ÜNiVERSiTEYE GiRiŞ, GELiŞME VE SONUÇ

Genç okurlarım, sınavlara dair bütün tüyoları birçok kaynaktan aldınız. Ama göreceksiniz ki, asıl mevzu üniversiteye girdiğinizde başlayacak. Gelin, üniversite yıllarınızı ejder gibi geçirmenin yollarını inceleyelim

Benim zamanımda üniversite sınavı iki taneydi. Sonra bir tane oldu. Şimdi sayı altıya, yediye fırlamış. Eskiden ‘Bilmediğin soruyu geç, kakan gelirse ağla, sınavdan önce saç diplerine pekmez sür’ gibi birkaç beylik tavsiye verdin mi bitiyordu. Bugün YGS’si, LYS’si, hangi birinin hangi basamağını öğreneceğimi şaşırdım. Dert değil, zaten rehberlik ekleri olsun, televizyon programları olsun, Abbas Güçlü olsun (Subbass Güçlü’yle Stereo Bakış) sınavla ilgili bilmeniz gereken bütün bilgileri aldınız.
Fakat sevgili genç okurlarım, üniversiteye girdiğinizde maceranın yeni başladığını anlayacaksınız. Ne demiş Gandalf: “Karar vermemiz gereken tek şey, bize verilen zamanla ne yapacağımızdır.” O halde gelin, üniversite yıllarınızı canavar gibi geçirmenin yöntemlerine birlikte bakalım.

Lise Arkadaşları
Okula kayıt yaptırır yaptırmaz bunlarla ilişkiyi hemen kesiyoruz. Ne lise arkadaşı yahu! Tahsil süresince başınıza gelecek en sıkıcı olay bile seneler boyunca “Fizik hocası bıybıy demişti eheüeh” geyiği yapmaktan iyidir. Kimsenin ayağınıza dolanmasına izin vermeyin. Görüşme demiyorum, hobi olarak yine görüş...

Kampüs
Tüm birinci sınıf öğrencileri içgüdüsel olarak okul tabelasının altında fotoğraf çektirir. İşte o tabelanın arkasındaki ağaçlı mağaçlı yerin adı kampüs. Yerlere serilip gitar çalma alanları, sizi her türlü meraklı bakıştan koruyan maki bitki örtüsü, kendisine simitçi süsü vermiş devlet görevlileri ve daha neler neler... Ayda bir de olsa derse girin ki, sorduğu zaman, “Babacım derslerim çok iyi, insan vücudu üçe ayrılır: Trigonometri ve hukukun temel ilkeri!” gibi saçmalayabilecek kadar bilginiz olsun.

Sosyal Yaşam
Üniversitedeki sosyal yaşamın bir diğer adı da “ÇILGINLIK”tır. “Yea Aytuğ saçlarını sarıya boyayıp dekanla vals yapmıştı”, “Kübra RokkaSokka konserinde sahneye molotof kokteyli atmıştı” ya da “Bir keresinde üç kişi bir Pitbull dövmüştük” gibi anılar silsilesinden söz ediyoruz. Buna sosyolojide ‘anıların genleşmesi’ adı verilir. Yani sizin başınıza hiç böyle şeyler gelmeyince endişelenmeyin. Anılarınız mezun olduktan sonra zamanla genleşecektir. Bunun dışındaki sosyal hayat... Normal hayat işte...

Erteleme ve Yok Sayma Uzmanlığı
Kısaca şöyle: Para yok, bilim yok, özgürlük yok, sınav yok, bütünleme yok, sevgili yok, fatura yok, kira yok, Joe Satriani olmaya imkan yok, dert yok, tasa yok... Evet, bunlardan bazıları gerçekten de yok. Ama hayatta kalmak için bazılarını da siz yok saymalısınız. Nitekim, öyle yapacaksınız da.

Okul Kulüpleri
Okul kulüplerinin “Tüm Birleşik Genç Tİ-DER-SO-TÖR” gibi çok iddialı isimleri vardır. Neticede ortaya dandik birkaç iş çıkar. Ancak bu dandik işler, gelecekte kişinin hayatına tarifsiz önemli şeyler katacaktır. Birkaç sene boyunca ‘Akıl Fikir Oyunları Sempatizan Adayları Konvansiyonu Başkan Yardımcısı’ filan olmanızı gönülden tavsiye ederim.

Jargon
Her talebe ‘eşitleri gibi olmak’ ve fakat ‘başkaları gibi olmamak’ ihtiyacındadır. Bunun en kestirme yollarından biri de okulun yöresel jargonuna hakim olmaktan geçer. Etrafınızdakiler birbirine ‘ortağım’, ‘hocam’, ‘la bebe’ filan diyorlarsa, bunu siz de yapın.

Masa Oyunları (Board Games)
Okula başlamadan önce king, batak, bezik, briç, bilardo, pis yedili, eşli pişti, kanlı maço filan gibi bilumum oyunu, master derecesinde öğrenin.

Ders Çalışma Düzeni
Kendinize savruk, deterministik, düzensiz ama vurdumduymaz, acı ama gerçek bir çalışma sistemi benimseyin. Bir şey anlamadınız? Güzel.


ANKARA BÜYÜKŞEHiR’iN
YENi AMBLEMi
Bilmem gördünüz mü? Görmediyseniz şuraya bir yere koyuyorum. Gerçekten de antik Ankara ruhunu çok güzel özetleyen bir iş olmuş. Hatti Güneş Kursu kadar lakayıt değil bir kere. İhale açıldığını duyduğum an göndermek üzere bir çalışma da ben hazırlamıştım. Transformers teması üzerine. Trafiğin, yolların, peyzajın, üst geçitlerin her an değişebilirliğini vurgulamak amacıyla... Ama gecikmişim :( Ya da o ihale hiç açılmamış. Ne yapalım, olmuşla ölmüşün çaresi yok...

Yazlık not: Sevgili editörüm bana “Yazlık Cadde için fotoğraf çekimi var, yarın gel” dedi. Ama ben gidemediğim için yukarıdaki fotoşopla idare etmeye çalıştım. Size layık değil ama...