaptırılmasıdır."

İki madde arasındaki farklılıklara bakıp, İnönü’deki olayı incelediğinizde ortaya başka unsurlar da çıkıyor:
1) Olay, yalnızca seyircilerin tutum ve davranışlarından doğmuştur.
2) Kulüp mensupları (yönetici, menacer, teknik adamlar, stad görevlileri), sporcuların tecavüzleri söz konusu değildir.
3)Beşiktaş kulübünün stad görevlileri, Beşiktaş ve Gaziantepspor takımının sporcuları , iyiniyet göstererek olayın başladığı yerde bitmesine yardımcı olmuşlardır.
4)Protokol tribünü önünde aralıklı olarak sırtı sahaya dönük güvenlik görevlilerinin bulunmasına karşılık, kapalı tribün önünde böyle bir önlemin alınmamış olması, açık bir ihmaldir. Bu ihmalin sorumluluğunu Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne yüklenemez.
Gözlemlerimize ara verip yeniden kitaba dönelim:
Saha Olayları başlığı ile Futbol Disiplin Talimatı’nda yer alan 34.madde, 15. ve 16.maddelerdeki cezalara ek olarak 2 milyar 500 milyon TL’na kadar para cezasını da öngörüyor. Ve buyrun ikinci paragrafın son cümlesine:
"...Disiplin Kurulu, olayına göre, sorumlu profesyonel teşekkül hakkında yalnıca para cezası vermekle yetinebilir.."
Bu cümleye bakarak, İnönü’deki olayı dilediğiniz gibi yorumlayabilirsiniz. Nitekim Disiplin Kurulu da öyle yapacaktır. Bundan önceki olaylarda sıkça örneklendiği gibi!
Bu yazıyı Beşiktaş savunması için yazmadık. Bizim böyle bir sorumluluğumz yok. Doğru bildiklerimizi anlatma kaygımız var. Doğru bildiğimiz, bu talimatın çelişkilerle dolu, eyyamcılığa ve politikaya açık olduğudur.
O nedenle bizim ligimizde her an her yerde olay çıkabilir.
...Ve "olayına göre" karar verilir!