Başarı öyküsü

Şeref Oğuz

Geçen hafta insanoğlu Mars'a ulaştı, burada yokuz. Biyo genetikte kopyalama gerçekleşti, biz yokuz. Dijital dünya parselleniyor. bizim adımız geçmiyor. Deep Blue Kasparov'u yendi, biz seyrettik. Peki yarına dair projelerin hangisinde varız? Aslında bunun cevabını "hiçbirinde" olarak vermek haksızlık. Türkiye, bir kesimiyle yarını yakaladı bile. Sorun, yarın kaygısı taşıyan insanlarımızın sayısında... Zincirleme reaksiyonu başlatacak kritik kütleye ulaşmamakta... Fakat umut verici gelişmeler var.
Örneğin Emre Berkin. Dijital imparator Bill Gates ile çalışıyor. 4 yıl önce Microsoft Türkiye örgütünü kurdu, bugün kendisine Orta Doğu bölüm başkanlığı öneriliyor. Sebebi, çok iyi yetişmiş bir Türk olmaktan ötelerde yatıyor. Vizyon sahibi, yarın planlamacısı gibi vasıfları var. Ve en büyük şirketler dahi, böyle insanları, dünyanın bir ucunda bile olsa, bulup çıkarıyor, yönetici yapıyor.
Emre ile Balmumcu'daki ofisinde yeni görevini konuşuyoruz. Emre Berkin'in öteden beri savunduğu şu; Bugün Türkiye bir chip fabrikası kuramaz. Planlama, araştırma derken, 2 milyar dolar ve en az 2 yıl gerekir. Uzay teknolojilerinde de öyle. Fakat yazılım sektöründe sıçrama yapabilir.
Peki bu sıçrama nasıl olacak? Emre'ye göre yazılımda yetişmiş veya yetişmeye yatkın insan tipi gerekiyor. Bu bizde mevcut. Ancak yeterince yetişmiş insan sayısı az. Fakat bu sorun çözülebilir.
Dubai karargahına yolcu etmeye hazırlandığımız Berkin'i şu örneğiyle de hatırlayacağım: "3 i" diyor Emre, "İrlanda, İsrail ve India (Hindistan), üçü de yazılım sektöründe mucize gerçekleştirdi." Bu üç "i"nin başarısınının ardında devlet desteği yatıyor. Parasal teşvik değil. Vergi kolaylığı, dış tanıtımda devlet desteği. Ayrıca hükümette birilerinin vizyonu buna müsait olmalı. Özal'dan sonra böyle bir vizyon gelmedi. Mevcut liderlerin ufku, "internet" sözcüğünden öteye geçmiyor. O da medyanın yansattığıyla sınırlı. Yine de bir umut var. Örneğin Meclis Başkanı Dr. Mustafa Kalemli, dijitalleşmemenin sancısını duyuyor.
Emre ile Türkiye'nin alfabe şansını, teknopark gayretlerini konuştuk. Ankara'da ODTÜ'de Emrehan Halıcı'nın kurduğu, İstanbul ve Gebze'de 2'şer tane olan, İzmir'deki Yüksek Teknoloji merkezi'nden bahsettik. Bunlar, yazılım sektörünün yarını için umut verici adımlar.
Şubat'ta Londra'da Bill Gates'le sohbete Emre ile gitmiştik ve ben Bill'i Türkiye'ye davet etmiştim. Amacım, "Her Okula Internet" kampanyasının duyurusunu, dünyanın en zengin adamına yaptırmaktı. Bill Gates davetimi kabul etti fakat geliş tarihini kesinleştirmemiştik. Emre, "1998'de Bill Türkiye'de" diyor. Bu, bana projenin detaylarını oluşturma zamanı tanıyacak.
Uzay oyununda mars olsak da ben yine de umut taşıyorum. Günde 30 milyon dolar kazanan bir adamın "D - 8'ler lideri" bir Türk oluyorsa, bunu asla küçümsemeyelim.

Yazara Email seref.oguz@milliyet.com.tr