Çocukluğumun gazetesiydi...
İlkokul 5. sınıfta Hasan Pulur okuyarak tanıdım.
Lisede gazetenin ilanlarına kadar incelemeye başladım.
Üniversitede Milliyet Sanat’ı, eklerini en ince ayrıntısına kadar didiklerdim.
Gazetecilik mesleğini seçmemin en büyük nedeniydi.
O kırmızı logo, yüreğimi de ısıttı.
O ateş ateşledi!
* * *
Yerel bir gazetede mesleğe başladım.
Bir gün, bir kaza nedeniyle 5-6 aylığına koptum gazetecilikten.
Uzun süre, sadece okudum.
Hayatımın en zor günlerinden birinde, telefonum çaldı.
Tedavim bitmek üzereydi.
Şimdi Hürriyet’in Ege temsilcisi olan Deniz Sipahi, Doğan Gazetecilik Ege Bölge Temsilcisi Bülent Zarif’in beni görüşmek için gazeteye davet ettiğini söyledi.
Koşarak geldim.
Çocukluk, hayalim gerçek oldu.
Önce bu köşeyle başladım.
Köşenin adını Deniz Sipahi koydu.
Yolumu Bülent Zarif açtı.
Bundan 8 sene önce, “Yaşam Güzeldir” diye başlayan Milliyet yolculuğuma; Yüz Yüze ve Milliyet Pazar röportajlarıyla yeni dönemeçler ekledi.
Haber - Araştırma Servisi’nde haberciliğe geri döndüm.
Business Ege’yi düzenli hale getirmek için gece - gündüz demeden emek harcadık.
Yüzlerce ilaveyle Ege’nin nabzını tuttuk.
Şimdi veda zamanı.
Milliyet’te hız aldığımız yolculuğumuza Türkiye’nin en çok satan gazetesi, Doğan Gazetecilik’in gözbebeği Posta’da devam edeceğiz.
Her veda yeni bir başlangıçtır diyerek,
yeni başlangıçlarda buluşmak üzere...
