GEÇTİĞİMİZ hafta İzmir’in gündemine şahane bir yasak damgasını vurdu.
Yasağın şahanesi mi olur demeyin, siz beni dinleyin.
Önce İzmir’in kalbi diyebileceğimiz Konak Belediyesi’nden naylon poşetin yasaklandığı haberi geldi.
Bir yıl içinde bu ilçede, hiç ama hiç naylon poşet kullanılmıyor olacak.
Ardından Büyükşehir Belediyesi “Naylon Poşete Hayır!” Kampanyası başlattı.
Türkiye’de ilk kez Kadıköy Belediyesi’nce uygulanan, ardından İzmir’e ve Edremit’e yayılan bu son derece hayırlı yasak, ABD, Fransa, Hindistan, Tayvan, İrlanda, Kenya, Güney Afrika, Uganda, Ruanda gibi bir dolu memlekette zaten çoktandır geçerli...
Neden yasak olduğuna, yasak olması gerektiğine gelince...
Çünkü her basit alışverişimizde elinize tutuşturulan, pratik, bedava dağıtılan naylon poşetlerin doğada tam olarak çözünmesi 400 ila 1000 yıl arası bir süre alıyor.
Bu poşetler yavaş yavaş çözünmeye başladığında ise çevreye zararlı kimyasallar yayılıp, suya, toprağa karışarak tüm besin zincirini kirletmeye başlıyor.
Naylon poşet üretimi nedeniyle petrol, doğalgaz gibi pek çok yenilenemeyen enerji hızla tüketiliyor.
Aynı zamanda büyük bir çevre kirliliğine neden olan naylon poşetler, Bangladaş örneğinde olduğu gibi şehrin su kanallarını, kanalizasyon sistemini tıkayıp büyük sel baskınlarına da sebebiyet verebiliyor. Bizde de, geçtiğimiz hafta özellikle İstanbul’da selin şiddetli hissedilmesinin nedenlerinden biri olarak, plastik şişe ve poşetlerin drenajları ve kanalları tıkamasından söz edildi, hatırlarsınız. (Benim aklıma İstanbul ve sel denince artık, sadece yüzme bilmeyen bir temizlik işçisinin can yeleği bile verilmeden gönderildiği sel kurtarma çalışmalarında hayatını kaybetmesi geliyor. Orası ayrı...)
Dünya Doğa Vakfı’na göre naylon poşetlerden ötürü her yıl 100 binin üzerinde balina, fok, su kaplumbağası ve kuş ölüyor. Hayatta kalabilen şanslılar ise midelerinde plastik atıklarla yaşamaya mahkûm. Karada ise inek, keçi gibi pek çok hayvan yem ararken sık sık plastik parçalar yiyor. Bu nedenle hastalanıp ölüyor.
Faydalı yasak tavsiyeleri
Siyah poşetler çok yüksek oranda kanserojen madde içerdikleri için yakın zamanda tüm Türkiye’de yasaklanmıştı.
Açık renk poşetler de bu konuda hiç masum değil.
Bu yasaklar bu açıdan da “şahane” bir başlangıç olmaya aday bence. Ama tabii naylon poşetlerin artırdıkları kanser vakalarının, bir kâbus gibi aramızda dolaşarak sevdiklerimizi bizden almalarını daha uzun süre engellemeye yetmeyecekler.
Sadece bu nedenler bile, naylon poşetleri yasaklamanın şahane bir fikir olduğunu açıklamaya yetmiyor mu?
Havada kalan tek soru, bu yasağın bugüne kadar neden gündeme gelmediği...
Dileyelim son zamanlarda Google-Youtube vakasıyla meşgul olan, daha ziyade gazeteciler, eşcinseller, azınlıklar falan söz konusu olduğunda şahane yasaklar, cezalar icat eden ülkemin yasakçı zihniyeti, İzmirli belediyelerden feyz alıp bu konuya da bir el atsın.
